"Çete Lideri" Aramaz'ın Ölümüyle İlgili Dava

"Çete lideri" olduğu belirtilen Bülent Aramaz'ın, Dikmen'de, 23 Ağustos 2014'te polisle girdiği çatışmada hayatını kaybettiği olaya ilişkin şoförü ile 8 polis hakkında dava açıldı

BARIŞ KILIÇ - "Çete lideri" olduğu belirtilen Bülent Aramaz'ın, Dikmen'de 23 Ağustos 2014'te polisle girdiği çatışmada hayatını kaybettiği olayla ilgili 8'i polis 9 kişi hakkında dava açıldı.

Savcı, 2'si Aramaz'ın silahından çıkan kurşunlarla yaralanan 8 polise, "meşru müdafaada bulundukları" gerekçesiyle ceza verilmemesini istedi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Halil Maçkaya'nın hazırladığı, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, maktul Aramaz'ın çeşitli suçlardan arandığı belirtildi. 

Sanık polislerin, Aramaz'ı takip ve yakalamayla görevlendirildikleri ifade edilen iddianamede, 23 Ağustos 2014'te polisin, Aramaz'ın gelebileceği değerlendirilen Dikmen Huzur Mahallesi 1144. Sokaktaki apartmanın çevresinde ekipler halinde beklemeye başladıkları aktarıldı.

Aramaz ve Rus arkadaşı Elena Gavrilova'nın içinde bulunduğu, şoför Gökhan Çoban'ın kullandığı otomobilin, öğle saatlerinde sokaktaki marketin karşısında durduğu anlatılan iddianamede, Çoban alışveriş için markete gittiği sırada, sanık polislerden Yılmaz Öztürk'ün, kontrol amacıyla otomobile yaklaştığı anlatıldı.

Öztürk'ün, aracın sağ arka camından göz göze geldiği Aramaz'a, "İn aşağı polis, teslim ol" dediği kaydedilen iddianamede, "Aramaz'ın teslim olma çağrısına uymadığı ve Glock tabancayla ateş etmeye başladığı" belirtildi.

Öztürk'ün, "Polis" diye bağırmasına karşın ateş etmeyi sürdüren Aramaz'ın silahından çıkan kurşunla yaralandığı bildirilen iddianamede, bu sırada Öztürk'ün de saldırıyı defetmek amacıyla Aramaz'ın bulunduğu koltuğa doğru birkaç el ateş ettiği aktarıldı.

Aramaz'ın, daha geride bulunan sanık polis Durak Kılıçel'i de tabancayla yaraladığına yer verilen iddianamede, iki arkadaşlarının yaralandığını gören diğer sanıkların saldırıyı defetmek ve Aramaz'ı yakalamak için ateş etmeye çalıştıkları kaydedildi.

Yaklaşık 1 dakika süren çatışma sonrasında Aramaz'ın, "Vuruldum" diye bağırdığı, sanıkların ise silahını atarak, araçtan inmesini, yere yatmasını ve teslim olmasını istedikleri anlatılan iddianamede, sanık polislerden birinin, Aramaz'ın ayağındaki kanamayı durdurmak için kemeriyle turnike yaptığı, çatışma üzerine ambulans çağrıldığı, ilki 12.34'te, sonuncusu ise 12.57'de olmak üzere 4 ambulansın olay yerine geldiği ifade edildi.

Ambulansların önce yaralı 2 polisi, ardından Aramaz'ın ağır yaralanan arkadaşı Gavrilova'yı, son olarak Aramaz'ı hastaneye taşıdığına yer verilen iddianamede, Aramaz'ın kasıtlı olarak hastaneye geç götürülmediği, 13.13'te Gazi Üniversitesi Hastanesine intikal ettirildiği, 14.10 itibarıyla da eks kabul edildiği aktarıldı.

Aramaz'ın annesinin ve kardeşinin, soruşturma aşamasındaki ifadelerinde polisten şikayetçi oldukları, mağdur Gavrilova'nın şikayetçi olmadığını beyan ettiği kaydedilen iddianamede, sanık polis memurlarının ise suçlamaları kabul etmedikleri belirtildi.

-Savcı "meşru müdafaa, ama karar mahkemenin" dedi

İddianamede, dosya kapsamına göre sanık polislerin, yakalamak istedikleri Aramaz'ın, kendilerine yönelik yoğun ateşine karşılık vermek zorunda kaldıkları, haksız saldırıyı o andaki hal ve şartlara göre orantılı şekilde defetmek amacıyla hareket ettikleri bildirildi.

Sanıkların, kanunların tanıdığı kullanma yetkilerini kullandıkları ifade edilen iddianamede, 1 dakika içinde 9 el ateş eden Aramaz'ın, sanıkları meşru savunmaya ittiği kaydedildi.

TCK'nın 25/1. maddesinde, "Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez" denildiğine işaret edilen iddianamede, meşru müdafaa kararı vermenin, mahkemelerin takdirinde olduğu, bu nedenle sanık polisler hakkında kamu davası açıldığı bildirildi.

Sanık polislerin, meşru savunma şartlarında Aramaz'ı öldürdükleri, Gavrilova'yı ise yaraladıkları belirtilen ve bu nedenle cezalandırılmamaları istenen iddianamede, Aramaz'ın şoförlüğünü yapan, çatışma sırasında kaçtıktan sonra yakalanan Gökhan Çoban'ın ise "ruhsatsız tabanca bulundurmak"tan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edildi.

Gündem Haberleri

HERKES BU KELİMEYİ KULLANAMAYACAK
YÜZYILIN KONUT PROJESİ BAŞVURULARINDA SON HAFTAYA GELİNDİ
14 SAAT SONRA TÜRKİYE'DE YERİNE DİKİLDİ
Sultan, 'Tuğyan itti' dedi: Avukatlar davadan çekildi
HSK, Antalya’daki yeni bölge mahkemesi sonrası görev alanlarını yeniledi