Amerikan bölge mahkemesinin Gülen kararı

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şen:- "(Gülen'in) Türkiye'de işlediği iddia edilen suçlar varsa doğru, öncelikle yargılama yeri Türkiye ama eğer bu şahsı Türkiye'ye iade etmiyorsanız, bu şahısla ilgili bir mağduriyet iddiası varsa, elbette a

ANKARA (AA) - FERDİ TÜRKTEN - İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, bir kişinin Türkiye'de işlediği iddia edilen suçlara ilişkin yargılama yerinin öncelikle Türkiye olduğunu, ancak bu kişi yurt dışındaysa ve Türkiye'ye iade edilmiyorsa mağdurun şikayeti üzerine bulunduğu ülkede yargılanması gerektiğini bildirdi.

Hukukçular, ABD'de Pennsylvania bölge mahkemesinin, Fetullah Gülen aleyhine açılan davada "yetkisizlik" kararı vermesini değerlendirdi.

Prof. Dr. Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gülen'in suçlandığı ve bir terör örgütü kurucusu olmak iddiasıyla yargılamaya konu edildiği eylemlerini ağırlıklı olarak icra ettiği öne sürülen yerin Türkiye olduğunu söyledi. Şen, bu eylemlerden bir kısmı yabancı ülkelerde icra edilmişse ve onlar da suça konu olabilecek nitelikteyse mağdur olanların o ülkelerde de şikayetçi olabilme hakkı bulunduğunu anlattı.

İsnat edilen suç Türkiye'de işlenmişse ancak birtakım sebeplerle fail iade edilmemişse veya iade konusu netleşmemişse, Türkiye'nin talebine bağlı olarak ABD'de Türkiye'de işlenen suçlardan yargılama yapılmasının mümkün olduğunu belirten Şen, şöyle devam etti:

"Temel olan, iddiaya konu edilen eylemin nerede işlendiği. Bunun Türkiye olduğu tartışmasız. Çünkü ana suçlama terör örgütü yapılanması ve örgüt yapılanmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru hükümetini devirmeye teşebbüs suçu. Bu suçun işlendiği iddia edilen yer, esas itibariyle Türkiye. Bu suçu dış kaynaklı da işleyebilirsiniz, orada işlediği iddia edilen suçlama varsa orada yargılanmasında mahsur yok. Ama Türkiye'de işlediği iddia edilen suçlar varsa doğru öncelikle yargılama yeri Türkiye ama eğer bu şahsı Türkiye'ye iade etmiyorsanız, bu şahısla ilgili bir mağduriyet iddiası varsa elbette adalet prensibi adına o suç kendi ülkende işlenmese bile suçun faili ve mağduru senin ülkendeyse, ABD'deyse dinlemen gerekir. Çünkü Türkiye bunu yapar. Diyelim ki Almanya'da işlenen bir suçla ilgili fail burada, mağdur da şikayetçi oldu, Türkiye yargılayacak. Biz buna adalet prensibi deriz."

- "Aynı sorunu PKK'da da yaşıyoruz"

Dosya içeriğini bilmediğini ancak Türkiye'nin böyle bir suçlamada bulunduğu kişinin iade edilmesi gerektiğini, bu sağlanamıyorsa iki ülke görüşerek yargılamanın ABD'ye aktarılabileceğini belirten Şen, "Ama bu pek mümkün görünmüyor. Çünkü ABD'nin bakışı, Türkiye'nin bakış açısı gibi değil. Öyle olsaydı bugüne kadar müdahale edilirdi. Bu konuda bir mutabakat yok. Biz aynı sorunu PKK'da da yaşıyoruz. Bize göre böyle bir terör örgütü var, Avrupa da kabul ediyor ama eylemleri itibariyle Türkiye gibi hassas davranmıyorlar. Diyorlar ki 'Bu bir siyasi meseledir, sığınma talebinde bulunmuştur, biz kendi kurallarımıza, hukukumuza göre bu kişiyi soruşturulabilir, kovuşturulabilir görmüyoruz' diyorlar." ifadelerini kullandı.

Ana sorunun iade meselesi olduğunu dile getiren Şen, şunları söyledi:

"Bir kişi yurt dışında suç işlemişse veya bir başka ülkede suç işlemişse başka ülkede bulunuyorsa, mağdur şikayetçiyse sırf o suç yabancı ülkede işlendi denilerek yargılama konusu yapılmaktan uzak kalınmaz. Fail yurt dışında, diyelim ki dönmüyor, ne yani orada yargılanması sağlanamayacak mı? Sağlanması lazım. Bu meseleler ülkelerin egemenlik haklarıyla ilgili, bakış açılarıyla ilgili. ABD isterse mutlaka Türkiye'nin bu derece ağır soruşturduğu bir meseleyi, kişiyi yargılama konusu yapabilme veya iade etme hak ve yetkisine sahiptir. Ancak, ABD ülke olarak, devlet olarak anladığım kadarıyla Türkiye gibi bakmıyor meseleye, belki de dosya içeriğinde hakikaten dava konusu edilebilir bir argüman yok, ancak dosyanın içeriğini görmek ve oranın mevzuatını bilmek gerekir, Türk hukukuna göre bu yorumu yapıyorum."

