AMMAN (AA) - Ürdün, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Yüzyılın Anlaşması" olarak adlandırdığı sözde barış planına karşı tepkisini açıkça ortaya koyarken, uzun yıllara dayanan Washington-Amman ittifakının bu durumdan nasıl etkileneceği merak konusu.

ABD Başkanı Trump'ın 28 Ocak'ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da açıkladığı tek taraflı Orta Doğu barış planı Ürdün'de de tepkiyle karşılandı.

Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıfların hamisi olan Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı başta olmak üzere birçok yetkili, planın tehlikelerine dikkati çekerken Ürdünlüler düzenledikleri gösterilerle tepkilerini ortaya koydu.

Ürdün Kralı 2. Abdullah da Trump'ın açıklamasından 3 gün sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la yaptığı telefon görüşmesinde adil ve meşru haklarını elde etmesi konusunda daima Filistin halkının yanında olduklarını yineledi.

Ürdün'ün ekonomik anlamda büyük ölçüde ABD desteğine bağımlı olması Amman yönetiminin Trump'ın planına karşı tavrını ne kadar ileri taşıyabileceği konusunda soru işaretleri oluşturuyor.

- "ABD, Ürdün ile ilişkilerini feda etmeyecektir"

Ürdün Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumeni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ürdün, Filistin meselesine ilişkin tutumunu hiçbir zaman pazarlık konusu yapmadı ve yapmayacak." dedi.

ABD'nin Ürdün'ü önemli bir müttefik olarak gördüğünde şüphe olmadığını söyleyen Mumeni, "Aynı şekilde Washington, Amman için ana destekçi sayılıyor ancak bu durum hiçbir zaman Araplar ve İslam ile ilgili meselelere yönelik tutumumuzu etkilemeyecek." ifadelerini kullandı.

Trump'ın açıkladığı planın uluslararası toplumun görüşünü temsil etmediğini vurgulayan Mumeni, "ABD'nin Ürdün'e yönelik tutumunu değiştireceğini düşünmüyorum. Çünkü ABD, tavrımızın barışın gerçekleşmesi ve gelecekte bölgenin istikrarını etkileyecek bir krizi önleme isteğimizden kaynaklandığının farkında." diye konuştu.

Bakan Mumeni, Washington yönetiminin Ürdün'ün söz konusu planla ilgili endişelerini anlaması gerektiğini belirterek, "ABD, bölgedeki güvenlik ve barışın kapısı olan Ürdün ile ilişkilerini feda etmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sadece bazı kişilerle ilişkilerde soğukluk olabilir"

Ürdün Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Raid el-Hazaile de ABD-Ürdün ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını ve Trump'ın kararlarının ne dünyada ne de ABD'de kabul edilebilir olduğunu söyledi.

- "(Planın) İki ülke ilişkilerine etkisi olacaksa bile sadece plandan sorumlu bazı kişilerle ilişkilerde soğukluk söz konusu olabilir." diyen Hazaile, ABD'nin Kral Abdullah'ın öneminin ve etkisinin farkında olduğunu, dolayısıyla böyle bir müttefiki kaybetmek istemeyeceğini ifade etti.

- "Ürdün'ün planı reddetme seçeneği yok"

Ürdün Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Bedr el-Madi ise sözde barış planını ABD-Ürdün ilişkileri için yeni bir "meydan okuma" olarak nitelendirdi.

Bu planın Ürdün üzerindeki etkilerinin iç politikada endişe kaynağı olan mülteciler, Kudüs ve sınırlarla ilgili temel sorunlar üzerinden okunabileceğini kaydeden Madi, "İsrail ve ABD uygulamaya karar verirse Ürdün'ün bu iki ülkeyle ilişkilerinin doğasına yönelik stratejik nedenlerle bu planı reddetme seçeneği bulunmuyor." ifadelerini kullandı.

Bu ilişkinin Ürdün siyasi sisteminin istikrarı için sabit hale geldiğini aktaran Madi, sözlerini şöyle tamamladı:

"Amman uzun süredir ABD'den ekonomi, güvenlik ve siyaset alanlarında yardımlar alıyor. Bu yardım devletin ihtiyacı olan istikrarı sağlıyor. Bu durumda Ürdün bölgedeki ABD planlarıyla nasıl mücadele edebilir?"