'Sosyal Demokrat’ mı oldum?

Şimdi ben ‘Sosyal Demokrat’ mı oldum?

 

Bugün; uzun yıllardır (7–8 ) yüz yüze görüşemediğim bazı yakın arkadaşlarım ya da beni tanıyanlardan son birkaç ay içerisinde aldığım mesajların değerlendirmesini yapmak ve sesli düşünmek istedim.. Yazılarımın içeriğinden ziyade attığım başlıklardan etkilendiklerini belirten dostlarımın bazıları benim artık eski Hikmet olmaktan çıkıp, Sosyal Demokratlaşma yolunda olduğumu iddia edenler dahi var. Bu konuda bana ait, somut bir davranış biçimi ya da bir düşüncemi, örnek olarak veremeseler bile, bu şekilde düşünmelerine sebep olduğum için, ben gene de kendi iç değerlendirmemi yapmaya karar verdim. Vardığım sonuç şu. “Bakın aslan gardaşlarım, dostlarım, arkadaşlarım ben asla ve kesinlikle çizgimden sapmadım ve taviz vermedim. Ben o eski ve aynı benim. Ancak şu somut gerçeği kabul etmelisiniz ki, evime ve çocuklarıma ekmek götürmek zorunda olduğum işimin gereği yapmakta olduğum mesleğimin gereğini yağarken, objektif olmak zorundayım. Sizin tanıdığınız benim kişiliğime, tersi bir davranışta yakışmaz zaten öyle değil mi?

Ben öyle menfaati icabı ağaya, beye eyvallah edecek, yanlış bildiğine doğru, doğru bildiğine yanlış diyecek bir karaktere sahip değilim. Fakat bazı insanlarımızın beklentileri şu şekilde olabiliyor. -Ha gördüğün bazı yanlışları da görmezden gelsen olmaz mı?.. Bence bütün mesele burada başlıyor. Bakın ben bu “kamu hizmeti” sayılan gazetecilik mesleğini değil de herhangi bir işte olsaydım, bu konuda haklı sayılabilirdiniz. Yani her gördüğün yanlışı her yerde söylemek zorunda değilsin, kuralı gereği. Ayrıca dinimizce de affedici ve bağışlayıcı olmanın gerekliliğini kusurları açan değil örten olmak gerektiğine kalben inanan biriyim. Ancak yaptığım mesleğimin ve şahsi doğrularımın da bana verdiği veballe, çevremde görüp şahit olduğum bir takım “Kasıt ve Art niyet” taşıyan planlı yanlışlar karşısında susmayı da kendime yediremiyorum. Susmanın ve görmezden gelmenin, yanlışta ısrarcı insanlara meydanı boş bırakmak olacağı ortamda, haykırmayı bir görev saydım kendime.

Yani anlatmak istediğim şu; Ben üç beş yazımda iktidar partisinin bence yanlışı olarak birkaç yönünü eleştirdim diye, öyle hemen sol cenahtan falan olmadım. Ben öyle şahsi menfaatini ilçe ve ülke menfaatinin önünde tutan bir insan asla değilim. Ayrıca ben anadan doğma ve tüm benliğiyle “milliyetçi muhafazakâr” bir dünya görüşüne sahibim. Hatta farkında olduğum ancak fazla rahatsız olmadığım biraz ırkçı tarafım dahi söz konusu. Eğer ki ben son zamanlarda İktidar partisini bazı açılardan eleştirmişsem, bu iktidar karşıtı olduğum anlamına gelmemeli. Yoksa bir gazeteci olarak diğer partilerin neyini eleştireyim ki. Allah için söyleyin şu anda İktidar partisi haricinde ele alınıp, yüze çalınacak ve yazmaya değer icraat üreten ya da eleştirmeye değer bir hareket içinde olan bir parti mi var. Al birini vur ötekine. İçlerinde kötülerin iyisi misali, halkın tercih ettiği iktidar partisinin attığı her adım yaptığı her icraat tabiî ki bize malzeme olacak, bundan doğal ne olabilir ki.

Yani benim sol dünya görüşüne sahip arkadaşlarımla ortak insani münasebetlerimin olması kadar insan olmamın bir gereğidir. Aynı şekilde benim siyasi ve dünya görüşüme yakın ve aynı çizgideki arkadaş ve dostlarımla ters düşme gibi lüksüm yoktur. Hem ben dost haneme birkaç kişi daha eklemenin çabası içerisindeyken, dostlarım dediğim hiç kimsenin beni kendilerine düşmanmış gibi görmelerine gönlüm razı olmaz.

 

ADAM GİBİ

Kimine göre Kral, kimine göre yalanım;

Oysa ben; Adamına göre Adamım.

HİKMET PEKER

 

KARAPINAR KALMAMIŞ

SENDE ANLAMAZSAN EĞER BENİ SÖYLE KİM ANLAR
SANA GELDİM, HOŞ GELDİN DİYECEK HALİN KALMAMIŞ.
HATIRLASAN GÜRÜL GÜRÜL COŞARDIN BİR ZAMANLAR,
LAL OLMUŞDA AĞZIN SÖYLEYECEK DİLİN KALMAMIŞ.

PINARBAŞI KİMSESİZLER YURDU ŞAŞIRDIM KALDIM,
ÇETMİ MEZARINDA YATANLARLA SOHBETE DALDIM,
YIKMIŞLAR BÜYÜDÜĞÜM EVİ OTURDUM AĞLADIM,
GÖZYAŞLARIMI SİLECEK BİR MENDİLİN KALMAMIŞ.

DOSTLARDA GİTMİŞ, SANKİ MÜLTECİYİM ADRESİMDE,
SİYAH BEYAZ ANILAR KALMIŞ İLKOKUL RESMİNDE,
TENEFFÜS ÇOK ÖNCE BİTMİŞ HERKES HAYAT DERSİNDE.
VEFASIZ ÇIKMIŞ OĞLUN KIZIN SEVDİĞİN KALMAMIŞ.

APAK MAHALLESİ YANIYOR, İPEKCİ TOZ DUMAN,
ESMİYOR RÜZGÂRLAR ORTA  YERDE BEKLİYOR HARMAN,
SURATLAR ASIK, KAŞLAR ÇATIK, HALLERDE PEK YAMAN,
OTUR BİR BARDAK ÇAY İÇ DİYECEK KULUN KALMAMIŞ.

YOK, BİR HATAN YOK BİR KUSRUN, VARSA SUÇLU BİZLERİZ,
MİLLET DÖRTNALA KOŞAR DA BİZ HALA EMEKLERİZ,
BİR AĞAÇ DİKMEYE ERİNİRİZ OTURUP YAĞMUR BEKLERİZ,
YUVASIZ KALMIŞ KUŞLARIN, KONACAK DALIN KALMAMIŞ.

SÖZLERİM SİTEM DEĞİL İNAN İNCİNİP ALINMA
SEVDİĞİNDEN SÖYLER YOZÇOBANI SAKIN DARILMA,
NELER GÖRDÜN SEN DAYAN, AMAN HA YORULMA,
CANDA DERMAN, DİZDE TAKAT, GÖZDE FERİN KALMAMIŞ

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.