İman ve Amelde İstikamet

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

İstikamet; her türlü aşırılıktan uzak orta yol, itidal, adâlet, Allah’a itaat ve Resulullah (s.a.v)’in sünnetine tam bağlılıktır.

İstikamet, söylediği sözün arkasında durmaktır.

Meselâ, bir Müslüman düşünelim. Ellerini kaldırıyor, Yüce Allah’tan: “Rabb’im! eğer ben tüccar olursam, helal ve haramı, emeğin hakkını gözeteceğim” diye dua ediyor. Rabbimiz duasını kabul edip ticaretle deneyince; para kaybı, açgözlülük, çok para kazanma hırsı, mala olan aşırı tamah yüzünden sadakati unutuyor ve yalancı konumuna düşüyor.

Bir başka Müslüman, eğer kamuda Yüce Allah bana bir yöneticilik verirse; adaletten, hakkaniyet ve eşitlikten ayrılmayacağım, şeklinde iddialı sözler söylüyor. Cenab-ı Hak onu adâlet dağıtma merciine getirince, verdiği sözü unutuyor, zulme, haksızlığa, adam kayırma, iltimas gibi ahlak dışı işlere tevessül ediyor. Bunlarla da kalmayıp kamu gücünü kendi kişisel çıkarlarına âlet ediyor. Böylece doğruluk ve dürüstlükten ayrılmakla istikametten sapıyor.

İstikamet, sözle eylemin uyuşmasıdır.

Yine bir aile reisi bilge bir baba düşünelim. Dışarıda başkalarına mutlu aile, huzurlu toplum adına; merhamet, şefkat, adalet gibi insani duygu ve değerlerden bahsediyor. Ama kendi ailesine gelince, evinin içine dönünce, ikiyüzlülük yapıyor. Eşine ve çocuklarına karşı her türlü fiziksel, psikolojik şiddet uygulamaktan geri durmuyor.

İstikamet, itikat ve amelde dengeli olmaktır.

İstikamet, itikatta vasatiliktir İtikadımıza göre, ehl-i kıble tekfir edilemez. Ben Müslümanım diyen bir kimseye sen Müslüman değilsin deme hakkımız yoktur.

İstikamet, amelde, ibadette aşırılık ve gevşeklikten uzak orta bir yol izlemektir. Bizim için itidale tutunmak, kurtuluş simidi gibidir. Hz. Peygamber (a.s), ibadetlerde aşırı gidenleri uyarmıştır: “Ben hem oruç tutarım, hem yerim. Geceleri ibadet ederim, hem uyurum. Kadınlarla da evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir.”

Netice olarak, İslam itikat, ibadet ve ahlakta istikamet sahibi olmamızı ister. Bu konuda bizim için her konuda olduğu gibi istikamet konusunda da örnek şahsiyet, peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s)’dır. O, yaşantısıyla el-Müstakimdir. İnsanları dosdoğru yol olan İslam’ın yoluna çağırmış ve bu konuda kendisi de örnek oluşturmuştur. Geçmişte sahabe, tabiin, tebe-i tabiin, şüheda, suleha, ulema, şuara istikamet mücadelesi vermiştir. Tabakat kitapları onların yaşanan hikâyeleriyle doludur. Hepimiz, merhum Necip Fazıl’ın: “Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” şekline haykırışı gibi topluma gidecekleri istikameti göstermeliyiz.

Yüce Allah bizleri istikametten ayırmasın. Bu ümmeti; gazaba uğramış, sapkın, batıl ve yanlış yollara düşenlerden eylemesin!..

 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.