STRAZBURG (AA) - ÖMER AYDIN - Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım'da ilki 1783, sonuncusu 2014'te gerçekleşen işgallerle tarihin tekerrür ettiğini ve durumun düzeleceğine dair umutlarının azaldığını söyledi.

Fransa'nın Strasbourg kentinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Kırımoğlu, Avrupa Konseyi'nde Kırım'ın işgaline dair çeşitli temaslarda bulunduğunu ve programlar düzenlendiğini anlattı.

Avrupa Konseyi'nde Kırım Tatar kültürünü tanıtan bir davet verdiklerini, kültür, gelenek ve son siyasi durum hakkında aydınlatıcı konuşmalar yapıldığını aktaran Kırımoğlu, işgal altındaki Kırım'da insan haklarının durumu ve Rusya tarafından ihlallerin masaya yatırıldığı bir konferans da düzenlendiğini kaydetti.

Kırım hakkında "Son durum çok kötü ve iyileşeceğine dair bir umudumuz yok." diyen Kırımoğlu, "Rusya Federasyonu toprağımıza demokrasi kurmak için gelmedi. Tam tersine Stalin rejimine benzeyen bir rejim kurdu. Biz çeyrek yüzyıl, Ukrayna bağımsızlığını ilan ettikten sonra demokratik ülkede yaşıyorduk. Şimdi ise Sovyet zamanının en kötü yıllarını andıran bir rejim kuruldu orada. İnsanlar birbirleriyle konuşmaya bile korkuyorlar. Her yer dinleniyor, herkes izleniyor." şeklinde konuştu.

Kırım'da yaşayanların baskı ve tehdit altında olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, halkın artık internette hangi paylaşımları beğendiklerinin bile izlendiğini kaydetti.

Kırım Tatarları için tarihin tekerrür ettiğini canlı örnekleriyle gördüklerine işaret eden Kırımoğlu, "En önemlisi, korkunç tarafı burada şu ki, Rusya Federasyonu, Kırım Yarımadası'nı ilk işgali zamanındaki gibi -biliyorsunuz 1783'te işgal etmişler- yerli halkı Kırım'ı terk etmeye mecbur ediyor. Yerine de Rusya Federasyonu'ndan kendi adamlarını getiriyor. Aldığımız malumatlara göre yarım milyon kadar Rus getirdiler. Aynı zamanda 200 bine yakın Kırım Tatarı ve Ukraynalı, Kırım'ı terk etmek zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.

Kırım'ın işgalinden sonra uluslararası toplumun tepkisini de değerlendiren Kırımoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avrupa Birliği hiç olmazsa yaptırım yapıyor, bir şeyler yapıyor ama maalesef diğer ülkeler, bizim kardeş, Müslüman ülkeler dediğimiz ülkeler, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda olsun, UNESCO'da olsun büyük çoğunluğu Rusları destekliyorlar. Batı ülkeleri olmasaydı durumumuz daha kötü olacaktı. Amerika kanadı, Avrupa Birliği kanadı işgali tanımıyor. Yaptırım uyguluyor. (Ruslara) Her zaman 'bu toprağı terk etmek zorunda kalacaksınız' diyorlar."

Kırımoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Yaz Dönemi Genel Kurulu çalışmaları sırasında düzenlenen konferansta, Kırım'ı asla terk etmeyi düşünmediklerini belirterek, Tatar kültürü, gelenekleri ve varlığını korumak için mücadeleye devam edeceklerini söylemişti.

Ocak 2015'ten beri cezaevinde bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz'ün serbest bırakılması ve Kırım'ın işgaline son verilmesi amacıyla düzenlenen konferansta, sürgün ve soykırımdan sonra ana vatanlarına yeniden kavuştuklarını kaydeden Kırımoğlu, "Kırım'ı terk etmeyi düşünmüyoruz, Kırım'da Tatar kültürü, gelenekleri ve varlığını devam ettirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Buradan tüm dünyaya çağrımız da bu yöndedir." diye konuşmuştu.

Konferans için Kırım'dan Strazburg'a gelen Çiygöz'ün eşi Elmira Ablalimova da "Anavatanınızı komşunuz işgal ederse ve bu bir gecede gerçekleşirse ne düşünürsünüz? 2014'te işte biz bunu yaşadık. Kırım Tatarlarının tarihi ana vatanları işgal altındadır ve eşimin de bir konuşmasında dediği gibi hibrit bir soykırım uygulanıyor. 1944'te yaşadığımız soykırım ve sürgünü yeniden yaşıyoruz." demişti.

Rusya, 16 Mart 2014'te yapılan ve Kırım Tatar Milli Meclisi'nin (KTMM) boykot kararı aldığı referandumdan beş gün sonra Kırım'ı resmen ilhak ettiğini açıkladı.

Takip eden günlerde Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve diğer bazı Kırım Tatar Milli Meclisi yetkililerine Kırım'a giriş yasağı getirildi. Kırım Tatarlarının iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetleri yasaklandı. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Kırım Tatarlarının evlerine, camilere, okullara baskınlar düzenlendi.

AA