AA ekibi de Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görülmesinden bu yana yoğun mesai harcayan hastanede uygulanan prosedürü, tedavi sürecini ve salgınla mücadele kapsamında özverili ve fedakarca hizmet veren sağlık çalışanlarının bir gününü görüntüledi.
Türkiye'deki koronavirüs mücadelesi içeriden görüntülendi! İŞTE O GÖRÜNTÜLER


Yoğun bakım ünitesi dahil 700 yatak kapasiteli hastanenin yüzde 85'e yakını Kovid-19 tanısı alanların tedavisi için ayrılırken, geri kalan bölümlerde ise beyin cerrahi, genel cerrahi, ortopedi, dahiliye, nöroloji, cildiye ve kadın doğum gibi branşlarda hizmet veriliyor.

Hastanede salgınla mücadelenin ilk adımı acil servis Salgına karşı alınan tedbirler kapsamında, hastaneye Kovid-19 şüphesiyle başvuran kişilerin ateş ölçümleri yapılıyor ve riskli olanlar acil servislere yönlendiriliyor. Acil servise başvuran kişilerin triyaj alanında ateş, öksürük, solunum güçlüğü ya da göğüs ve sırt ağrısı gibi solunum yolu enfeksiyonu bulgularının olup olmadığı öğreniliyor.

Bu şikayetlerden herhangi biri bulunan ya da ölçümleri riskli olan kişiler, koruyucu maske temin edildikten sonra acil servisteki Kovid-19 polikliniklerine yönlendiriliyor. Ailesinde ya da çevresinde Kovid-19 hastası olduğu için temaslı kabul edilen kişiler de herhangi bir semptomları olması halinde Kovid-19 polikliniklerine başvurmaları konusunda bilgilendiriliyor.

Kovid-19 polikliniklerindeki hastalardan klinik muayenelerine, anemnezlerine, aileleri ya da çevrelerinde pozitif vaka bulunmasına göre ilgili tahliller isteniyor. Hastaların tahlil sonuçları ve klinik durumları da baz alınarak, tedavi süreçlerinin evde ya da hastanede devam etmesine karar veriliyor. Hastanede yatarak tedavi görmeyecek kişiler, gerekli ilaçları temin edildikten sonra 14 günlük izolasyon süreçlerini tamamlamaları için evlerine gönderiliyor.

Sağlık personeli tüm zorluklara karşın canıgönülden hizmet veriyor Tedavinin hastanede verilmesi kararlaştırılan hastalar kendileri için ayrılan servislerde ya da yoğun bakım bölümlerinde klinik durumlarına göre değişen sürelerde tedavi görüyor.
Bu süreçte doktor, hemşire ve hasta bakıcılar, olası bulaş riskine karşı N95, FPP2 ya da FPP3 maske, gözlük, siperlik, eldiven ve koruyucu önlükle tedbirlerini alarak, yakınlarının refakat edemediği hastalara ailelerinin yokluğunu hissetmemeleri ve sağlıklı günlerine dönmeleri arzusuyla canıgönülden hizmet ediyor.

Çoğunlukla kendi kendine yeterli nefes alamayan Kovid-19 hastalarının bulunduğu yoğun bakım servislerinde çalışan görevli personelin hazırlığı da temiz alan olarak adlandırdıkları bölümde başlıyor.

Yoğun bakım servisinin önündeki bu alanda öncelikle el dezenfektanını uygulayıp, ardından paketinden çıkardığı yeni tulumunu üzerine giyip, maskesi ve koruyucu gözlüğünü takan sağlık çalışanı acil müdahale anında birbirlerine seslenirken zorlanmamak amacıyla tulumunun üzerine adını ya da görevini yazıyor.

Temiz alandan yoğun bakım servisine girerek mesaisine başlayan sağlık personeli, hastalarla ilgilendikten sonra kirli alan diye adlandırdıkları bölümde hijyenlerini sağlayıp, temiz alana geri dönüyor.

Yoğun bakım servisinde kendi ihtiyacını karşılayamayan hastaların ağız ve vücut temizliklerinin yanı sıra yatak bakımlarını da sağlayan ve her hastaya aynı şefkatle yaklaşan hemşireler, işitme engelli bir hastayla da kağıda büyük puntoyla yazdıkları cümlelerle iletişim kuruyor.

Kovid-19 ile mücadele döneminde hastanenin farklı birçok alanında görev yapan personel, hastaların tamamını iyileştirip sevdiklerine kavuşturmak için fedakarca çalışmaya devam ediyor.



