Muzaffer Tulukcu

Muzaffer Tulukcu

Yaşanmış spor hikâyeleri – 2

KOMUTANIM BEN FUTBOL HASTASIYIM

 

1980’li yıllar öncesi profesyonel kulüplerin malzemecileri, amigoları, masörleri yaptıkları işi yalnızca görevleri oldukları için değil tam bir forma aşkıyla yaparlardı. Zaten amigoluk görev değil, gönüllülük işiydi.

Konyamızın siyah – beyaz Konyaspor’u nda ve yeşil – beyaz İdmanyurdu’nda bu işi yapanlar, samimiyetlerinden dolayı yıllar geçse de gönüllerden silinmediler. Yaşı 60 ve üzeri olanlar onları hiç unutmadılar.

Konya İdmanyurdu’n da yıllarca emek vermiş Amigo Kemal Özçöyden, Malzemeci Nevzat Göçer ve Masör Nemci Zafer şehrimizin spor aşıklarıydı. Her üçü de işlerini ciddiyetle yapanlar olarak hep hatırlanırlar. Aslen Ahırlı’lı olup yıllar önce Konya’ya yerleşen Konya’nın Amigo Kemal’i, şimdiki İş Bankası’nın arka sokağında çay ocağı çalıştırır. Hafta sonunu sabırsızlıkla bekler, kibar – seviyeli kimle ne konuşacağını bilir. Hafta sonu yeşil – beyaz elbisesini giyer, türübün ve sahadaki yerini alırdı. Nuri Küçükköylü, Ferit Hotamışlı, Halis Ünal, Abdullah Öngel, Mustafa Önsöz Başkanlar döneminde gönüllülük prensibiyle çalışan Amigo Kemal’in kulüpte bir saygınlığı vardı. Nitekim 1967 – 68 sezonunda İdmanyurdu’nun sezon açılışına Fenerbahçe gelmiş, takımın başında da Brezilyalı’nın efsane futbolcusu Didi vardı. Didi’ye hoş geldin çiçeğini Amigo Kemal kapalı türübün önünde takdim etmişti.

X      X       X      X

Muhtemelen 1961 – 62 sezonu, Konya İdmanyurdu henüz amatör takım. Aydın’da yapılan elemeleri kazanarak Trabzon’da yapılacak Amatör Takımlar Türkiye Şampiyonasına katılmayı hak etmişti. Rakipler Trabzon İdman Ocağı, Kütahya Linyitspor ve İstanbul Beykozspor. Aynı tarihlerde kulübün fanatiği, malzemecisi Nevzat Göçer, Aydın’da askerdi. Zaten futbol aşığı Göçer, guruplarda İdmanyurdu’nun şampiyon olması ve mücadeleleri ile iyice şartlanır ve bir cesaretle Bölük Komutanı’na çıkar ve Trabzon’da yapılacak maçları izlemek için izin ister ama, nafile! Talep olumsuzdur. Bunun üzerine Trabzon’u boylayan malzemeci Nevzat Göçer’in terhisine bir ay kala firarisi çoktan verilmiştir. Maçlar Trabzon’un şampiyonluğu, İdmanyurdu’nun üçüncülüğü ile sonlanır. Maçları zevkle izleyen Göçer, Aydın’a döner ve içtimada yerini alır.

Alay Komutanı tüm askerlerin önünde bizim fanatik Göçer’i sorguya çeker.

-Söyle bakalım asker niye kaçtın?

-Valla komutanım ben futbol hastasıyım, öleceğimi bilsem gene kaçarım.

 Komutan karşısında safiyane kendi gibi meraklı bir futbol aşığını görünce farklı bir duruma bürünür.

-Peki Türkiye’ye en son hangi Milli Takım geldiydi?

-Macaristan komutanım.

-Maç kaç – kaç birmişti? Goller

-Komutanım 3- 1 Türkiye’nin galibiyeti ile bitti. Birinci gol İsfendiyar, ikinci gol Kadir, son gol Taçsız Kral Metin Oktay’dan

-Ulan ben hastasıydım ama sen bendende hastaymışsın.

Spor aşığı, Alay Komutanı’nın emri ile ceza almayan, Nevzat Göçer rahmetli, 1 ay sonra terhis olur ve kaldığı yerden yeşil – beyaz İdmanyurdu’nun malzemecilik görevine devam eder.

foto-1-090.jpg

Didi, Tecümanı ve İdmanyurdu Amigosu Kemal Özçöyden

foto-2-086.jpg

Masör Teneke Nemci, Malzemeci Nevzat ve Amigo Kemal Özçöyden

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum