ANKARA (AA) - TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü işbirliğiyle Su Çerçeve Direktifine Göre Biyolojik İzleme Çalıştayı düzenlendi.

Bir otelde düzenlenen çalıştaya Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Cumali Kınacı ve çok sayıda davetli katıldı.

Çalıştayda, su kalitesi izleme sistemlerinin önemi, su kaynaklarının koruma kullanma dengesi, sucul çevrenin ekolojik ve kimyasal kalitesinin korunması ve geliştirilmesi gibi konular ele alındı.

Bozoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çevre Mühendisleri Odası olarak tarım, sanayi, üniversiteler gibi çevreyi koruma üzerine uluslararası alanlarda çalıştıklarını kaydetti.

AB uyum süreci kapsamında, 2009 yılında çevre faslının açılmasında yine Çevre Mühendisleri Odasının katkısı olduğunu ifade eden Bozoğlu, bu süre zarfında yaşanan gelişmeleri yoğun bir şekilde takip ettiklerini söyledi.

İklim değişikliği konusunda da faaliyetler yürüttüklerini anlatan Bozoğlu, "Burada ciddi bir bilgi birikimimiz var, sorunları tespit etme şansımız var. Hiç kuşkusuz etik değerler üzerinden baktığımızda doğayı koruyan, çevreyi korumaya çalışan bir yaklaşımımız var. Bu perspektifle bakıldığı zaman çözüm odaklı politikalar üretilmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu konuda katkıda bulunmak istiyoruz." diye konuştu.

Su Yönetimi Genel Müdürü Kınacı da çalıştay vesilesiyle Su Kanunu'nun oluşturulması aşamasında yeni kararlara katkıda bulunacaklarını belirtti.

Kınacı, bu kapsamda meslek odaları ile kamu kurumlarının bir araya gelmesinin fayda sağlayacağını söyledi.

Kurumlar arasında koordinasyon eksikliği bulunduğunu aktaran Kınacı, sorunların çözümü konusunda tüm oda ve kurumlarda ortak strateji belirlemeyi hedeflediklerini ifade etti.

AB Kapanış kriterlerini büyük ölçüde sektör için tamamladıklarını bildiren Kınacı, şunları kaydetti:

"Bunun dışında havza koruma eylem planları tamamlandı. AB kapanış kriterlerini büyük ölçüde sektör için tamamladık, çözüm üretmeye gayret sarfettik. Kurumlarımızın siyasi tartışmalar dışında ortak bir çerçeve kanunu olarak meclisten geçirmelerini bekliyoruz. Çünkü 1926 yılında çıkartılan mevcut su kanunu sadece içme suyunu kapsıyor. Aradan 90 yıl geçti Türkiye ve dünyada çok değişiklikler oldu bu kanun hala yürürlükte. Su Kanunu ile ilgili havza esaslı yönetime geçmeyi hedefliyoruz. Su kanunun ana temelini havza ölçekli yönetim oluşturuyor. Suyun miktar ve kalite olarak birlikte yönetilmesi suyun bütüncül yönetimine suyu kullanan paydaşların katılmasını da gerektiriyor. İstediğimiz ölçüde yansıtamadık ama kanun maddesi olarak girmesine gayret sarfediyoruz."

AA