TBMM (AA) - MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, 42 bin 245 araştırma görevlisinden sadece 6 bin 650 tanesi için iş güvencesi bulunduğunu belirtti.
Erdem, Öğretim Görevlileri Sendikası Genel Başkanı Vahdet Özkoçak ve beraberindekilerle Meclis'te yaptığı basın toplantısında, 50/d statüsünde çalışan öğretim görevlilerinin sorunlarına değindi.
Devlet üniversitelerinde araştırma görevlilerinin 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 33/a ve 50/d maddeleri kapsamında istihdam edildiğine dikkati çeken Erdem, bu iki farklı statünün ciddi haksızlıklara neden olduğunu dile getirdi.
YÖK'ün, 2015'in mayıs ayı itibarıyla 42 bin 245 araştırma görevlisinin bulunduğunu açıkladığını, aynı kriterleri sağlamasına karşı iki farklı statüde çalıştırılan öğretim görevlilerinin yüzde 16'sını 50/d'lilerin oluşturduğunun aktaran Erdem, şunları kaydetti:
"İlgili Yüksek Öğretim Kanunu'nun 50/d maddesinde araştırma görevliliğine atanma şartı öğrencilik statüsü ile ilişkilendirilmektedir. 33/a maddesinde ise böyle bir durum söz konusu olmayıp sadece görev tanımı ve süresi belirlenmiştir. Bu nedenle 50/d statüsündeki araştırma görevlilerinin kadroları öğrencilik hakları biter bitmez sonlandırılmaktadır. Bu durum ciddi bir iş güvencesi problemi doğurmakta ve aynı kriterleri sağlayan iki farklı statüdeki araştırma görevlisi arasında eşitsizliğe yol açmaktadır."
Bu farklılıkların öğretim görevlilerinin hem geleceklerine yansıdığını hem de beyin göçüne neden olduğunu vurgulayan Erdem, "Ülkemiz akademik kadro açısından incelendiğinde tüm kadrolar için belli seviyelerde iş güvencesi söz konusu iken 42 bin 245 araştırma görevlisinden sadece 6 bin 650 tanesinin böyle bir güvencesi bulunmamaktadır. Bu mağduriyet kişilerde gelecek kaygısı doğurmaktadır. Yapılacak bir kanun değişikliği ile 50/d maddesi tamamen kaldırılmalı ve bu madde uyarınca atanan araştırma görevlileri hiçbir ayrım yapılmaksızın 33/a maddesi kapsamında atanmalıdır." ifadelerini kullandı.
- Adalet Bakanı Bozdağ'ın aile içi şiddet konusundaki açıklamaları
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın "aile içi şiddet" konusunda yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Erdem, iktidar partisinin kadına karşı şiddet konusunda izlediği politikanın başından sonuna kadar yanlış olduğunu öne sürdü.
Yapılan açıklamalara "talihsiz açıklama" demekten yorulduklarını ifade eden Erdem, şunları kaydetti:
"Mesele tamamen kadın erkek fırsat eşitliği değil toplumsal eğitimle beraber kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili adımların atılması. Bu tarzdan, polemik konusu olabilecek tartışmalara girilmemesi gerektiğini şahsım adına düşünüyorum. MHP olarak sorunları net olarak tanımlıyoruz. Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve bu tarz fırsat eşitliklerinin tamamı aslında siyaset üstü meseleler. Burada sağduyunun devreye girmesi gerektiğini düşünüyorum. Boğaz dokuz boğum, o dokuz boğumu insanların çok iyi düşünerek konuşması gerekiyor, özellikle önemli makamlardaki insanların. Polemik yaratacak açıklamalarda bulunmamaları gerekiyor. Devlet adamı olma kimliği de bunu gerektirir."
AA