TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Elbette Türkiye'de adalet var ama adalet görevini yerine getirmek üzere görev yapanlara karşı bir adaletsizlik, haksızlık var." dedi.
Bozdağ, TBMM Genel Kurulu'nda, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
"Türkiye'de adalet var mı?" sorusunu yanıtlayan Bozdağ, "Elbette Türkiye'de adalet var ama adalet görevini yerine getirmek üzere görev yapanlara karşı bir adaletsizlik, haksızlık var." ifadesini kullandı.
2016 Yılı Adli Sicil İstatistiklerinin yayımlandığını anımsatan Bozdağ, geçen sene itibarıyla cumhuriyet savcılıklarında 7 milyon 398 bin 616, ceza mahkemelerinde yaklaşık 2,5 milyon, hukuk mahkemelerinde yaklaşık 3,5 milyon dosyanın, diğer mahkemelerdeki dosyaların da eklenmesiyle 15 milyon civarında işin olduğunu vurguladı.
Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bu kadar iş yapılıyor. Bunların karara bağlananları, devam edenleri, soruşturması olanlar var. Bunlardan kaç tane konu Türkiye'nin gündeminde her gün tartışılıyor? Elinizi vicdanınıza koyun. 15 milyon adli işlem var. 15 milyon içerisinde parlamentoda milletvekillerinin veya dışarıda medyanın, başka çevrelerin tartıştığı karar, dava, ceza sayısına baktığınızda, mukayese ettiğinizde gerçekten çok az sayıda. 15 milyon iş yapılan yer var. 15 milyonda hadi diyelim 200 tane eleştirilen konu.
Yargı son dönemde bütün bu işleri yaparken bir sürü travmalar da geçirdi. Meslekten ihraçlar var. İstinafı kurduk. İstinafa, birinci sınıf hakimleri atayınca onların yerlerine aşağıdan birinci sınıf olanları getirdik. Bir hareketlenme oldu. Bütün bu şartlar altında gerçekten hakim ve savcılarımız görevlerini büyük bir özveriyle yapıyorlar ve milletimizin kendilerinden beklediği adaletin zamanında ve doğru tecellisi için çalışıyorlar. Ben Türkiye'de hakim ve savcılarımızın, görevlerini anayasa ve hukuka uygun yapma konusunda özverili çalışma yaptıklarına ve milletimizin adalet beklentisine olumlu cevap verdiklerine inanıyorum."
Yargıdan memnuniyet oranlarının çok yukarıda olmasının işin doğası gereği mümkün görünmediğini dile getiren Bozdağ, yargıya işi düşenlerin yarısının kaybettiğini, yarısının kazandığını ve kazananın da istediği gibi kazanamadığını belirtti. Bozdağ, buna rağmen 2016 yılı itibarıyla yargıdan memnuniyetin yüzde 52,4 olduğunu belirterek, "İşin doğası gereği zorluk da var. Buna rağmen 52,4'tür. Bu iyi bir rakamdır. Yargıya güven ise yargıya işi düşenlerle beraber işi düşmeyen bütün vatandaşların yargı hakkındaki kanaatini ifade eder." diye konuştu.
- "Yargıya güveni artırmak için önemli adımlar attık"
Bozdağ, yargıyı yıpratmanın hiç kimseye yarar sağlamayacağını anlattı.
Elbette eleştiriler olacağını ancak milletin adalete inancını zayıflatacak bir üslubu doğru bulmadığını söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Hakim ve savcılarımıza büyük bir haksızlık yapıldığını ifade etmek isterim. Türkiye'de adalet de vardır. Adalet, hizmet eden ve bu görevini gerçekten fedakarlıkla yapan hakim ve savcılarımızda vardır ama onların verdiği kararlardan rahatsız olanlar da olacaktır. Bu işin doğası gereği her zaman olacaktır.
Yargıya güveni artırmak için önemli adımlar attık. Kalkan not sistemini yeniden getirdik. Hakimlere, savcılara istinaf ve temyiz mercileri not verecek. Denetimleri artırmak için adım attık. Komisyonda tasarı var. Teftişe alınacak müfettiş sayısını artırıyoruz. Rutin denetimleri vaktinde ve etkin bir şekilde yapacağız. Yargı bundan sonra bir şikayet olduğunda o şikayeti kaç gün içinde karara bağlayacağını, şikayet eden vatandaşa verecektir. Bunun uygulamasını getirdik. Yönetmeliğini çıkardık. 1 Ocak 2018 itibarıyla da uygulamasını başlatacağız. Adli Veri Bankası diye bir banka kurduk. Bu da çok önemli. 1 Ocak 2017'de yürürlüğe girdi. Yargıya ilişkin ne kadar soru soracaksanız bütün bu soruların hemen hemen tamamına cevap verecek bir sistem."
- "Uygulamada sıkıntıları bir süre sonra göreceğiz"
Öte yandan, tasarının ikinci bölümü üzerinden siyasi parti grupları adına konuşmalar yapıldı.
CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuka entegresi için büyük çaba harcandığını belirtti. Bu sistemin günümüzde kolaylaştırıcı unsur olarak hayata geçirildiğini ifade eden Aldan, birçok eksiklik bulunduğunu öne sürdü.
Düzenleme ile tek başına bir mahkeme başkanına yetki verilmesinin son derece sakıncalı olduğunu savunan Aldan, "Zira bu durum önemli davalara atanacak hakimin üzerinde kuşku bulutları oluşturacaktır. Uygulamada bu durumun sıkıntılarını bir süre sonra göreceğiz." değerlendirmesini yaptı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası yargıda ciddi sorunların bulunduğunu, ciddi kaygıların var olduğunu iddia eden Aldan, "Soruşturmalar kapsamında verilen kararlara ilişkin kaygılar gün yüzüne çıkmaktadır. Hakimlerin üzerinde büyük bir ürkeklik söz konusudur. Özellikle İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinin başına gelenlerden sonra hakimler ciddi anlamda karar vermekte güçlük çeker hale gelmişlerdir. Bu önemli bir handikaptır." görüşünü aktardı.
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da olağanüstü hal (OHAL) sürecinde 25 bin kadının görevden ihraç edildiğini söyledi. Türkiye'de kadın hakları için çok kez mücadele yürüttüklerini ifade eden Kerestecioğlu, yapılan haksızlıklar karşısında yine en büyük direnci kadınların gösterdiğini kaydetti.
- FETÖ ile mücadele kapsamında tutuklanan yargı mensupları
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan ise 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası en çok zarar gören kurumların başında yargının geldiğini vurguladı. Mevcut hakim ve savcı kadrolarının üçte birinin görevinden ihraç edildiğine ve bunlardan önemli kısmının tutuklu olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "FETÖ ile mücadele kapsamında meslektaşlarını tutuklamaktan çekinmeyen hakim ve savcıların varlığı FETÖ ile mücadelede bize umut vermiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, yargının sorunlarının başında personel açığının geldiğini, yaşanan süreçte bu sorunun daha da arttığını dile getirdi. Bu açığın atamalarla kapatılmaya çalışıldığına değinen Erdoğan, gerçekleştirilen hızlı atamaların sakıncalarının gözardı edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Şahsı adına söz alan AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçirilmesiyle önemli bir hukuk reformunun yapıldığını, hak arama özgürlüğü ve adil yargılama hakkının temini bakımında hızlı ve etkin bir yargılamanın gerçekleştirilmesi için önemli bir adımın atıldığını ifade etti.
İstinafın faaliyete geçtiği bir yıllık süreçte usul hükümlerinin uygulanması ve teşkilat yapılanmasında ortaya çıkan birtakım aksaklıkların giderilmesi için kanun değişikliğin yapıldığını hatırlatan Öztürk, tasarı ile getirilen değişiklikleri anlattı.
TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, daha sonra birleşime ara verdi.
Bahçekapılı, aranın ardından komisyon ve hükümetin yerini almaması üzerine birleşimi bugün saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
AA