Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Sevginin karşılığı olmalı

99 Depremini yaşamış bir üniversite hocası kadın anlatıyor:

Depremle sarsılmıştık, bizim evimiz yıkılmadı ancak evimizde kalamıyorduk. Artçı sarsıntılar devam ediyordu. Sitemizin bahçesinde kurduğumuz derme çatma çadırda geceliyorduk. Bir gece kalktım, abdest aldım, namaz kıldım ve duaya durdum. Şöyle yakarıyordum:

Yüce Rabbim, Şayet Sen dilersen birkaç dakika içerisinde tüm dünya insanının defterini dürebilirsin. Ama ne olur, bize bir fırsat daha ver! Acı bize, merhamet et! Rahmetini esirgeme üzerimizden. Lütfet, kerem et, bize kıyma!

Böyle yakarırken bir anda zihnimde şimşekler çaktı ve donakaldım. Kendi kendime şöyle dedim:

Hep sen istiyorsun Rabbinden, peki, kul olarak sen ne veriyorsun O’na?

O gece karar verdim, başımı hiç açmamacasına örteceğime. Söz verdim Rabbime, arada sırada kıldığım namazımı O’nun istediği vakitlerde kılacağıma. Daha başka kararlarda aldım kendimce. Elbette bizim de kulluğumuzu ispat edecek şeylerimiz olmalı. Kulluk kuru bir iddia olmamalı!

Bir ilkokulda öğretmen şu soruyu sorar minik öğrencilerine: Niçin namaz kılıyoruz?

Öğrenciler farklı cevaplar verirler: Kimi der Allah istediği için kılıyoruz, kimi der namaz bizi kaza ve beladan koruduğu için kılıyoruz, kimi der namaz bizim hayatımızı düzene soktuğu için kılıyoruz. Bir yavrumuzun cevabı oldukça ilginçtir:

Öğretmenim, Yüce Allah bizi seviyor ve sevdiği için bize yağmur yağdırıyor, güneş doğduruyor. O, bizi seviyor, sevdiği için bize nimetler veriyor! Biz de O’nu çok seviyoruz ve sevdiğimizi göstermek için O’na namaz kılıyoruz!

Medine’de bir kadın Peygamberimizin huzuruna çıkmıştı. Yanında bir küçük çocuk vardı. Kadın şöyle diyordu:

Ya Rasülalllah! Müslüman kardeşlerim senin uğruna cihad ediyorlar, zengin olanlar senin için mallarını harcıyorlar. Ama ben bir kadınım cihad edemem, zengin olmadığım için senin uğruna harcayacak bir şeyim de yok. Ama benim bir ciğerparem yavrum var. Eğer kabul edersen ey Allah’ın Peygamberi, onu senin hizmetine vereyim, hem sana hizmet etsin, hem de senin edebinle yetişsin!  Böylece Hz. Enes on sene Peygamberimize hizmet etti.

Elbette sevginin bir bedeli olmalıdır. Sevgi, kuru bir iddia olarak kalmamalı, onun bir göstergesi olmalıdır. Bizler de Rabbimizi sevdiğimiz söylüyoruz, Peygamberimizi sevdiğimizi iddia ediyoruz. Peki, bizim sevgimizin ispatı nedir?

Onlar, önden gidenler Allah ve Rasülünü sevdiler ve sevgilerini salih amellerle ispat ettiler. Şimdi sevgisin ispatlama sırası bizlerde.

İnananlardan, Allah'a verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır. Kimi, bu uğurda canını vermiş, kimi de sözünü tutmak için beklemektedir. Onlar ahidlerini hiç değiştirmemişlerdir. (33/23)

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.