CENEVRE (AA) - İsviçre'nin Cenevre kentindeki Suriye görüşmelerine katılan muhalefet heyetinin basın sözcüsü Vail Alvan, rejimin ateşkesi ihlal etmesi nedeniyle Cenevre'de gergin olan ortamın, taraflardaki iyimserliği azalttığını söyledi.

Alvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cenevre 4 görüşmelerine katılan rejimin, aynı zamanda Şam'ın doğusundaki mahallere saldırı düzenlediğini belirtti.

Rejimin, bu saldırılarla güvenlik alanını genişletmek, Şam kırsalındaki Doğu Guta'yı boğmak, Muaddamiyye ve Dareyya'da olduğu gibi burayı da tam bir kuşatma altına almak istediğini söyleyen Alvan, Suriye'de kan akmasını durduran şeyin, siyasi süreç değil, El-Vaar, Doğu Guta ve Dera gibi muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde yaşayan halkın kararlı duruşu ve direnci olduğunu ifade etti.

Geçen yıl aralık ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşması ile Astana anlaşmalarının sahada karşılık bulamadığını ifade eden Alvan, rejimi, İran'ı ve Rusya'yı, yapılan ihlaller ile siyasi görüşmeler için uygun ortam sağlanmamasından sorumlu tuttu.

Cenevre 4 görüşmelerine de değinen Alvan, "Rejimin ateşkesi ihlal etmesi nedeniyle Cenevre'de gergin olan ortam, taraflardaki iyimserliği azalttı. Bu da Esed ile destekçileri İran ve Rusya'nın, askeri çözüm konusunda ısrarcı oldukları ve siyasi sürecin başarılı olmasını istemedikleri yönünde bir izlenim oluşturuyor." dedi.

Alvan, Cenevre'deki siyasi sürecin başarılı olmasının, rejimi sıkıntıya sokacağını bu nedenle süreci sekteye uğratmaya çalıştığını vurguladı.

Rejimi, siyasi geçiş tartışmalarına girmemek için "teröre yatırım yapmakla" suçlayan Alvan, "Suriye'deki terörün kaynağı rejimdir. Terör, Esed'in yönetimde kullandığı despotizm yoluyla kendisine uygun bir ortam bulabilir." dedi.

- "Bab'ın alınması, Rakka'nın kurtarılmasının başlangıcı"

Alvan, ÖSO'nun Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Bab ilçesinin merkezini terör örgütü DEAŞ'tan almasıyla, "Cenevre'de siyasi müzakerelere oturmuş olabiliriz ancak Esed ihlallerini sürdürdüğü müddetçe askeri operasyonlardan vazgeçmeyeceğiz." mesajı verme konusunda büyük etki sağladığını kaydetti.

Türkiye'nin ÖSO'ya desteğinin önemine vurgu yapan Alvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bab'ın kurtarılmasının, askeri olarak sembolik bir önemi var. Bab, DEAŞ'ın en önemli merkezlerindendi, büyük askeri noktasıydı. Buranın DEAŞ teröristlerinden temizlenmesi, Türkiye için iç ve sınır güvenliği açısından, ÖSO için ise Suriye'nin kuzeyinin terörden temizlenmesi için kapı olması bakımından önemli. Bab'ın alınmasının, Rakka'nın kurtarılmasının başlangıcı olacağına inanıyoruz."

Bab'ın alınmasının siyasi önemine de işaret eden Alvan, ÖSO'nun, terörü kınamakla yetinmediğini, müttefiklerinin ve uluslararası toplumun desteğiyle terörü yok etmek için çaba sarf ettiğini söyledi.

Alvan, "Uluslararası toplumdan ÖSO'ya, Suriye'de terörle mücadelenin anahtarı olacak büyük bir yardım yapılmasını istiyoruz. Terörle mücadelede Esed rejimine güvenmek mümkün değil. Çünkü terörü varlık sebebi olarak görüyor." diye konuştu.

AA