ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Sigara kullanan kadınlar, kanserin yanı sıra üreme sağlığı açısından da risk taşıyor.
Tütün ve tütün ürünlerini kullanan, dumanına maruz kalan kadınlarda, dış gebelik, tüp bebek başarısızlığı, kanama, düşük, erken ve ölü doğum olasılığı yükselirken bebekte doğumsal anomaliler de daha fazla görülüyor.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Halk Sağlığı Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada sigara kullanımının geçen yüzyılın ilk yarısında yaygınlaştığını belirtti.
Sigara kullanımının önceleri erkek davranışı olarak algılandığını ve en çok erkekler tarafından tercih edildiğini ifade eden Bilir, bir süre sonra üretici firmalarca sigaranın kadınlar tarafından kullanılması için çeşitli algı kampanyaları düzenlendiğini anlattı. Bilir, bu amaçla "kadın sigaraları" üretildiğini aktararak, "Kadınların sigara kullanmasını teşvik etmek amacıyla sigara içen kadınların daha özgür, daha çekici ve kendine güvenen kişiler olduğu şeklinde mesajlar verildi. Böylelikle erkeklerden 20-30 yıl kadar sonra sigara kullanımı kadınlar arasında da yaygınlaşmaya başladı." dedi.
Bilir, bu artışla erkeklerde sık görülen kanser, kalp-damar ve solunum yolu hastalıklarının kadınlarda da görülmeye başladığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Kadınlar sigaranın yol açtığı sorunlar bakımından erkeklere göre daha fazla risk altında. Kadınlar sigara içmeseler bile evde eşlerinin sigara içiyor olması nedeniyle dumandan pasif olarak etkileniyorlar. Sigara içen kadınların sigara dumanından etkilenmesi hem kendi içtikleri sigaradan hem de çevrelerindeki erkeklerin sigara içmesinden dolayı iki taraflı oluyor.
Sigara içen kadınlarda akciğer kanseri, kalp hastalığı, kronik bronşit riski erkeklere göre daha fazla. Son yıllarda akciğer kanserinden ölen kadın sayısı, meme kanseri nedeniyle ölen kadın sayısını geçti. Sigara içen kadınlarda osteoporoz riski de yüksek olduğu için bu durum sigara içen kadınları kalça kırığı bakımından daha riskli hale getiriyor."
Kadınlarda görülen bazı sağlık sorunlarının, sigara içen kadınlarda daha fazla ortaya çıktığına işaret eden Bilir, tütün kullanımının kadınların doğurganlığı üzerinde olumsuz etki yaptığını vurguladı. Bilir, "Sigara içen kadınların gebe kalması daha güç olur, dış gebelik olasılığı daha fazladır. Sigara içen annelerin bebekleri sigara içmeyen annelerin bebeklerine göre 250-300 gram daha küçük doğar. Sigara içen gebelerde düşük, erken doğum ve ölü doğum olasılığı yüksektir. Doğan bebekte bazı doğumsal anomaliler daha fazla görülür." diye konuştu.
-"Sigara içen kadın, erken menopoza giriyor"
Türk Toraks Derneği Tütün Kontrol Çalışma Grubu üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı da sigaranın özellikle üreme organlarını etkilediğinin altını çizerek, "Sigara içen kadınlarda, özellikle tüp bebek uygulamasının tutma oranı çok düşüyor. Hamile kadınlarda bebeği düşürme, erken doğum yapma ihtimali artıyor, gebelik süresince kanamalar olabiliyor." dedi.
Sigara içen kadınların sigara içmeyenlere göre daha erken yaşta menopoza girdiğine işaret eden Dağlı, bu kişilerde kemik erimesiyle karşılaşıldığını söyledi. Dağlı, kadınların erkeklere oranla sigarayı daha zor bıraktığını belirterek, "Kadınların beynindeki biyolojik yapılar erkeğinkinden farklı. Bu değişiklikler, sigarayı bırakmasını zorlaştırabiliyor. Üretici firmalar da bunu çok iyi biliyor ve kadının üzerine kampanyalar yürütüyor. Kadınların, bu oyunun mutlaka dışında kalması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
- "Sigara içen kadın erken yaşlanıyor"
Yeşilay Genel Başkanı Mücahit Öztürk de sigara içen kadınların cilt yapısının içmeyenlere oranla çok daha kısa dönemde bozulduğunu vurgulayarak, bu kişilerde cildin yeterli oksijen alamadığını söyledi.
Sigara içen kadınların yüzündeki kırışıklıkların, sigara içmeyen kadınlara oranla daha çok olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Sigara, kadının normal yaşından iki-üç yıl daha yaşlı göstermesine neden oluyor. Diş renginde de değişikliğe yol açtığı için estetik durmuyor." dedi.
Öztürk, sigaranın ana maddesi olan nikotinin, derideki kan damarlarında daralmaya yol açtığını da belirterek, "Kan damarlarındaki daralmayla damarın beslediği dokunun yeterli oksijeni alamaması sonucunda ciltteki yaralar da zor iyileşiyor." diye konuştu.
AA