Üstad (1904–1983)

Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ardından geçen 22 yıl... Bir 25 Mayıs daha… Gazetelerimiz, dergilerimiz çoktan onun ismiyle örülmeye başladı bile. Çıkan her bir köşe yazısını okumak sevindirici fakat Üstad’ın eserlerini okumak daha yerinde ve kalıcı bir tutum olacaktır.Onun yalnızca mayıs ayında anılmadığından sevinçle.. bir şiir şöleni yapılsın ki ona yer ayrılmasın! Yoktur, böyle bir şey. Bu sebeple Üstad, bir dost meclisinde mutlaka yüreklere kurulur. Onun, yalnızca şiirleriyle anılacak bir isim olmadığından işaretle Üstad’ın ismini daha kalıcı kılmamız için neler yapılmalı bunu düşünebiliriz… Her şeyden önce Üstad’ın vasiyetinde vurgulamaktan çekinmediği bir talep var ki, bize düşen en manidar görev ruhuna Fatiha ve Kur-an’ı Kerim hediye etmektir.Tiyatroda Üstad Üstad, sanat şekillerinin en büyük keşfi olarak vasıflandırır tiyatroyu. Madde ve mânâ kapışmasını oyunlarında işlerken “çok tesirli bir silah” olarak tiyatrodan faydalanmayı amaçlar.Üstad’ın tiyatro eserleri hakkında detaylı bir kitap yazan Hasan Çebi ve her ne kadar kişisel hayatı bakımından tenkitler almış olsa bile “Tohum” ile “Bir Adam Yaratmak” oyunlarını sahneleyen Muhsin Ertuğrul’u unutmamalıyız.İlk tiyatro eseri olan Tohum’un seyrine gelenlerin azlığını görünce Üstad şöyle der:“Sırf kemiyet ölçüsüyle benzetelim ve aradaki keyfiyet farkını tenzih ederek belirtelim ki, piyesin her bitişinde tiyatrodan çıkan halk, cemaati birkaç kişilik mescit boşalıyormuş hissini veriyordu insana…”Üstad’ın konu hakkındaki hassasiyetini tiyatro salonu ve mescit benzetmesinden anlamalıyız diye düşünüyorum.Bundan on yıl önce “Bir Adam Yaratmak” Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenmiş, yanılmıyorsam yirmi sekiz yıl önce de TRT tarafından sergilenişi büyük yankılar uyandırmış. Geçtiğimiz dönemde de yıllar sonra tekrar sahnelenmiştir. Gördüğünüz üzere Üstad’ın bu kadar mühimsediği tiyatro konusunda, ilgisizliğimizin hangi boyutta olduğu aşikârdır.Okullarda okutulan ders kitaplarında ÜstadÜstad’a ne kadar değer verdiğimizi diğer tespitlerde gördük. Bunları hayata geçirecek olanlar hiç şüphesiz biz gençleriz. Bu icraatlar için ilk aşı okul sıralarında verilmeli kanaatindeyim. Fakat sorulduğunda sadece isim olarak biliriz. Eserleri, düşünceleri hakkında ne yazık ki bilgi sahibi değilizdir ki, yazık ki ne yazık!***ÇocukAnnesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk; Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk... Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret; Karıncaya göz atsa 'niçin, nasıl?' ve hayret...Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür; Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür. Allah diyor ki: “Geçti gazabımı rahmetim!” Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim... Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın! Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın! İnsanlık zincirinin ebediyet halkası; Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...(Necip Fazıl Kısakürek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.