Ümmet’in Dirilişi Yakındır

Müslümanlar kardeştir.  Kardeşliğimizi korumak ve onu yıkılmaz bir birliğe dönüştürmek hepimizin görevidir.

İslam alemi on yıllardır buruk bayramlar kutlamaya alıştı. Ayrılıkları artı. Şimdi düşmanlıkları artıyor. Bütün bu düşmanlıkların arkasında Amerika ve Rusya var.

Dünyanın jandarmalığına soyunan bu devletlerin İslam ümmeti için hayır düşünmelerini ve hayır üzere olmalarını beklemek akılsızlıktır.

Bu vesileyle yeniden dirilişi başlatan bir bayram olması dileğiyle tüm İslam âleminin bayramını kutlarım.
İslam ümmetinin tekrar ayağa kalkması yakındır.

Bunun gerçekleştiği gün ayağa kalkan Müslümanlardan olmak istiyorsan;

Haramdan kaçın. Bir zerre de olsa harama yaklaşma. Evine haram lokma götürmekten kork.
5 vakit namaz kılanlardan ol. Namazı dosdoğru kıl.

İlim tahlis et. Yaşın kaç olursa olsun yeni bir şey öğren. Ümmetin buna ihtiyacı var.
Din eğitiminin yanında çocukların fen bilimlerine de yönelmesini sağla.

Matematik, Dil, Fen, Çevre, Uzay , bilgisayar yazılımı konularında donanımlı Müslümanlara ihtiyaç var.
Zengin ol, fakat müsrif olma. Ticaretini helalinden yap. Helal ticaret yapanlarla çalışmaya gayret et.
Biz düzelmeye çalışmadıkça, Allah bizi düzeltmeyecek.

***

Fakirleri Unuttuk

Kurban bayramları fakirin en çok sevindiği, ihmal edilen fakirin ise en çok üzüldüğü bayramdır.
Suriye savaşının 2. Yılında yurdunu terk ederek hamile eşi ve 3 çocuğu ile şehrimize sığınan Muhammed’in büyük oğlu geçen hafta bir mesaj atarak kendilerini hatırlattı.

Unutmuştuk ve bayramlarda ikramda bulunmamıştık.

Halbuki Müslüman beklenendir ve Allah için ikramda bulunandır.

Muhammed kardeşimizi ve çocukları için o gün kiralık daire bulamamış, bulduğumuz boş bir dükkânı kiralayarak yerleşmelerini sağlamıştık. 20 yıldır boş olan 15 metre kare dükkânı daire fiyatının yarısına kiralayabilmiştik. Eş-dost kış öncesi aileyi yalnız bırakmamış, ilk etapta ihtiyaç duyulan eşyalarını tamamlamıştı. Baba Muhammed, savaştan kurtarabildiği için ailesi için mutluydu. Çok kısa sürede çalışma imkânı bulmuş ve ailesine bakmayı başarmıştı. Aile ev olarak kullandıkları dükkanda 2 yıla yakın kaldı. Daha sonra kiraladıkları normal bir daireye geçtiler.

İlk geldiğinde 9 yaşında olan, şimdi 17 yaşına gelmiş ve güzel Türkçe konuşan Muhammed’in büyük oğlu Mustafa küçük kardeşlerinin ısrarıyla çok haklı bir istekte bulunuyordu.

cocuk-suriye.jpg

Mustafa; “Hüseyin abi akrabalarından, arkadaşlarından kurban kesen var mı? dükkandan taşındığımızdan bu yana bize yardım eden olmadı. Durumumuz çok kötü. ” diye mesaj attı.

5 yıldır her kurbanda et beklediklerini ve kimsenin kapılarını çalmadığını söylüyordu.

Halbuki şehrin çok işlek, nüfus olarak yoğun bir bölgesinde oturuyorlardı.

Fakirleri, fakirlerin üzerimizdeki haklarını, komşuluğu, komşularımızın üzerimizdeki haklarını unuttuk.
Kurbanda fakirin hakkı var, komşunun hakkı var.

Zekâtı verenlerden olun. Fakirin malınız içindeki hakkını eksiksiz verin ki kurtulanlardan olalım.

Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar