GİRESUN (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Özellikle Rusya ve İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi, barış havzasının oluşturulması için çok önemli ve başarılı bir başlangıç oldu." dedi.
Canikli, AK Parti İl Başkanlığındaki bayramlaşma programında, bayramların barışın, kardeşliğin, dostluğun pekişmesi, güçlenmesi için çok önemli fırsatlar olduğunu söyledi.
Bölgeyi bir barış havzası haline getirmek istediklerini vurgulayan Canikli, şunları kaydetti:
"Özellikle Rusya ve İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi, barış havzasının oluşturulması için çok önemli ve başarılı bir başlangıç oldu esasında. Bu iki ülkeyle normalleşmenin belli bir noktaya gelmiş olması, Türkiye'nin aktif girişimleriyle gelmiş olması, psikolojik olarak bölgede ve Türkiye içerisinde daha barışçıl bir ortama ulaşılabilir olgusunu, algısını insanlarda daha kuvvetli bir şekilde oluşturmaya başladı. Yani bundan birkaç ay önce böyle bir barış havzası oluşturulmasının, bu bölgede çok zor, hatta imkansız olduğu şeklinde genel bir kanaat vardı ama bu hamleden sonra düşünceler daha olumlu olarak önümüzdeki sürece yönelik olarak değişmeye başladı."
Nurettin Canikli, "İçeride ve dışarıda, sadece Türkiye içerisinde değil, bütün coğrafyamız başta olmak üzere bütün uluslararası alanda da bu noktada barışın gerçek anlamda tesis edilebileceğini, yıkımların durdurabileceğini, ölümlerin ortadan kaldırılabileceğini ve dramatik bu hadiselerin, savaşın, kargaşanın, kaosun ortadan kalkabileceğine dair yeniden umutlar yeşermeye başladı. Bu son dönemde hükumetimizin attığı adımlar, yaptığı hamlelerin sonucu olarak ortaya çıktı." ifadelerini kullandı.
- "Her şeyin başı üretim"
Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan ekonomik pakete değinen Canikli, bunun reform niteliğinde olduğunu, ekonominin hemen hemen tüm kesimlerine olumlu katkı sağlayacağını dile getirdi.
Ekonomik kalkınmada üretimin önemine işaret eden Canikli, "Her şeyin başı üretim. Onun için yatırım gerekiyor, o nedenle zaten yatırımcıların önündeki engelleri kaldırıyoruz, onun için Başbakanımızın ifadesiyle yatırımcılarımızın önüne turkuaz halı sereceğiz. Yoksa yatırımcılar başlı başına hedef değil, onların kara kaşı, kara gözü için turkuaz halı sermiyoruz. Üretsinler diye, fabrika açsınlar, orada kardeşlerimiz çalışsın, istihdam edilsin diye yapıyoruz bütün bunları." değerlendirmesinde bulundu.
- Terörle mücadele
Başbakan Yardımcısı Canikli, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terörle mücadelede en büyük desteği bölgede yaşayan vatandaşlardan gördüklerini ifade ederek, "Zaten bölgede yaşayan vatandaşlarımızın yönü Ankara değil de başka yer olmuş olsaydı bu mücadele sırasında, bu sonucu elde edebilir miydik ya da ne kadar bir bedelle elde ederdik? Onu tahmin edemiyoruz. O yüzden buradan, bölgede yaşayan vatandaşlarımıza bütün baskılara rağmen, ensesindeki silaha rağmen teröre destek vermediği için, teröre karşı durduğu için, yönü Ankara olduğu için şükranlarımızı sunuyorum." diye konuştu.
Bölgedeki vatandaşların terör nedeniyle karşı karşıya kaldıkları mağduriyetleri gidermeye başladıklarını anlatan Canikli, şöyle konuştu:
"İnşallah yıkılan evlerini yapıyoruz, başladık zaten, hızlı bir şekilde bütün kayıplarını telafi ediyoruz. Maddi, manevi bütün kayıplarını telafi ediyoruz. Orada adeta bir seferberlik başlattık, onu da yapmamız gerekiyor. Kardeşlik bunu gerektirir, çünkü o insanlar teröre destek vermedikleri için bu noktaya geldiler. Terörün yanında durmadıkları için, kardeşliği tercih ettikleri için, 79 milyon birlikte yaşama iradesini ortaya koydukları için mağduriyetler yaşadılar. O yüzden o mağduriyetlerini gidermemiz bizim boynumuzun borcu, millet olarak boynumuzun borcu, biz de onu yapacağız inşallah."
Suriye'deki kargaşa nedeniyle Türkiye'nin 3 milyona yakın civarında Suriyeli kardeşini misafir ettiğini aktaran Canikli, bununla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, vatandaşlığa alınma noktasında bir açıklaması, aynı zamanda çağrısı olduğunu anımsattı.
Canikli, bunun üzerine bazı çevrelerden sert eleştirilen geldiğini kaydederek, "Şimdi bakın değerli kardeşlerim, bu insanlar Türkiye'deler, kısa vadede ülkelerine dönme ihtimalleri gözükmüyor, en azından tahmin edebileceğimiz kısa vadede, yani Suriye'de her şey normale dönüp bu insanların tekrar vatanlarına, topraklarına dönmeleri kısa vadede gözükmüyor. Bu insanlar burada kalacaklar, onları misafir ediyoruz, bu şekilde yürütülmesinin Türkiye açısından da hem maliyeti yüksek hem de o insanlar açısından da sıkıntılı durumların ortaya çıkmasına neden olabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Daha akılcı politikalar üretilmesi gerektiğini vurgulayan Canikli, şöyle devam etti:
"Türkiye'de bazı alanlarda elemana ihtiyaç var, ekonominin insan gücüne ihtiyacı var iki alanda. Kalifiye, yetişmiş, mühendisinden tutun buna benzer alanlarda, doktoruna kadar yetişmiş elemanlara ihtiyacı var ve bu Suriyeli kardeşlerimiz arasında da kalifiye olarak ciddi sayıda insan var ekonomimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda. O insanlar şu anda çalışmıyorlar, oturuyorlar, bir katkı sağlamıyorlar. İkincisi bir de bizim eleman bulmakta zorlandığımız, bizim istihdam piyasamızın çok tercih etmediği alanlar var, zor alanlar diyelim bunlara, zor şartlar. Bazı alanlarda Türkiye'de eleman bulmakta ciddi problem yaşanıyor. İşte bu alanda da hem kalifiye eleman noktasında Türkiye'ye ciddi katkı sağlayacak insanlar var. Şu anda biz onlara her türlü desteği sağlıyoruz ama onlar oturuyorlar."
Suriyelilerin bu kapasitelerini, bu birikimlerini üretime katkı olarak dönüştüremediklerini aktaran Canikli, "Diğer tarafta bizim insanların tercih etmediği alanlarda da ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İş gücü, işçi bulma noktasında, bu iki alanda orada çok ciddi bir kaynak var." şeklinde konuştu.
Canikli, kaçak olarak bazı çalışmaların olduğunu bildiklerini belirterek, "Ekonominin ihtiyacı var, o alanlarda çalıştırılıyor, özellikle bazı illerde bazı bölgelerde. Şimdi bunu legal, daha koordineli bir şekilde ve plan çerçevesinde, ekonominin ihtiyaç duyduğu bölge, alanlara kanalize ederek ve tamamen legal şekilde yapmaya çalışıyoruz. Son derece akılcı bir politikadır." dedi.
Suudi Arabistan'da Cidde, Katif ve Medine'de Mescid-i Nebevi yakınlarında düzenlenen terör saldırıları nedeniyle bu ülkeye başsağlığı dileklerini de ileten Canikli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tabi bu saldırılar ifade etmeye çalıştığım gibi bölgedeki birçok ülkeye yapılıyor. İşin en ilginç tarafı bu saldırıların muhatap olduğu kesim Müslümanlar. Bu gerçekten çok üzerinde düşünülmesi gereken bir hadise, bir konu. İslam adına yola çıktıklarını iddia edenler tarafından biliyorsunuz IŞİD tarafından gerçekleştiriliyor bu saldırılar ama bu saldırıların hedefinde hep Müslümanlar var, Müslümanlar katlediliyor, Müslümanlar şehit ediliyor. Yani diğer taraflara niye yapılmıyor anlamında söylemiyoruz ama bu önemli bir hadisedir."
AA