ANKARA (AA) - ENES DURAN - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmacısı İpek Coşkun, Türkiye genelinde 485 bin Suriyeli çocuğun okula kazandırıldığını belirterek, "Bu, okul çağındaki nüfusun yüzde 65'e tekabül ediyor. İki sene öncesine kadar bu sayı yüzde 30'lardaydı. İki sene içerisinde böyle bir artışın yakalanması Suriye ve Türkiye'de kalacak Suriyelilerin geleceği için çok önemli." dedi.

Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 Suriye kriziyle sığınmacıların Türkiye'ye entegre olmaya başlayana kadar eğitim meselesinin gündeme gelmediğini belirterek, bu konunun, 2012-2014 arasında ciddi şekilde tartışılmaya başlandığını söyledi.

Coşkun, Türkiye'ye akın etmeye başladıkları ilk yıllarda geliştirilen politikaların, sığınmacıların geri döneceği yönünde olduğunu kaydetti. Krizin başladığı ilk dönemlerde "Türkiye'ye gelen sığınmacıların sayısı 250 bini aşarsa sosyal kaos olabilir" şeklinde gündem oluşturulduğunu belirten Coşkun, ancak sayının 3 milyonu geçmesine rağmen hiçbir sorun çıkmadığını anlattı.

Coşkun, sığınmacıların Türkiye'ye yerleşmeye başlamasıyla birtakım kalıcı çözümlere ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Bu ihtiyaç da ancak 2014 yılında oluştu. 2014'den önceki süreç Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) inisiyatifleriyle götürüldü aslında. Suriyelilerin bir dönem yoğun olarak kullandığı Geçici Eğitim Merkezleri (GEM) var ve şu an hala kullanılıyor. Burada Arapça müfredat gösteriliyor ve Suriyeli öğretmenler derslere giriyor. Bu eğitim modelinin fikir babası Diyanet Vakfıdır. Bu sürece devlet el atana kadar STK'lar güzel bir sınav verdiler."

- "Şu an birçok GEM devlet okulunu kullanıyor"

GEM modellerinin kamplardan çıkarılarak, devlet okulları üzerinden götürülmeye başlanmasının çok yerinde bir karar olduğunu kaydeden Coşkun, "Böylelikle GEM'de eğitim gören mülteci çocuklar ve gençler, saat 3'den sonra devlet okullarını kullanmaya başladı. Şu an birçok GEM devlet okulunu kullanıyor. Dolayısıyla okul güvenliği okul çevresi bağlamında nispeten aşıldığı için aileler güvenerek çocuklarını gönderebiliyorlar." ifadesini kullandı.

Bu yıl itibariyle sığınmacıların okullaşma oranında çok iyi bir noktaya geldiklerini ifade eden Coşkun, "Şu an Türkiye genelinde 485 bin çocuğumuz okullaştı. Bu, okul çağındaki nüfusun yüzde 65'ine tekabül ediyor. İki sene öncesine kadar bu sayı yüzde 30'lardaydı. İki sene içerisinde böyle bir artışın yakalanması, Suriye ve Türkiye'de kalacak Suriyelilerin geleceği için çok önemli." dedi.

- "Erkek çocukların Türkçe öğrenimi kızlara göre daha iyi"

Bu konuda yaptığı araştırmalar ve saha çalışmalarında kamp mantığının sosyal uyumun önündeki en büyük engellerden biri olduğunu tespit ettiğini dile getiren Coşkun, devlet okuluna giden ve kamp dışında yaşayan çocukların iletişim gücünün kamplarda yaşayan Suriyeli çocuklardan çok daha iyi olduğunu anlattı.

Coşkun, kamplardaki çocukların sosyal hayattan uzak, izole bir hayat yaşadığını ifade ederek, "Türkçe eğitim düzeyi kamplarda çok kötü. Çocukların daha fazla Türkçe etkileşime ihtiyaçları var. Sahada gözlemlediğimiz, erkek çocukların Türkçe öğrenimi kızlara göre daha iyi. Çünkü sokak deneyimleri daha fazla erkeklerin. Dolayısıyla kampla alakalı bizim artık bir sürece girmemiz gerekiyor. Zaten sayı çok az. Yüzde 8'i falan kamplarda kalıyor." şeklinde konuştu.

Coşkun, Türkçe eğitimine yönelik Avrupa Birliği ile çeşitli anlaşmalar yapıldığına işaret ederek, bu kaynaklardan sağlanan fonlarla Suriyelilerin Türkçe düzeyini artırmak için 5 bine yakın öğretmen alımı yapıldığını kaydetti.

Suriyelilerin eğitimiyle ilgili geçen sene bir rapor hazırladıklarını ve bu raporun ikinci bölümünün de bu yıl yayımlanacağını belirten Coşkun, "Sürekli Suriyelilere uyum programı yapılıyor. Aslında Suriyelilerin gittiği devlet okulundaki bizim öğrencilerimize de biraz uyum programı yapılması gerekiyor. Gelenler kim, neden geldiler, neden çaresizler? Bizim onlara nasıl yaklaşmamız gerekiyor, gibi." değerlendirmesinde bulundu.

AA