TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Darbe girişimine 'darbe' derler, başka bir şey demezler. 27 Mayıs'ta gerçekleştirdiniz. Ama Gezi direnişinde gerçekleştiremediler." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin Gezi olaylarına ilişkin araştırma önergesinin bugün ele alınması önerisi görüşüldü.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Gezi olaylarına başından beri destek verdiklerini belirterek, "Gezi direnişi, aslında AKP iktidarına karşı, AKP iktidarının baskıcı, otoriter ve antidemokratik uygulamalarına karşı Türkiye siyaset tarihinde ortaya konulmuş en onurlu ve en haysiyetli direnişlerden birisini ifade ediyordu." değerlendirmesinde bulundu.

Gezi olaylarında Türkiye'nin bütün ezilenlerinin alana çıktığını anlatan Baluken, şunları söyledi:

"Gezi, aslında halkların eşitliği talebiydi. O dönem hatırlarsanız partimizin bayrağını taşıyan ve yine, Mustafa Kemal'in posterinin olduğu bayrakları taşıyan, ideolojik olarak birbirine çok zıt kutupta olan gençlerin el ele tutuşması aslında bu coğrafyada halklar arasında kurulmuş en önemli diyalog köprüsünü tarif ediyordu. Parkta çekilen halaylarda ideolojik, siyasi düşünce ayrımına bakmadan, inanç, etnik ayrımına bakmadan ezilen Türkiye halkları bir araya gelinebileceğini ortaya koydu. Aslında AKP, Gezi direnişini ıskalayarak tarihi bir hata yaptı. Siz oradaki itirazları doğru değerlendirmiş olsaydınız, bugün otoriterliğe mahkum olan bir işleyişle boğuşmak durumunda kalmazdınız. Yüzde 49,5 oy alan bir Başbakan bir saat içerisinde görevinden alınmazdı."

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, 2013 yılı Mayıs ayında Türkiye'nin IMF'ye olan borcunu sıfırladığını, 3. havalimanı projesinin ihalesinin gerçekleştirildiğini, 3. Boğaz Köprüsü'nün temelinin atıldığını, Kanal İstanbul'un startının verildiğini, ülkenin kredi notunun artırıldığını, faizlerin tarihteki en düşük seviyesine kadar düştüğünü anımsatarak, "Sözün özü, Mayıs ayı Cumhuriyet tarihimizin en parlak Mayıs ayı olarak, tarihe geçmişti." diye konuştu.

Taksim'de çevre duyarlılığı olarak başlayan eylemin, hızla şekil değiştirdiğini ve gösterilerin kısa sürede planlı bir yakma, yağmalama faaliyetine dönüştüğünü vurgulayan Tunç, "Birileri İstanbul Taksim'de bir yangın çıksın ve bu ateş bütün ülkeyi sarsın istedi." ifadesini kullandı.

Tunç, meselenin sadece ağaç olmadığını, bu olaylarla ülkenin kaosa sürüklenmek istendiğini bildirdi.

Yılmaz Tunç, "Antidemokratik bir isyan" olarak nitelediği Gezi olayları sırasında meydana gelen ölümlerin sorumlularının, vandallar ve çapulcular ile bunların arka planındaki destekçileri olduğunu belirtti.

- "Darbe girişimine 'darbe' derler"

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Biz diyoruz ki 'Gezi direnişi', 'Gezi olayları', 'Gezi darbesi', adına ne diyorsanız, gelin araştıralım. Araştırma komisyonunda çoğunluk sizde, hadi ispat edin, Gezi'nin uluslararası komplo olduğunu, hadi ispat edin, Gezi'nin darbe girişimi olduğunu. Hadi, ispat edin Kabataş yalanını. Hodri meydan." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise eski Başbakan Adnan Menderes'in 1 Mayıs 1960'ta yaptığı bir konuşmayı anımsatarak, bundan 26 gün sonra darbe olduğunu kaydetti.

Muş, "Darbe girişimine 'darbe' derler, başka bir şey demezler. 27 Mayıs'ta gerçekleştirdiniz. Ama Gezi direnişinde gerçekleştiremediler." ifadesini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Gezi olaylarının üzerinden 3 yıl geçtiğini anımsatarak, "Geçen 3 yıla rağmen, gencecik evlatlarını toprağa emanet eden annelerin adalet bekleyişi hala sürüyor." dedi.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar da çevre duyarlılığıyla başlayan Gezi olaylarının siyasi iktidarın varlığına yönelik suikast teşebbüsüne çevrildiğini belirterek, "Hepimiz çok iyi biliyoruz ki bu sürecin sonucunda 'Erdoğan'sız bir Türkiye' projesini hayata geçirecekler, AK Parti'yi sözüm ona devireceklerdi. Yani ağaç kabuğundan iktidar yontmayı, bira şişesinden Başbakan cini çıkarmayı umut ediyorlardı. Ama bunların hiçbirisi olmadı. Olmadı, çünkü 16 Haziran'da Kazlıçeşme'de milyonların önünde bir yiğit çıktı, dedi ki 'Yeter söz milletindir'. O çıkışla beraber Gezi olaylarının akışı değişmeye başladı. Gezi olayları, Çözüm Süreci'nde Türkiye'ye entegre olmak isteyen HDP'nin arkasındaki silahlı güç olan PKK'nın ayarını bozdu, yeni bir devlet kurma hayalini canlı tuttu." ifadelerini kullandı.

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili bir kaset komplosunun o zamandan beri tartışıldığını anlatan Tayyar, "O zaman Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki 'Ben bunu izledim'. Sonra konu yargıya intikal etti, 'Ben hatırlamıyorum' dedi. Ben de o zaman diyorum ki peki o utanmıyor, siz utanmıyor musunuz? Hafızanızı mı kaybettiniz?" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Özel de Tayyar'ın nikah şahitliğini CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın yaptığını anımsatarak, şunları söyledi:

"Şimdi bugün buraya çıkmış, hem nikah şahidini bir kez daha böyle bir olayla ülke gündemine getirmekten hiç utanmıyor, sıkılmıyor. Hem de daha sonra diyor ki 'Kemal Kılıçdaroğlu, izledim dedi'. O kaseti Kemal Kılıçdaroğlu, 'Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediğini izledim' dedi. Çok basit bir şey yaparız. O kaseti hangi Genel Başkan izlediyse, namussuzdur, şerefsizdir. Kabul mü arkadaşlar?"

Şamil Tayyar ise Deniz Baykal'ın kendisinin nikah şahidi olmasından gurur duyduğunu belirterek, "Sayın Deniz Baykal, bir siyaset adamıdır, bir devlet adamıdır. Her zaman takdir ettiğim birisidir. Kemal Kılıçdaroğlu'yla asla mukayese bile etmem." yanıtını verdi.

HDP'nin grup önerisi yapılan oylamanın ardından, kabul edilmedi.

AA