ANTALYA (AA) - SELMA KASAP-YILDIZ AKTAŞ- Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilk kez 19. Milli Eğitim Şurası'nda oy verme hakkı tanıdığı öğrenci ve veliler, komisyonlarda söz alarak görüş ve önerilerini sunuyor, okullarda yaşanan sıkıntıları dile getirerek bunların çözüme kavuşturulmasını istiyor.
Komisyonlarda ebeveynleri, öğretmenleri, bakanlık bürokratları ve sendika temsilcileriyle aynı sıralarda oturan öğrenciler, şuranın en renkli görüntüleri arasında yerlerini alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, şuraya 45 öğrenci ile 60 öğrenci velisini davet etti.
Düzce Anadolu Sağlık Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Kübra Bozer, ilk defa şuraya katıldığını belirterek, "Belli sorunlar var ancak bunların öğrenci tarafından bakılmasıyla çözülebileceğini düşünüyorum" diyerek şuradan beklentilerini dile getirdi.
Üniversite sınavına hazırlandığını, en büyük sıkıntısının yoğun ders saatleri olduğunu kaydeden Bozer, şöyle konuştu:
"Özellikle alt sınıflarımızda bir günde 10 saat ders görüyoruz. Eve gittiğimizde büyük sıkıntı oluyor. Ben merkezde oturuyorum ama farklı yerlerden gelen arkadaşlarım için ulaşım büyük sıkıntı oluyor. Biz üniversiteye hazırlanıyoruz. Bunun için yeterli bir zaman olmadığını ve staj üzerine de çok yorulduğumuzu düşünüyorum. Bana da söz hakkı doğarsa bu sıkıntılarımdan bahsedeceğim."
Bozer, MEB'in ilk defa şurada öğrencilere oy verme hakkına ilişkin de öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları direkt yetkililere anlatmalarının önemine işaret ederek, "Çünkü öğrenci, sorunları yaşayan durumdadır. Sonuca varılması için öğrencilere söz hakkı verilmesi önemli" değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık Meslek Lisesi hemşirelik bölümü öğrencisi olduğunu aktaran Bozer, "Üniversitede hemşirelik bölümü, sayısal ağırlıklı derslerden öğrenci almasına rağmen bizim derslerimizde sayısal dersler görmüyoruz maalesef. Staj bunda çok etkili oluyor. Üniversiteyi kazanabilmem için sayısal derslerin büyük etkisi var. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
-Anne-kız öğretmen komisyonunda oy kullanacak
Şuraya annesi Esin Neriman'la beraber katılan 9. sınıf öğrencisi Zeynep Sude Neriman, Öğretmenlerin Niteliğinin Artırılması Komisyonunda yer aldığını belirterek, şurayı çok anlamlı bulduğunu dile getirdi.
Öğretmen, öğrenci ve akademisyen perspektifinden eğitim sisteminin tartışılmasının önemine işaret eden Neriman, “Nitelikli öğretmen, iletişime açık olan, empati kurabilen, gelişime açık, ulusal ve uluslararası platformlarda, seminerlere katılıp kendini geliştirmeye çalışan ve öğrencilerini tanıyıp yeteneklerini doğrultusunda yönlendirilen öğretmendir. Şuraya, katılabildiğimiz için çok teşekkür ediyorum, bu hakka sahip olmamız önemli” dedi.
-"Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olmasını önemsiyorum"
Kızı Zeynep Sude ile birlikte "Öğretmen niteliğinin arttırılması komisyonu" üyeliğini birlikte yapan Esin Neriman ise davetli olarak şuraya katıldığını dile getirerek, "Bu yıl ilk kez öğrenci ve velilerin oy kullanma haklarının olduğunu öğrendim. Bence bu bizler için çok büyük bir kazanç ve şeffaf bir yönetim şekli. Çünkü burada görüşülen tüm konular bizden çok uzak konular olmasına rağmen hepsinden haberimiz oldu" dedi.
Komisyon üyesi olarak öğretmenlerin kendilerini geliştirmeye açık olmalarını istediklerini dile getiren Neriman, bu konuda önerisinin sorulması üzerine, "Bence niteliğinin arttırılması için ilk önce öğretmenin istekli olması gerekiyor. İşini sevmeden öğrenciyle ilişki kuramadan öğretmenlik yapması çok zor. Çağın gelişimlerine ayak uyduran, kendini sürekli yenileyen, empati kurabilen ve donanımıyla kendini daha iyi ifade edebilen öğretmenlerimizin olmasını istiyorum" diye konuştu.
Okul güvenliğine ilişkin komisyonu da çok önemsediğini dile getiren Neriman, "Okul başarısını da istiyorum ama çocuğumun daha güvenli bir ortamda eğitim alması benim için çok önemli. Çocuğumun kötü alışkanlıklardan uzak olması daha ahlaklı ve kendini iyi yetiştirmesi önemli bence. Çünkü artık bizi aşan ve müdahale edemeyeceğimiz konular. O nedenle umarım bütün okullarda güvenlik tedbirleri alınacaktır" şeklinde konuştu.
-"Öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor"
Ortaokul öğrencisi İlyas Hançer Alkan ise komisyonda kendilerine söz hakkı verilmesinden gurur duyduğunu ayrıca şuraya katılarak özgüven kazandığını ifade etti.
Komisyonda ortaokula ilişkin maddeler görüşülürken önerilerini sunacağını ifade eden Alkan, müfredat ve ders sürelerine ilişkin görüşlerini aktarmak istediğini kaydetti. Alkan, “Ders süreleri, ortaokulda 7 saat. Bu 7 saatlik sürede eğer ikili eğitimse öğrenci akşama kalıyor. O yüzden öğrencilerin motivasyonları son derslere doğru bozuluyor. Öğrenci arkadaşlarımın müfredatla ilgili sıkıntıları var. Derslerde ileride çok ilgisiz olacak konular var. Onların düzeltilmesini istiyorlar“ diye konuştu.
Öğrencilerden İsmet Bilgiç de şuraya katılmanın, kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Güzel gidiyor. Sıkıcı geçmedi çok. Dün biraz sıkılmıştım bugün daha güzeldi. Şimdilik görüş bildirmedim” şekilde konuştu.
Bilgiç, ortaokullara ilişkin görüşme yapılırken görüşlerini komisyona açıklayacağını sözlerine ekledi.