İSTANBUL (AA) - AHMET DURSUN -  İran ve Türkiye’nin ortak yapımı olarak düşünülen Mevlana Sinema Filmi projesinin Türkiye'deki yöneticilerinden ve Televizyon ve Sinema Yapımcıları Derneği (TESİYAP) Başkanı Erdal Tuşunel, gelecek yıl çekilmesi öngörülen film için iki hikaye hazırlandığını belirtti.

Film projesi hakkında AA muhabirinin sorularını cevaplayan Tuşunel, sinemanın gücüne dikkati çekerek, film sayesinde Mevlana hakkında yanlış bilinen bazı hususları da ortadan kaldırmayı hedeflediklerini söyledi. 

Tuşunel, bunun için Mevlanaşinas diye bilinen uzmanlara ve akademiyenlere danışacaklarını ifade ederek, “Mevlana hakkında yanlış bilinen birçok şey de küçük küçük silinecek” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Bir Mevlana belgeseli çekmeyi düşünmüyoruz. İzleyiciyle buluşmayan filmin hiç bir önemi yoktur. İzleyiciyle buluşacağı zaman da işin parametreleri daha farklı. Film, ne kadar çok insanla buluşabilir, ne anlatabilir ve insanların aklında ne kadar kalabilir. Biz uzun zamandır hep Mevlana’nın bir sinema filmi olarak nasıl anlatılabileceğini düşündük. Yoksa Hz. Mevlana derya deniz neresini anlatsak eksik kalacaktır."

Filmde Batı'nın baktığı şekilde İslam'dan uzak, sadece hümanist bir Mevlana olmayacağının" altını çizen Tuşunel, "hem islami hem de hümanizmin en tepe noktasında yer alan bir Mevlana’nın izleyiciye aktarılacağını" söyledi.

-Filmin hikayesi New York’ta başlayacak

Tuşunel, proje için iki hikaye hazırlandığını ve filmin çekimlerini gelecek yıl hem Türkiye hem de İran'da başlatmayı planladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Film için biri çok modern tarzda diğeri ise klasik dram alanında iki hikayemiz var. İlk hikaye New York’ta başlıyor. Oradaki siyahi bir meczup bir bilim adamının dikkatini çekiyor. Sonra zaman içinde iletişim kuruyorlar ve bilim adamı bu meczubun peşinden Anadolu’ya kadar geliyor. Daha sonra bu siyahinin bir meczup değil, Mevlana ile manevi bağlantıları olan bir derviş olduğu anlaşılıyor. Zaman kavramını anlatan, heyecanlandırıcı, fantastik ve günümüz sineması tarzında bir hikaye düşünüldü.”

- Başrol için Hollywood’dan bir aktör düşünülüyor

Tuşunel, bu senaryonun üzerinde uzlaşılması halinde filmin uluslararası alanda gerekli etkiyi bırakabilmesi için Hollywood’dan bir aktörle anlaşmayı planladıklarını belirterek, “İranlı muhataplarımızla istişare ettikten sonra tercihimizi yapacağız” dedi.

Amerikalı aktör George Clooney’in filmin başrol oyuncusu olarak düşünüldüğünü ifade eden Erdal Tuşunel, bunun nedenini de şöyle açıkladı:

“George Clooney’in sinemadaki rolleri realist ve inandırıcıdır. Böyle ciddi ve riskli konuyu ele alınca onun gibi inandırıcı ve seyirciyi ikna edici bir karaktere ihtiyacınız var.”

- Alternatif hikaye Mevlana ve Şems'in hikayesi

İlk hikaye üzerinde anlaşılmaması halinde alternatif olarak, Mevlana’nın Şems-i Tebrizi ile tanıştıktan sonraki dönemi ve bir aşk hikayesinin de anlatılacağı bir senaryo üzerinde çalışıldığını belirten Tuşunel, “Bu hikayede, Mevlana’nın hayata bakışı, zorluklar karşısındaki duruşu, olaylardaki refleksleri ve çektiği acıları seyirciye aktaracağımız klasik bir dram olacak. Bu hikayede aşk var, ters açılar var, Mevlana’nın Şems’le olan en hareketli zamanları var” ifadelerini kullandı.

Tuşunel, ilk hikayenin senaryo ve yönetmenliğini Umut filmiyle tanınan Murat Aslan’ın üstleneceğini, alternatif hikaye için de Bonanza dizisinin yönetmeni olarak ünlenen Muhittin İzzet Kandur’un da düşünüldüğünü aktararak, “Bütün bunların dışında İranlılarla görüşmelerimizin sonucunda farklı bir hikaye de gündeme gelebilir, ancak bizim yaklaşımımız bu iki hikayeden birinin sinema filmi haline getirilmesidir” şeklinde konuştu.

- Projeye İran büyükelçisi destek veriyor

Projenin Türkiye'deki diğer yöneticisi, yapımcı ve yönetmen Tolga Çelikkanat ise projenin 2 yıl önce İran büyükelçiliğindeki bir resepsiyon sırasında gündeme geldiğini hatırlattı.

Çelikkanat, İran Büyükelçisi Ali Rıza Bikdeli'ye Mevlana'yı anlatan bir sinema film projesi üzerinde çalıştığını söylemesi üzerine büyükelçinin konuyla yakından ilgilendiğini ifade ederek, şunları dile getirdi:

"Farklı zamanlarda Sayın Büyükelçi Bikdeli, Kültür Ateşesi Sayın Hasan Seferhani ve diğer yetkililerle görüşmelerde bulunduk. Bu görüşmeler sonrasında projenin İran medyasında yer almasıyla birlikte konuyla yakından ilgilenen İranlı yapımcı ve yönetmen Emir Semavati ile projeye şekil vermek için bir araya geldik." 

İran'da projenin heyecanla karşılandığını aktaran Çelikkanat, sözlerini şöyle tamamladı:

"Geçen ay İran Büyükelçiliği’nin davetlisi olarak Fecr Film Festivali’ne katıldım. Tahran’da İran Kültür Bakan Yardımcısı ve İran Sinema Kurumu Başkanı Sayın Hüccetullah Eyübi ile iki kez görüşme fırsatım oldu. Kendisi projemizden duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve “Mevlana Sinema Filmi” projesine çok sıcak baktığını açıkladı. Bu festival esnasında İran’da birçok yapımcı ve yönetmenle de görüşme fırsatım oldu. Konuştuğum İranlı yapımcıların hepsi projeyle ilgilendiler ve ellerinden gelen her türlü yardımı seve seve yapabileceklerini dile getirdiler. Tahran’da geçirdiğim bir hafta içinde gözlemlediğim ve beni etkileyen en önemli tecrübe ise insanlara Mevlana'dan ya da Türkiye’den bahsettiğinizde yüzlerinde sıcacık bir tebessüm oluşmasıydı.

Tahran’da yaptığımız ön görüşmelerden birinde İranlı yapımcı ve yönetmen Emir Semavati ile Mevlana Sinema Filmi projesinin Türkiye ve İran’ın ortak yapımı olması konusunda fikir birliğine vardık. Yapılan son görüşmeler sonucunda da projeye İran’ın Farabi Sinema Vakfı da destek vereceğini açıkladı."