ANKARA (AA) - MERVE YILDIZALP - Emekli astsubay Hüseyin Hardal ile kayınbiraderi Abdullah Kaygusuz, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu gece, gözlerini kırpmadan tanklara karşı göğüslerini siper etti.

Hüseyin Hardal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında ailesiyle olduğunu belirtti.

Televizyondan Boğaziçi Köprüsü'nün darbeci askerlerce kapatıldığını, Genelkurmay Başkanlığı önünde de karışıklık olduğunu öğrendiğini aktaran Hardal, bunun üzerine kayınbiraderi Abdullah Kaygusuz ile darbe girişimine engel olmak için Genelkurmay Başkanlığı önüne gittiklerini anlattı.

Karargahın bulunduğu caddeye yaklaştığında alçaktan uçan savaş uçaklarını gördüğünü ifade eden Hardal, "Düşmana saldırır gibi ateş ediyorlardı." dedi.

Hardal, uçaklarla, helikopterlerle ve zırhlı araçlarla yapılan saldırılara rağmen halkın meydanı asla terk etmediğini, cesurca darbeye karşı koyduğunu dile getirerek, "İnsanlar canlarını ortaya koydular. Ölmeye geldiklerini söylüyorlardı. Tanklar insanların üzerine yürüyordu. Biz iki tankın arasında kaldık. Elimde Türk bayrağı vardı, onu açtım tankın karşısına geçtim. O sırada asker tankı durdurdu ve topunu indirdi. Tankın namlusunu göğsümde hissettim ama kaçmadım. O an ezilir miyim, topu ateşler mi diye aklıma gelmedi." ifadelerini kullandı.

- Pişman olan askeri polise teslim etti

Abdullah Kaygusuz da izledikleri haberler ve polis olan oğlunun da göreve çağrılması üzerine olayın ciddi olduğunu anladıklarını söyledi.

Kaygusuz, "Çok korkunç bir olay. Koruma olan çocuğuma, 'Oğlum sen görevine gidiyorsun, son kurşununa kadar atacaksın. Bu vatanı teslim etmeyeceksin. Sen orada şehit olacaksın, ben de sokağa gidiyorum, burada şehit olacağım.' dedim. Çok duygusal anlardı. O görevine gitti, ben de Genelkurmay Başkanlığı önüne gittim." şeklinde konuştu.

Darbeci askerler ile vatandaşların karşı karşıya geldiğini anlatan Kaygusuz, tankların ve zırhlı personel taşıyıcıların (ZPT) bulunduğunu belirtti.

Tankların havaya ateş ettiğini, kendilerinin de ZPT'nin üzerine çıkmaya çalıştığını kaydeden Kaygusuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ZPT'deki asker havaya ateş etti ve yanımızdaki arkadaşlarımızdan bir tanesi vuruldu. Vatandaşlar da bunun üzerine ellerinde taşlarla gelmeye başladı. Vatandaşları sakinleştirmeye çalıştık, askere yapmamasını söyledik. Asker, 'Ben de yapmak istemem.' deyip ağlamaya başladı. Oradaki polisle, askeri ZPT'nin içinden aldık, polise teslim ettik. Tanklardan biri panikle hareket ederken ZPT'ye vurdu, Genelkurmay binasının demirlerini yıktı. İnsanlar içeriye girmeye başladı. Tanklardan birinin topu insanlara çarpınca köprüden düşmeye başladılar. Ondan sonra iş çığırından çıktı. Canımızı ortaya koyduk, elimizden bu kadar geliyordu. Belki de şehit ya da gazi olmak gerekiyordu. Çok bir şey yaptığımızı düşünmüyorum."

AA