Merkez Bankası PPK toplantı özeti (2)

Özetten:- "Fed'in para politikasında sıkılaşma sürecinin ılımlı olacağı algısının da oluşmasıyla beraber, küresel risk iştahı tarihsel olarak yüksek seviyelerde seyretmiş ve gelişmekte olan ülkelere portföy akımları Mart 2017'den itibaren hızlanmıştır"- "

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikasında sıkılaşma sürecinin ılımlı olacağı algısının da oluşmasıyla beraber, küresel risk iştahı tarihsel olarak yüksek seviyelerde seyrettiği ve gelişmekte olan ülkelere portföy akımlarının Mart 2017'den itibaren hızlandığı bildirildi.

Kurulun 15 Haziran'daki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, küresel iktisadi faaliyette toparlanmanın devam ettiği belirtilerek, "Toparlanmanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eşanlı olarak gerçekleşmesi ve yakın dönemde küresel büyüme tahminlerinin yukarı yönlü güncellenmesi küresel piyasalardaki iyimserliği desteklemektedir." ifadelerine yer verildi.

Özette, olumlu büyüme görünümüne rağmen enflasyon oranlarının halen düşük düzeylerde seyretmesinin ABD dışındaki gelişmiş ülkelerin para politikalarının destekleyici konumunu sürdürmesine neden olduğu bildirildi.

Buna ek olarak, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikasında sıkılaşma sürecinin ılımlı olacağı algısının da oluşmasıyla beraber, küresel risk iştahının tarihsel olarak yüksek seviyelerde seyrettiği ve gelişmekte olan ülkelere portföy akımlarının Mart 2017'den itibaren hızlandığı vurgulanan özette, küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmaya rağmen son dönemde düşüş eğiliminde olan enerji fiyatlarının enflasyon görünümü ve cari denge açısından destekleyici bir tablo çizdiği kaydedildi.

Özette, son dönemde gözlenen olumlu tabloya karşın, küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü risklerin varlığını sürdürdüğünü ifade edildi.

Fed'in bilanço küçültme sürecine dair belirsizliklerin, Avrupa'daki siyasi iklimin, Brexit görüşmelerinin seyri ve jeopolitik gelişmelerin risk algısını kısa sürede değiştirebilecek faktörler olarak değerlendirildiği belirtilen özette, şu ifadelere yer verildi:

"Para politikasındaki sıkı duruşun da etkisiyle, Türkiye, döviz kuru ve risk primi göstergelerinde diğer gelişmekte olan ülkelerden olumlu yönde ayrışmaya devam etmektedir. Makroihtiyati politikalar ve kredi garanti desteğinin etkisiyle yıl başından bu yana bireysel kredi ve Türk lirası cinsinden firma kredi büyümelerinde önemli artışlar görülmektedir. Yakın dönemde, bankacılık sistemindeki arz yönlü etkilerin devreye girmesiyle, hızlı kredi büyümesinin yerini daha ılımlı bir görünüme bırakması beklenmektedir. Kredilerde kaydedilen canlanmanın toplam talep ve iktisadi faaliyete ne ölçüde yansıyacağı yakından takip edilmektedir.

Yakın dönemde açıklanan göstergeler iktisadi faaliyete dair aşağı yönlü risklerin zayıfladığı ve ekonomideki toparlanmanın yılın ikinci çeyreğinden itibaren güç kazanacağı yönündeki geçmiş değerlendirmeleri teyit etmiştir. Böylelikle 2017 yılına ilişkin büyüme görünümü iyileşmiştir. Turizm gelirlerinin göreli olarak istikrara kavuşması, güven kanalının güçlenmesi, birikimli değer kaybının net ihracata olumlu etkisi ve Rusya ile ticari ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi büyümeye olumlu katkı yapmaktadır. Ayrıca, tüketim ve yatırım harcamalarını artırmaya yönelik alınan önlemler ve uygulanan teşvik paketleri, belirsizlik algısındaki zayıflama ve finansal koşulların sıkılığındaki iyileşme de büyümeyi desteklemektedir. Öte yandan, turizm gelirlerindeki toparlanmanın hızı, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikler, sermaye akımlarının seyri ve jeopolitik gelişmeler, yakın dönemde olduğu gibi 2017 yılında da büyüme üzerinde aşağı yönlü risk teşkil etmektedir."


- "Merkez Bankası elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecek"


Özette, yakın dönemde Türk lirasında gözlenen istikrarlı seyir ve emtia fiyatlarındaki düşüşlerin yıllık enflasyona olumlu yansımalarının sınırlı kaldığı belirtildi.

Gıda fiyatlarındaki düzeltmenin henüz arzulanan boyutta olmamasının, grup enflasyonunda baz etkilerine bağlı olarak haziran ve temmuz aylarında beklenen kayda değer düşüşlerin kalıcılığı konusunda temkinli bir duruş gerektirdiği ifade edilen özette, "Bunun yanında, beyaz eşya ve mobilya sektöründeki geçici vergi indirimlerinin ekim ayında geri alınacak olması ve giyim grubundaki yöntem değişikliği kaynaklı etkiler de kısa vadede enflasyonda dalgalanmaya neden olacak gelişmeler olarak not edilmiştir." görüşlerine yer verildi.

Özette, ayrıca kurulun, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın güçlenmesiyle birlikte talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği desteğin azaldığı değerlendirmesinde bulunduğu bildirildi.

Son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğu vurgulanan özette, bu görünüm altında kurulun haziran ayındaki toplantısında, sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar verdiği ve Geç Likidite Penceresi (GLP) uygulaması çerçevesinde borç verme faiz oranını yüzde 12,25'te sabit tuttuğu anımsatıldı.

Özette, Merkez Bankasının, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceği ifade edildi.

Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği aktarılan özette, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmelerin yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği kaydedildi.


- "Mali disiplinin sürdürülmesi ekonominin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri"


PPK toplantı özetinde, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edildiği belirtildi.

Para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile vergilerde öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:

"Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir. Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesi Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olmuştur. Mali disiplinin sağlamış olduğu alan kullanılarak yakın dönemde dengeleyici maliye politikası uygulanabilmiştir. Döngü karşıtı maliye politikası uygulama kapasitesini güçlendirecek yapısal tedbirler, maliye ve para politikası eş güdümüne katkıda bulunarak makroekonomik istikrarı destekleyecektir."

(Bitti)

AA

Ekonomi Haberleri

Bin 300 yıllık zeytin ağacından hasat yapıldı
TCMB Başkanı Karahan'dan asgari ücret yorumu
Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini güncelledi
Altın fiyatlarına ABD freni: Düşüş devam edecek mi?
Dubai çikolatası en çok aranan ilk 3 kelime arasına girdi