- "Karar usule ilişkin"

FETÖ/PDY kumpasıyla mağdur edildiğini savunan "Tahşiyecilerin" avukatlarından Mustafa Doğan İnal, Amerikan Bölge Mahkemesinin kararının usule ilişkin olduğunu vurguladı.

"Tahşiyecilere kumpas" davasında şikayetçi 3 kişinin haklılıklarını göstermek için Pennsylvania'da dava açtığını anlatan İnal, bunun bir tazminat davası olduğunu, mahkemenin ise bunu Amerikan yargı sistemi içinde kabul edilebilir bulmadığını söyledi.

Bu kişilerin haklarını aramak için Amerikan mahkemelerinde dava açmış olmalarının önem taşıdığını belirten İnal, şöyle konuştu:

"Bu, herhangi bir şekilde fetocuların iddia ettiği gibi, devletin takip ettiği bir dava değildi, 3 kişi açmıştı bu davayı. Fetullah Gülen'in kendilerine zarar verdiğini, haksız yere cezaevinde kalmalarına neden olduğunu düşünüyorlardı. ABD'de dava açarak hem buradaki hem oradaki kamuoyunun dikkatini çekmek için, cesaretli şekilde Amerika'da dava açtılar.

Bu insanlar gerçekten mağdur oldular. Haklıydı bu insanlar ve bu haklılıklarını ortaya koyabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Davanın Amerika'da usul açısından reddedilmiş olması Gülen'i aklamıyor. Çünkü mahkeme, esasa girerek, 'isnat edilen suçlar işlenmemiştir, bunlar olmamıştır' demiyor."

- "ABD bu tür konularda keyfi davranıyor"

"Selam Tevhid'de kumpas" davasında müşteki avukatlarından Cihat Gökdemir de Gülen'in henüz Türkiye'de işlediği suçlar ortaya çıkmadan önce ABD'ye gittiğini, kendisinin ve kurduğu çetenin suçları ortaya çıktıktan sonra zaten ABD'de yerleşik olduğunu söyledi.

Bununla ilgili mağdurların hem Türkiye'de dava açtıklarını hem de ABD'de dava açtıklarını anlatan Gökdemir, Amerikan mahkemesinin, yurt dışında işlenen ve ABD vatandaşı olmayanların yargılamalarının kısıtlanmasına ilişkin düzenleme dolayısıyla davayı reddettiğini aktardı.

Ancak ABD'nin bu tür konularda keyfi davrandığını savunan Gökdemir, Rıza Sarraf ve Kuveyt Türk davalarında farklı hareket edildiğini dile getirdi.

Gökdemir, "Niçin ABD mahkemeleri, Türkiye'deki diğer kişilerle ilgili henüz dava bile açılmamışken mahkum olmuş gibi kararlar verilmesine sebep olan adımlar atarken, Gülen gibi Türkiye'de neredeyse kesin hükme bağlanmış konularda bile yetkisizlik kararı veriyor? Amerikan mahkemesinin, 'Suç ABD'de işlenmemiş, Türkiye'de işlenmiş, sanık ve mağdurlar ABD vatandaşı değil' gibi gerekçelerle davayı usulen reddetmiş olması, ABD yargılama sistemi açısından yüz karası." diye konuştu.

Amerikan mahkemelerinde bu gerekçenin uygulanmadığı yüzlerce, binlerce örnek bulunduğunu ifade eden Gökdemir, ABD'de o ülkede işlenmemiş suçlardan yapılan sayısız yargılama bulunduğunu kaydetti.

Gökdemir, "Gülen ve örgütü, ABD'de bu tür davalardan sıyırabilir, fakat kendi ülkeleri olan Türkiye'de bu tür davalar devam ediyor. Onlarca kumpas davası var. Burada mağdur ettikleri kişi, kurum sayısı az değil. Bunlarla ilgili Türkiye'deki yargılamadan sonra Türkiye iadesini isteyecektir." dedi.

AA

Gündem Haberleri

Riva’da harabeye dönen Legend Otel kaderine terk edildi
VATANDAŞA ULAŞIM ŞOKU
'Ölüyorum' diye bağırdı: Garsonun Heimlich müdahalesi hayata döndürdü
7 yeni lezzet ve Hatay Sarısı İpeği tescillendi
Bakanlıklarda personel hareketliliği: Yeni atamalar açıklandı