UNESCO'da "Büyük Bozkır" forumu

UNESCO'da "Büyük Bozkır" forumu

Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali:- "Büyük Bozkırlılar Büyük İpek Yolu aracılığıyla Doğu ile Batı arasında altın köprü vazifesi görmüştür"- Paris Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Wanda Dressler:- "Büyük Bozkır, eşi bulunmayan bir med

PARİS (AA) - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Fransa'nın başkenti Paris'teki genel merkezinde "Büyük Bozkır: Kültürel Mirası ve Dünya Tarihindeki Rolü" başlıklı uluslararası forum düzenlendi.

Uluslararası Türk Akademisi, UNESCO Nezdindeki Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan Daimi Temsilcilikleri tarafından ve UNESCO’nun iş birliğiyle düzenlenen foruma Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali, UNESCO Nezdindeki Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, ABD'deki Michigan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Kocaoğlu, Hollanda’daki Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Direktörü Mehmet Tütüncü, Paris Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Wanda Dressler, Hindistan, Kazakistan, Azerbaycan, Rusya ve Özbekistan’dan araştırmacı ve akademisyenler katıldı.

UNESCO Nezdindeki Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Cengizer, 1980'li yıllardan itibaren Avrasya ülkelerinde önemli siyasi gelişmelerin yaşandığını belirtti. 21. yüzyılda küreselleşmenin bu bölge için hangi fırsatları beraberinde getirdiğinin önemli olduğunu ifade eden Cengizer, bu bölgeyi daha iyi anlamayı sağlayacak çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.

Cengizer, Avrasya ülkelerinin tarihi bağlamının Türkiye'den farklı olduğunu dile getirdi.

Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Kıdırali, Fransız tarihçi Rene Grousset'nin 1939 yılında kaleme aldığı "Büyük Bozkır İmparatorlukları" isimli eserinde Büyük Bozkır kavramını ilk defa kullanıp tarih bilimine sunduğunu belirtti.

Bunun üzerine, Büyük Bozkır hakkında yapılan araştırmaların devam ettiğini söyleyen Kıdırali, "Eski Mısır, Çin, İran, Hindistan, Roma gibi büyük ülkelerle yakın ilişkiler tesis eden, kendi alfabesini meydana getirerek muazzam uygarlık kuran Büyük Bozkırlılar Büyük İpek Yolu aracılığıyla Doğu ile Batı arasında altın köprü vazifesi görmüştür." diye konuştu.

- "Türk milletleri Avrasya kıtasının şekillenmesinde önemli rol oynamıştır"

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığını temsil eden Türk Mirası ve Kültür Vakfı Başkanı Gunay Efendiyeva, ortak miras olan Türk dünyası kültürünün popülerleşmesinde ve aktarılmasında birçok zorlukla karşılaştıklarını, bu nedenle bu kültürün daha fazla araştırılması ve yayılması gerektiğini söyledi.

Büyük Bozkır'ın insanlığın ortak tarihini ve onu dünyaya sunma yollarını ortaya çıkarmada çok önemli noktalara işaret ettiğini vurgulayan Efendiyeva, "Türk milletleri Avrasya kıtasının şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Bunu gerçekleştiren başlıca araçlardan biri de Büyük İpek Yolu olmuştur." dedi.

Efendiyeva, Türk halklarının tarihinde farklı kültür ve inançlara karşı büyük bir hoşgörünün olduğunun altını çizdi.

Michigan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kocaoğlu, Karahanlı Uygur Türklerinden Yusuf Has Hacip'in 11. yüzyılda yazdığı Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi) adlı eserden bugün üç nüshanın kaldığına işaret ederek bu eserin Türk edebiyatı, siyaseti ve kültürü açısından önemli olduğunu kaydetti.

Kutadgu Bilig’in Türk dilinin en büyük eserleri arasında yer aldığını belirten Kocaoğlu, "Kutadgu Bilig, Türk edebiyatının en özgün eseridir." ifadesini kullandı.

- "Büyük Bozkır, eşi bulunmayan bir medeniyet kavşağıdır"

Paris Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dressler, uzun yıllardır Avrasya bölgesi üzerine araştırmalar yaptığını, Kazakistan üzerine çok sayıda konferans verdiğini ve bir kitap yazdığını anlatarak "Büyük Bozkır"ın kültüre yaptığı katkıları yeni anladıklarının altını çizdi.

Dressler, "Büyük Bozkır, eşi bulunmayan bir medeniyet kavşağıdır." dedi.

- "Bozkır coğrafyası insanlığın medeniyetine pek çok olumlu unsur ve deneyim kazandırdı"

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Oğuz, bozkırın insanlığın ortak hazinesi olduğunu belirtti.

"Bozkır coğrafyası kendine özgü bir medeniyet coğrafyasıdır." diyen Oğuz, bozkırlarda kadın ve erkeklerin eşit mesafede olduğu bir kültürün oluştuğunu ve bunun yüzyıllar boyunca bugüne kadar geldiğini dile getirdi.

Oğuz, "Kuşkusuz insanlığın bugüne kadar doğu, batı, kuzey ve güneyde oluşturduğu ortak medeniyet bizim medeniyetimiz. Hepsi çok değerli ve insanlığın gelişimine çok katkı sağladı ama bozkır coğrafyası insanlığın medeniyetine pek çok olumlu unsur ve deneyim kazandırdı. Bu bakımdan hem bozkırı hem doğu, batı, kuzey ve güneyi birlikte alabilmeliyiz." diye konuştu.

Kırgız milletvekili Sadyk Sher-Niyaz da Türk kültürüne önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Metin Ekici, Türk dünyasını oluşturan Türk halklarının ortak özelliğinin medeniyetlerinin temelinde bozkır medeniyetinin bulunması olduğunu belirtti.

Hollanda’daki Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Direktörü Tütüncü, geçmişte Kuzey Afrika’ya giden Türklerin kültüre katkılarda bulunduğunu kaydetti.

Tütüncü, program sırasında Uluslararası Türk Akademisine Türk tarihi atlası hediye etti.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :