Türkiye'nin Organ Nakli Karnesi: Canlı Vericiyle Zirvedeyiz, Bağışta Geride!
Türkiye'de yaklaşık 35 bin hasta organ beklerken, Op. Dr. Volkan Turunç, hayati bir çağrı yapıyor. Ülkemiz nakilde zirvede olsa da, organ bağışı yetersizliği nedeniyle nakillerin %80'i canlı vericilerden yapılıyor.
Türkiye, organ nakli alanında dünyanın en başarılı ülkeleri arasında yer alsa da, bu başarının gölgesinde büyük bir sorun yatıyor: Yetersiz organ bağışı. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Volkan Turunç, organ yetmezliği çeken on binlerce hastanın umudu olan organ nakli ve bağışı süreçlerine dair çarpıcı verileri paylaştı.
Sağlık Bakanlığı'nın güncel istatistiklerine göre, ülkemizde organ yetmezliği nedeniyle bekleme listelerinde bulunan hasta sayısı yaklaşık 35 bine ulaşmış durumda. Bu hastaların dağılımında en büyük payı 25 bin 246 kişi ile böbrek nakli bekleyenler alırken, bunu karaciğer (2.650) ve kalp (1.477) nakli bekleyen hastalar takip ediyor.
Canlı Vericide Dünya Üçüncüsü, Kadavrada Sonlarda
Op. Dr. Turunç'un aktardığı bilgilere göre, 85 milyon nüfuslu Türkiye'de bir yılda gerçekleşen organ bağışı sayısı sadece 300 ila 400 arasında kalıyor. Bu tablo, nakil sayılarını artırmak için zorunlu bir çözümü beraberinde getiriyor: Canlı vericilik.
"Ülkemizde gerçekleştirilen nakillerin %80'den fazlası canlı vericilerden yapılmaktadır. Canlı vericili nakillerde dünya genelinde ilk 3 sırada yer almamıza rağmen, kadavra vericili nakillerde ne yazık ki son sıralardayız."
Eurotransplant Kriterlerinden Çok Uzaktayız
Uzmanlara göre, organ bağışındaki asıl gösterge kadavra (beyin ölümü gerçekleşen) vericilerin sayısıdır. Avrupa'daki ülkelerde kadavra nakillerinin tüm nakiller içindeki oranı en az %50 iken, Türkiye verileri durumu net bir şekilde ortaya koyuyor:
Beyin Ölümü Bildirimi (2024): 2078
Aile Onayıyla Gerçekleşen Bağış (2024): Sadece 364
Milyon Nüfus Başına Kadavra Verici Sayısı: 4.1 (Avrupa standardı: 25)
Batılı ülkelerle aynı seviyeye ulaşılabilmesi için, Türkiye'nin kadavra verici sayısını en az 10 kat artırarak, yılda 2.000 – 3.000 bandına çıkarması gerekiyor.
Bağış, Sadece Bir Tedavi Değil, Bir Sosyal Dönüşüm
Op. Dr. Volkan Turunç, organ naklinin sadece bir tedavi yönteminin ötesinde, hastaların ve ailelerinin yaşam kalitesini ve sosyal hayata katılımını önemli ölçüde artıran bir iyileşme süreci olduğunu vurguladı.
18 yaşını doldurmuş her bireyin yasal olarak organ bağışında bulunabileceğini hatırlatan Turunç, "Organ bağışındaki yetersizlik, bu hayati sürecin önündeki en büyük engeldir. Biz öldükten sonra organlarımızı bağışlayarak yeni yaşamlara vesile olacağımızı ve bu sayede hayata çok değerli bir iz bırakacağımızı asla unutmamalıyız," diyerek toplumu bu konuda bilinçlenmeye davet etti.
Kaynak: