Türkçe'nin "en büyük" lügatı, devamlı yenileniyor

Türkçe'nin "en büyük" lügatı, devamlı yenileniyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı, 100 bin kelime ve etimolojilerini de içeren "Büyük Türkçe Sözlük"ü, yeni eser ve mecmuaları tarayıp yeni kelimeleri lügate ekleyerek sür

İSTANBUL (AA) - BÜŞRA NUR ÖZCAN - Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı, 100 bin kelime ve etimolojilerini de içeren Türkçe'nin en büyük lügatı "Büyük Türkçe Sözlük"ü, yeni eser ve mecmuaları tarayıp yeni kelimeleri lügate ilave ederek devamlı yeniliyor.

Özellikle Türk değer ve kültürüyle ilgili çalışmalara önem veren, kültürel kitaplar yayınlayan vakıf, bundan sonra Türk dili ile ilgili çalışmalara "Samiha Ayverdi Ödülü"yle destek verecek.

Vakfın faaliyetlerini sürdürdüğü Köprülü Mehmet Paşa Medresesi'nde AA muhabirine açıklamalarda bulunan vakfın mütevelli heyeti başkanı ve Samiha Ayverdi'nin torunu Sinan Uluant, 1970'de cemiyet olarak kurulan Kubbealtı'nın, 1978'den itibaren "Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı" adıyla hizmetlerine devam ettiğini söyledi.

Milli değerleri, kültür ve sanatı sonraki nesillere aktarabilmek amacıyla vakfın Samiha Ayverdi, Ekrem Hakkı Ayverdi ve İlhan Ayverdi tarafından kurulduğunu anlatan Uluant, 45 yıldır faaliyetlerin aksamadan sürdüğünü dile getirdi.

Uluant, vakfın Türk diliyle ilgili çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Nihat Sami Banarlı ve Faruk Kadri Timurtaş öncülüğünde kurulan dil akademisinin hedeflerinden biri, Türk dili ile ilgili çalışma yapmak ve bir lügat hazırlamaktı. Bunun üzerine ilk hanım lügatçımız İlhan Ayverdi öncülüğünde Kubbealtı lügatı hazırlandı. 'Büyük Türkçe Sözlük' olarak bilinen, 100 bin kelime ve etimolojilerini de içeren lügat, 34 senelik bir çalışmanın ürünü. Üç ciltlik bu devasa eser, Türkçe'nin en büyük lügatı. Daha sonra Türkçe ve Okul Sözlüğü diye iki lügat daha yayınladık. Büyük Türkçe Sözlüğü'nün elektronik versiyonunu da yaptık. Dolayısıyla her isteyen, internetten tıklayarak 100 bin kelimeye ulaşabiliyor. Bu lügat, Fatih Projesi çerçevesinde öğretmen ve öğrencilere verilen tabletlerde de yer aldı."

Uluant, lügat için sürekli bir ekibin çalıştığını vurgulayarak, "Ekip tarafından yeni eser, mecmua ve yazarlar taranıyor. Bunlardan çıkan yeni kelimeler, lügate ilave ediliyor. Bu sayede lügat, devamlı yeni tutuluyor. Ayrıca bundan sonra Türk dili ile ilgili yapılan çalışmalar için 'Samiha Ayverdi Ödülü' koyduk. Bizim değer ve kültürümüzle ilgili çalışmalara bu şekilde destek vereceğiz" dedi.

- "Osmanlı Türkçesi ile belge okuma kursu"

Uluant, Samiha Ayverdi, Safiye Erol, Nihat Sami Banarlı külliyatlarını, Ahmet Yüksel Özemre, Ali Fuat Başgil, Dursun Gürlek gibi yazarların eserlerini, Uğur Derman, Çiçek Derman, İnci Ayan Birol, Muhittin Serin'in hat, tezhip ve motiflerle alakalı eserlerini yayınlamaya devam ettiklerini anlattı.

Geçen yıl 50 eser yayınladıklarına dikkati çeken Uluant, "Bir yayınevi için 50 kitap az olabilir ama bir vakıf için az değil. Hedefimiz, ticari yayın yapmaktan ziyade seviyeli, kalıcı ve kültürel yayınlar yapabilmek. Birçok yayınevinin itibar etmediği ama hakikatte basılması gereken pek çok kitabı bastık. Çünkü bu kitapların basılması lazımdı" ifadelerini kullandı.

Üç ayda bir Kubbealtı Akademi Mecmuası'nı yayınladıklarını ifade eden Uluant, şunları kaydetti:

"Kurslarımız, vakfın kurulduğu günden itibaren tezhip, hat, Türk musikisi gibi dallarda devam ediyor. Osmanlı Türkçesi, diksiyon gibi kurslarımız da uzun süredir devam etmekte. Halk musikisi ile aruz Türkçesi kurslarımız da oldu. Osmanlı Türkçesi ile belge okuma kurslarına da yakında başlıyoruz. Kurslarımıza ciddi bir katılım var. Bir de uluslararası ve milli çerçevede yapılan sempozyumlarımız, anma günlerimiz, dört yıldır her cumartesi yapılan sohbet toplantılarımız var. Her hafta bir hocamız geliyor. Her ay bir musiki toplantısı yapılıyor."

Yüksek lisans, doktora ve doktora üstü eğitim gören öğrencilere burs verdiklerini de anlatan Uluant, her yıl bir kermes düzenlediklerini söyledi.

- "Günlük meselelere bulaşmıyoruz"

Ekrem Hakkı Ayverdi'nin Fatih'teki evinin vasiyeti üzerine vakıf merkezi olarak kullanıldığını belirten Uluant, "Burada ciddi bir koleksiyon var. Hat tabloları ve malzemeleri, çiniler, resimler ile muhtelif tekstil malzemeleri... Onların dışında Beykoz camları, değişik objeler var. Bunlar Ekrem Hakkı Bey'in topladığı eşya. Bu koleksiyona zamanla ilaveler oldu" diye konuştu.

Vakıf bünyesindeki Ayverdi Enstitüsü'nde Ekrem Hakkı, Samiha ve İlhami Ayverdi ile ilgili çalışmalar yapıldığını aktaran Uluant, şöyle devam etti:

"Arşivimizde 30 bine yakın fotoğraf ve ciddi bir kütüphanemiz var. Bu arşivde her şey muhafaza ediliyor. Biz, üç nesildir aynı anlayışı devam ettiriyoruz. Doğru istikametten ayrılmadık. Günlük meselelere bulaşmıyoruz. Değer ve kültürlerimizi, bizi biz yapan değerleri koruyoruz. Hedefimiz, bizden sonra gelecek nesillere bu bayrağı teslim edebilmek. Bu anlayış içinde vakfımız mütevelli heyeti ve çalışanlarıyla yoluna devam ediyor. Bunları muhafaza etmek, bunları aynı şekilde sürdürebilmek tabii ki bir mesuliyet ama çok şükür bunun altından kalktığımızı zannediyorum."

Uluant, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca layık görüldükleri Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün kendilerini çok sevindirdiğini ifade ederek, "Biz, 44 senedir vakıf olarak devlet nezdinde böyle bir ödül almamıştık. Büyük memnuniyet verici bir hadise. Düşünenlere, layık görenlere şükranlarımı arz ederim" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :