M. Faik Özdengül

M. Faik Özdengül

Sözlerin en güzeli

Bayram bitti. İş, güç, telaşe geri geldi. Tatil uzundu.

Hayatın uzun ya da kısa olması görece. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç, tarihe tanıklığım kitabında şöyle diyordu: “Hayat kısa diyorlar, oysa ben onu çok uzun buluyorum.”

Bayram da görece. Kimileri gelsin istiyor. Heyecanla bekliyor. Kimileri bayramın gelmesinden hoşnutsuz. İçerdikleri bayramların, kimilerine anlamlı gelmiyor yaşadıklarıyla kıyaslayınca. 

Bu bayram dolu geçti benim için. Sadece bayram değildi. Aralığın birinde başladık biz heyecanlı anlara. Mevlana Kültür Merkezine bu yıl aralık ayında en çok gittim. Şeb-i Arus kutlamaları çerçevesinde her gün akşam 19 da dinleyicilerimle buluştum. Mesnevi Medeniyeti’ne kapı araladık birlikte. Mana Denizi’ne Mesnevi’den ark açtık. Rumi Ve Aşkın Terapi koyduk adını programın. Tanıtıcı cümlesi de “Mesnevi Öğretisiyle Ruhsal Terapi”. Çok ilgi gördü. Yararlı oldu. Hepimiz faydalandık. Birlikte Mesnevi okuduk. Niyaz ettik. Halleştik gelen dostlarla. Tanıştık. Dost olduk. Her gün gelenler olduğu gibi yolculuğumuza arada katılanlar da oldu. Yola çıktık 11 program boyunca. Yol göstericimiz Hz Mevlana. Gönüllerimiz aydınlandı. Cilalandı. Ruhumuz zevk aldı.

Programın oluşturucusu proje mimarı Ercan Uslu’ydu. Teşekkür ediyorum kendisine. Ve diğer emeği geçen tüm arkadaşlara. Ve en önemlisi bu yolculukta bizi yalnız bırakmayan yol arkadaşlarıma, okuyucularıma, dinleyenlerime, her gün geri bildirimleriyle bize hem destek olan hem kendimizi görmemizi sağlayan yazanlarıma.

Şunu anladık. Birlikte çalışmak, beraber olmak, birebir çalışmalara göre daha faydalı. Daha önce de birebir çalıştığım danışanlarımdan programa katılanlar oldu. Onların da ifadesi bu yöndeydi. Bir araya gelip konuları birlikte müzakere edeceğimiz ortamları oluşturmalıyız artık. Hem Mesnevi okuyup hem karşılıklı tartışmalıyız. Sonra da günümüz sorunlarına oradan evrensel çıkarımlar yapmalıyız. Ardından da bu yolun yolcuları yüzyıllarca neler yaptıysa benzer deneyimleri deneyimleyebiliriz. Tabi ki asıl usta, marangoz, tamirci, terzi en sevgili’ye giden yolları arayıp bulmalıyız.  Şifanın kaynağına.

Neden yaptık bu programı ve ne yapmaya çalıştık orada?

Programı bitirirken de söylediğim bitiriş cümleleriyle tamamlamak istiyorum yazımı:

Mesnevi fert ve toplumu ilgilendiren hemen her türlü konunun yer aldığı ansiklopedik çapta bir eserdir. Kültür ve medeniyetimizdeki yeri büyüktür. Bu değerli kitaptan toplumun her kesimi asırlarca istifade etmiş, gerek mevlevihanelerde, gerekse özel mahfillerde okunmuştur. "Bizim medeniyetimiz Mesnevi medeniyetiydi" diyen düşünürlerimiz çıkmıştır.

Mesnevi, dünya yaratıldığından beri insan ruhunun peşinde olduğu yüksek hakikatleri anlatan tasavvufî bir eserdir. Biz ise asırlarca yolları aydınlatan bu değerli eserden günümüzün ihtiyaçlarına cevap verecek formüller bulabilme çabasındayız. Bugün yorulmuş, yıpranmış, dağılmış ve verimsizleşmiş zihin ve ruhlar için "Kuran'ın Özü" denilen Mesnevi'den birtakım çözümler arıyoruz.

Önerimiz, bilen kimselerin başkanlığında gruplar halinde Mesnevi okunmalı, Hz. Mevlâna'nın düşünce dünyası ana hatlarıyla öğrenildikten sonra onun insanları rahatlatan, ikna eden, yol gösteren tavsiyeleri dinleyenlerle paylaşılmalı, meseleler karşılıklı soru-cevaplarla irdelenmeli, zihinlerdeki soru işaretleri giderilmelidir.

Buradan alacağımız moral ve güçle hayatın zorluklarına karşı daha etkin ve bilinçli şekilde mücadele edebiliriz. Çünkü öncelikle bilmek, güç demektir. Sonra mesnevi'nin manevi motivasyonu fevkaladedir; Mevlâna aynı zamanda bir maneviyat ve samimiyet âbidesidir( Yakup Şafak).

Psikoterapi iyi fikirlerle kötü fikirlerin yer değiştirmesidir (Milton Erickson).

Bu çalışmada bireysel ve toplumsal ruh sağlığımızı kazanmak ve korumak adına Mesnevi’nin bir psikoterapi işlevi gördüğü ve Mesnevi eğitiminin, onun adeta bir ders kitabı olarak okutulmasının koruyucu ruh sağlığı açısından önemi konu edilmiş, ortaya konulan bu disipline de Aşkın Terapi ismi verilmiştir.

Mesnevi öncelikle tedavi edici psikoterapiden daha çok koruyucu ruh sağlığı anlamında ele alınmalı ve güçlü ve dayanıklı bir ego oluşumunda kişilerin içgörü edinmesi için, bir ders kitabı niteliğinde okutulmalıdır. Ardından terapötik açıdan yaklaşıldığında da eski ya da yeni ve etkili tedavi edici kuramları barındırdığı görülecektir.( Faik Özdengül)

Son söz de şuydu:

•Sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabı ve yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin  en şerlisi de sonradan uydurulanlardır.

                                         Hadis-i Şerif

Esenlik dileklerime…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum