Torosların Zirvesinde "Firari Arı" Peşinde Zorlu Mesai: Kilosu 5 Bin Lira
Antalya'nın Akseki ilçesinde arıcılık yapan vatandaşlar, kovanlarından kaçan "firari arıların" doğal yuvalarını bulmak için Toros Dağları'nda günlerce süren meşakkatli bir arayışa çıkıyor.
Antalya'nın Akseki ilçesinde geleneksel arıcılık yapan vatandaşlar, kovanlarından oğul vererek dağlara kaçan ve "firari arılar" adını verdikleri kolonilerin peşine düşüyor. Toros Dağları'nın sarp ve yüksek kesimlerini karış karış gezen arıcılar, ağaç kovukları ve kaya aralıklarında kurulan doğal kovanları bulmak için doğayla mücadele ediyor.

Zorlu Arayış Günler Sürüyor
Arıcı Fatma Kara, eşi Mehmet Kara ile birlikte nisan sonu ve mayıs aylarında kovanlardan kaçan oğul arılarını takip etmeye başladıklarını belirtti. Kara, Torosların zirvelerinde bazen 3 gün, bazen ise 15-20 güne kadar süren arayışlar sonunda firari kolonilere ulaştıklarını söyledi. Buldukları arıların bal hasadını ise Ağustos ayının 15'inden sonra gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Kara çifti, işten ayrılan eşiyle birlikte hem arkadaş hem de eş olarak Torosların zorlu coğrafyasında arı peşinde koşmaktan zevk aldıklarını ifade etti. Arayışlarının sadece Akseki ile sınırlı kalmadığını, Seydişehir'den Beyşehir'e ve Konya'ya kadar geniş bir alana yayıldığını da sözlerine ekledi.

"Şifa Kaynağı" Balın Kilosu 5 Bin Lira
Doğal ortamda, insan müdahalesi olmadan, Torosların zengin bitki örtüsünden beslenerek üretilen bu özel balın değeri de yüksek. Fatma Kara, "Dağlarda bin bir çeşit çiçekten, ağaçların arasından toplanıyor. Tamamen doğal, insan eli değmemiş bir bal. Kilogramı 5 bin liraya kadar alıcı buluyor. Torosların balı şifadır, şifa kaynağıdır," dedi.

30 yılı aşkın süredir arıcılık yapan Mehmet Kara ise 40 civarında kovanı olduğunu ve kaçan oğul arıları bulmak için subaşları, çeşmeler ve derelerde günlerce iz sürdüğünü anlattı. Yer geldiğinde Toros Dağları'nın zirvelerinde, ağaç diplerinde geceleri yattığını belirten Kara, "Ayılar gelir, kurtlar gelir diyorlar. Gelsin diyorum, bana bir şey yapmazlar. Ben onların arkadaşıyım," sözleriyle doğayla olan bağını ve mesleğine olan tutkusunu vurguladı.

"Sarı Kızlar Ne Emeklerle Bal Yapıyor"
Mehmet Kara, buldukları bal dolu petekleri dikkatle toplayıp yeniden kovanlara yerleştirdiklerini söyledi. "O sarı kızlar dediğimiz arılar ne emeklerle bal yapıyorlar. Topraktaki arı zayıf oluyor, üşüyor. Taştaki arı ise kendini ısıtıyor, balı daha güzel oluyor," diyerek doğadaki her arı kolonisinin kıymetini bildiğini ve hiçbirini doğada bırakmaya gönlünün razı olmadığını sözlerine ekledi. Doğal kovanların bal hasadını sadece Ağustos ortasından sonra yaptıklarını, havalar iyi giderse kasım ortasına kadar devam edebileceğini belirtti.
Kaynak: