Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Salı Sohbeti’nde, Kafkas Kartalı Şeyh Şamil vefatının 143. Yıldönümünde yâd edildi.

Sille Kültür Evi’nde gerçekleştirilen sohbette İmam Şamil’in hayatını ve Ruslara karşı verdiği mücadelesini anlatan Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, 630’da Kafkasları da içine alan ve Saba Türkleri tarafından kurulan Hazar Devleti’nin savaşçı bir millet olmalarından dolayı Kafkasya’nın, 751 yılına kadar aşılamadığını ve bataklık yerlerde yaşayan Rusların, ancak 835’de Hazarların tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte devletlerini ancak kurduklarını söyledi. 1040’de Selçuklu beyliğinin kurulduğunu ve 1196’da da Turanî milletleri bir araya toplayan Timuçin’den sonra Dünya’da büyük bir imparatorluk kuran Cengiz Han’ın 1227’de ölümünden sonra Rusların, Altunordu Devleti’nin yıkılması ve Emir Timur’un Yıldırım Beyazid’i yenmesiyle birlikte Osmanlı’nın zayıflayarak fetret devrinde Hazar Denizine kadar indiklerini dile getiren Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Güçlü, 1783’de Ruslar tarafından Kırım’ın işgal edilmesiyle birlikte Osmanlı Devleti’nin de Kafkaslarda bir ağırlığının kalmadığını ve bu bölgede sufizm hareketini başlatan Kafkas halkının, kendilerine şeyh olarak Gazi Muhammed’i seçtiklerini söyledi.

Şeyh Muhammed’den sonra üç imamdan biri olan İmam Şamil’in1834’de “Şeyh Şamil” olarak Kafkas halkının başına geçerek Rus ordusuna gerilla taktikleriyle kök söktürmeye başladığını belirten Güçlü, “1859’da 70 bin kişilik Rus ordusuna, yanında 200-300 kişi kalıncaya kadar direndikten sonra savaşı sürdürmesinin tehlikeli olduğunu anlayan Şeyh Şamil, Çarlık yetkilileriyle görüşmeler yaparak, silah bırakma yolunu seçti. Rus Çarı II. Aleksandr, Şeyh Şamil’i sarayın kapısında son derece nazik karşıladı ve kılıcını almayarak kendisine olan hayranlığını dile getirdi. Şeyh Şamil, bir ay kadar sarayda misafir edildikten sonra, onurlu tutsak olarak esaret yıllarını geçireceği Kaluga’ya gönderildi. Burada 10 yıl kaldıktan sonra Hac farizasını yerine getirmek için izin istedi. İki oğlunu rehin bırakıp ailesiyle birlikte önce İstanbul’da Padişah Abdülaziz’i ziyaret ettikten sonra kendisine tahsis edilen gemiyle Mısır üzerinden Mekke ve Medine’ye gitti. 1797 tarihinde Dağıstan’da doğan Şeyh Şamil, 17 Şubat 1871’de Medine-i Münevvere’de Rufai Dergâhı’nda vefat ederek Rufai tarikatının şeyhi Seyyid Rufai tarafından cenaze namazı kıldırılarak Cennet’ul Baki’ye defnedilmiştir” dedi.

TORUNLARI YAŞIYOR

Kafkas Kartalı şeyh Şamil’in büyük bir mücahid olduğunu sözlerine ekleyen Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Güçlü, oğulları Muhammed Şefi ve Muhammed Kâmil’le birlikte Şamil neslinin devam ettiğini ve Şamil soyadı taşıyanların onların torunları olduğunu ifade etti.