Aydın geçinen Kemalistler, din alimlerine itaat eden Müslümanlara “koyun sürüsü” diyorlarmış, Neden diye soranlara da Şeyh'lerini sorgulamayan o ne derse onu yapan adamlara başka ne denir diye cevap veriyorlarmış.

Binlerce Tarikat mensubuna bu şekilde hakaret etme cüretini gösteren bu zatı muhteremler M. Kemal’i hiç sorgulamazlar, sorgulayanlara da “hain” damgası basarlar. Türbelere karşı çıkmalarına rağmen 10 Kasım’larda “Anıtkabir Türbesi”ni ziyaret etmek için ülkemizin dört bir köşesinden koşarak Ankara'ya giderler.

Din Alimlerin kitaplarını okuyanlara “beyninizi kiraya vermeyin cahiller” diyerek “bilgiçlik taslarlar, ama her ne hikmetse M. Kemal’in NUTUK’unda yazan her şeyin de kesin doğru olduğuna iman ederler. böyle bir kitabı almak için servet değerinde parayı koşarak Atatürk'ü sömürenlere çekinmeden verirler (Atatürk İsimli kitap 2.000 TL ye yok satıyor)

Tarikat şeyhlerinin hatasız olamayacağını söylerler, fakat M. Kemal’i hatasız görmekle kalmayıp, kanunla koruyarak eleştirilmesine dahi mani olmaya çalışırlar.

Önce türbeleri kapatırlar, sonrada dünyanın en büyük türbesini, yani Anıtkabir’i inşa ederler. Zaman zaman mozoleye secde bile ederler

Bununla da yetinmediler ve neredeyse her yere M. Kemal’in heykellerini diktiler. Okullara büstlerini, ders kitaplarına fotoğraflarını koydular. Ben dünyada bu derece yüceltilen bir şeyh görmedim. Hatta Buda’yı kutsayan budistler bile bu kadar çok Buda heykeli yapmamıştır.

Kısacası, cemaat ve tarikatlara karşı çıkanlar “BÜYÜK, HATTA EN BÜYÜK ATATÜRK”ün “MÜRİDİ” olmuşlar ama haberleri yok! “Olmasaydı olmazdık” dediklerine bakılırsa, bunlara “mürid” demek bile az gelir. (Bildiğim Atatürk bu yapılanlara ne der onu da siz okurlarıma bırakıyorum)

Bazıları ise bilinçli olarak böyle iman ediyor.Tıp Profesörü Rüştü Kâzım Türker’in Milliyet’e verdiği beyanat: “Şeyhim Mustafa Kemal, tarikatım Atatürkçülüktür.” “Ülkem tarikat mensuplarına kaldı. Bakanlar Nakşibendi, yok bilmem hangi tarikattan. Benim tarikatımı sorarsanız şeyhim Mustafa Kemal, tarikatım Atatürkçülüktür.

Zaten en büyük ve tehlikeli tarikat da bu tür insanların tarikatıdır. Zira müritleri, Şeyhlerini hatasız görmekte “o olmasaydı olmazdık” demektedirler.

Tarikat ve Cemaat düşmanı olanların düşmanlık sebebi anlaşıldı. kendi Tarikatlarından başka tarikata yaşama hakkı vermek istemiyorlar.

Nerden çıktı bu diyenlere. Şeyhim Mustafa Kemal, tarikatım Atatürkçülüktür. sözü bana ait değildir onu söyleyenlere sormak gerekir

Daha önce "İmam Hatip Okullarını Kim Açtı" başlığıyla yazdığım yazıdan yola çıkan okurlarımın Ilber Ortaylı’nın  “Cumhuriyet’in ilk Yüzyılı” adlı kitabının ilgili sayfasında CHP’nin Imam Hatip Okulları açtığını belirtiyor, diyerek. Doğrusunu öğrenmek istediklerini yazmışlar.

Değerli okurlarım; Saygı değer Ilber Ortaylı hocamın ne yazdığını bilmiyorum. Ben o gün yazdığımın arkasındayım. CHP, Imam Hatip Okulları değil İmam hatip Kursları açmıştır. Bunlar çok farklı şeylerdir. Üstelik sadece 10 aylık bir kurstu. Dahası, kurslara devam etmek isteyenlere askerliğini yapmak ve orta okul mezunu olmak kaydı konmuştu. Burs da verilmiyordu. Bütün bu koyulan şartlar ile kurslara katılımın asgari düzeyde tutulması hedeflenmişti.

Peki bu kurslar niçin açılmıştır? Halka şirin gözükmek için ve en önemlisi Din alimi eksikliğinden cenazeler yıkanamıyor insanlar inandıkları dine uygun görevlerini yapamıyorlardı.

Çarşambanın sözü; Mustafa Kemal’in samimi inancının, Allah’a bağlılığının ve Kur’an’a saygısının resmi tescilli belgesi İstiklal Marşımızdır. Çünkü “Bu Ezanlar ki, şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli” dizelerini barındıran Mehmet Akif’in şiirini, yüzlerce şiir arasından özelikle ve bilinçle seçmiştir.       Prof.Dr. NECMETTİN ERBAKAN