Stres ürtiker sebebi
İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Şener:- "Ürtikere yol açabilecek gıdalar, gıda katkı maddeleri, ilaçlar ve stres gibi tetikleyici faktörlerden olabildiğince sakınmak tedavide temel prensiptir"- "Halk arasında 'kurdeşen' diye bilinen ürtiker, oldukça
İSTANBUL (AA) - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Osman Şener, halk arasında "kurdeşen" olarak da bilinen ürtikerin tedavisinde, hastalığa yol açabilecek gıda, gıda katkı maddeleri, bazı ilaçlarla, stresten sakınmanın temel prensip olduğunu bildirdi.
Şener, yaptığı yazılı açıklamada, ürtikerin deride değişik büyüklüklerde olabilen, hafifçe kabarık, oldukça kaşıntılı kızarıklıklar olduğunu belirtti.
Ürtiker plaklarının genellikle aniden ortaya çıktığını ve 1-2 saat içinde kaybolduğunu dile getiren Şener, plakların bazen de kümeler halinde görülebildiğini ve vücudun bir yerinde kaybolurken başka bir yerinde yeniden belirebileceğini aktardı.
Prof. Dr. Şener, "Halk arasında 'kurdeşen' diye bilinen ürtiker, oldukça sık görülen bir rahatsızlıktır ve insanların yüzde 20'sinin yaşamlarının herhangi bir döneminde ürtiker atağı geçirdiği tahmin edilmektedir." diyerek, şu bilgileri verdi:
"Ürtiker genellikle yenilen özel gıdalar veya kullanılan ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkar. Ürtikere yol açan gıdaların başında süt ve süt ürünleri, yumurta, kabuklu yemişler (fındık, yer fıstığı, ceviz), çilek, domates, balık ve kabuklu deniz hayvanları gelir. Ürtikere yol açabilen başlıca ilaçlar ise penisilin grubu antibiyotikler, sülfonamidler, aspirin ve epilepsi (sara hastalığı) ilaçlarıdır. Özel bir ürtiker şekli olan dermografizm ise derinin sert bir cisimle çizilmesi veya ovulmasını izleyerek ya da giysi ve çamaşırların vücudu sıktığı yerlerde ortaya çıkan ürtiker şeklidir. Toplumun yüzde 5'inde görülür. Kolinerjik ürtiker, vücut sıcaklığını arttıran aktivitelerden sonra ortaya çıkan, etrafı kızarık, toplu iğne başı gibi küçük ürtiker plaklarıdır. Egzersiz, sıcak banyolar, sauna, yüksek ateş veya psikolojik stresler kolinerjik ürtikere yol açabilir. Hastaların yüzde 5-7'sinde bu tip ürtiker görülür."
- "İlaçlar alerji uzmanının önerileri doğrultusunda kullanılmalı"
Prof. Dr. Osman Şener, bazen herhangi belirgin bir neden bulunamamasına karşın ürtikerin tekrarlayabileceğini ve ataklar halinde 6 haftadan daha uzun sürmesi durumunda kronik ürtiker olarak adlandırılacağını anlattı.
Kronik ürtikerli bir hastada, öncelikle altta yatan başka bir hastalık olup olmadığının araştırılması gerektiğini aktaran Şener, şu değerlendirmede bulundu:
"Çünkü bazı enfeksiyonlar, bağırsak parazitleri, damar iltihapları, romatizmal hastalıklar, tiroid bezi hastalıkları, kanserler ve lenf dokusu tümörleri kronik ürtikere yol açabilir. Altta yatan böyle bir hastalık bulunmaması durumunda, nedeni belli olmayan (idiyopatik) ürtiker olarak adlandırılır ve çeşitli ilaçlar kullanılarak belirti ve bulgular baskılanır. Kronik ürtiker genellikle hayat boyu sürmeyip birkaç ay ile birkaç yıl arasında iyileşen bir durumdur."
Ürtikerin deri yüzeyini tutmasına karşın anjioödemin derinin daha derin tabakalarında şişmeyle karakterize bir durum olduğuna işaret eden Şener, sorunun en sık dudak, göz kapakları, el ve ayaklarda görülebileceğini belirtti.
Şener, hastalığın boğazda olması durumunda solunum yollarının tıkanabileceğini ve acil tedavi önlemlerinin alınması gerektiğini vurgulayarak ancak bunun son derece nadir görülebilen bir durum olduğunu anlattı.
Hastalığın tedavisine ilişkin de bilgi veren Şener, şunları kaydetti:
"Ürtikere yol açabilecek gıdalar, gıda katkı maddeleri, ilaçlar ve stres gibi tetikleyici faktörlerden olabildiğince sakınmak tedavide temel prensiptir. Atakları tedavi etmek için en çok antihistamin denilen bir grup ilaç kullanılmaktadır. Ürtiker ataklarının antihistaminlerle kontrol edilememesi durumunda, antihistaminlerle birlikte kısa süreyle kortizon içeren ilaçların (kortikosteroidler) kullanımı gerekebilir. Hastaların büyük çoğunluğu kortikosteroid tedavisinden yarar görür ancak potansiyel yan etkileri nedeniyle bu ilaçların uzun süreli ve kontrolsüz kullanımından kaçınılmalıdır. Akut ve şiddetli anjioödem olgularında ödemi düzeltmek için bazen adrenalin enjeksiyonları gerekebilir. Herediter anjioödem ise özel bazı ilaçlarla tedavi edilebilir. Bütün bu ilaçların mutlaka bir alerji uzmanının önerileri doğrultusunda kullanılması gerektiği unutulmamalıdır."
AA
Kaynak: