Bir haber sitesinde çıkan yazıma, yapılan yorumlara verdiğim cevapları Memleket Gazetesi okurlarıyla paylaşmak istiyorum:

 “Cehenneme kadar yolun var” demişim de arkadaşların kanına dokunmuş. Size ne oluyor kardeşim! İnanmadığınız bir dinin cehenneminden mi korkuyorsunuz? Cennet de, cehennem de sizin hazzetmediğiniz İslam’ın unsurları değil mi? Okumadığınız Kuran’ın, dinlemediğiniz peygamberin öğretisi değil mi? Cehaletle eş tuttuğunuz, haram saydıklarını umursamadan yapıp, helal kabul ettiklerinin yanına uğramadığınız toplumları geri bırakan din(!) değil mi? Ama siz kitabından öcü gibi kaçtığınız, camisine uğramadığınız, inançlısını okutmadığınız, örtüsünden tiksindiğiniz, imamına kıl olduğunuz dinin, ölünce cennetine gitmek istersiniz. Çağdaşlığın, batılılaşmanın, laikliğin neresinde var cennet-cehennem? Sadece ilahi dinlerin vaadi olan cennetten mutlu olman, cehenneminden korkman ne kadar akıllıca!?

Bunların akıllılarından biri “Cehennemin olduğuna inanmıyorum ama cennet varsa güzel bir sürpriz olur,” dememiş miydi? Siz de daha ansiklopedilere girecek ne dehalar var. Sahi adı çağdaş ile başlayan derneğin, tamamen dini bir kurum olan Kiliseler Birliğinden yardım alması hangi akılla izah edilebilir? Birazcık tutarlı olun çağdaşçıklarım, bu kadar da fikir fahişeliği yapılmaz ki!

Geçen yıl TİME dergisi “Tanrıdan kimi geri dünyaya göndermesini isterdiniz?” diye bir anket yapmıştı. Ankete katılan komünist-ateist bir Türk akıllısı Tanrıdan Lenin’i göndermesini istemiş. Lenin gelip komünist devrim yapacakmış! Kimden istiyor: Tanrıdan! Kimi: Lenin’i! İnanmadığı Tanrıdan, dinin sahibinden, dinsizliğin devrimini yapacak adamı istiyorJ İşte çağdaş, ilerici geçinenlerin durumu bu aptaldan farklı değil.

Ölünün arkasından kötü konuşulmaz Fatiha okunurmuş. Kim söyledi bunu sana, hangi kitap, hangi hadis? Allah (cc) elçisi Muhammed’e (sav) al bu ayetleri git ölülere oku mu dedi? Yoksa dirileri uyar mı, dedi. Allah’ın rızasını kazanarak ölen biri için sen Fatiha okusan ne olacak okumasan ne olacak? Kazanamayan biri için milyonlarca Fatiha okusan ne değişecek? Yaşarken bol bol Fatiha okuyanların, ölünce kimsenin Fatihasına ihtiyacı yok.

Bir zat-ı muhterem de İslam Dininde zorlama yoktur demiş. Ayetin doğrusu “Dinde zorlama yoktur,” şeklinde. Zaten bunların bildikleri tek ayet de budur. O da yarım yamalak ve işlerine geldiği için. Daha doğru bir ifadeyle işlerine geldiğini sandıkları için. Evet, kardeş dinde zorlama yoktur, istediğin dini seçebilirsin. Eğer benim dinim İslam diyorsan sorumluluklarını yerine getirmek zorundasın. Pazarda beğendiğin bir domatese sahip olabilmek için bile bedel ödüyorsun da dine sahip olmanın hiç mi bedeli olmayacak? Rabbim Ankebut Suresi’nde “Siz Müslüman’ım demekle hesaba çekilmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz,” diyor.

Hadi bir an için sizin dediğiniz gibi olduğunu düşünelim. Dinde zorlama yok. E o zaman dini algısı gereği başını örttüğünü söyleyen insanları okullarda okutturmama, kurumlarda çalıştırmama sivri zekâlılığını nasıl açıklayacaksınız? Kamusal alan … yetiyor mu size? Ne diye dindar insanları gerici, yobaz, cemaatçi, radikal vs. etiketlerle sizin gibi olmadıkları için tu ka ka ediyorsunuz. Öyle ya dinde zorlama yok, herkes istediği gibi dini yaşar. Tabi siz kör gözlerinizle düzden göremiyorsunuz ki tersinden bakabilesiniz. Bari söylediğiniz şeyde samimi olun, tutarlı olun. Bu anlayışı fikir fahişeliği de kurtarmaz.