ŞANLIURFA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın Suriye'deki kolu PYD'nin eski eş başkanı Salih Müslüm'ün yakalanmasına ilişkin, "Temenni ederim ki Çekya bunu bize teslim eder. Teslim ettikten sonra adaletin nasıl tecelli ettiği görülür." dedi.
Erdoğan, Şanlıurfa 11 Nisan Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Şanlıurfa'nın Kürt'üyle, Arap'ıyla, Türk'üyle hangi kökenden olursa olsun bütün vatandaşların birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma ve huzur içinde yaşadığı bir şehir olduğunu belirterek, bölmek isteyenlere asla müsaade etmeyeceklerini bildirdi.
Kardeşlik manzarası tüm Türkiye'ye örnek olacak Şanlıurfa'nın Suriye'den gelen 500 bine yakın muhacire ensar olduğunu anlatan Erdoğan, "Şu güzelliğe bak. Siz, onlara kapılarınızı kapamadınız. Huzur ve güven içinde yaşadığı emin bir belde oldunuz." diye konuştu.
Erdoğan, önce Fırat Kalkanı Harekatı'yla Cerablus, El Rai, güneyde El-Bab'ın bulunduğu 2 bin kilometrekarenin teröristlerden temizlendiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Şimdi de Zeytin Dalı Harekatı'yla Afrin bölgesini temizliyoruz. Yaklaşık şu anda 500 kilometrekare gibi bir alan temizlendi. Devam ediyoruz. Ülkemizde yaşayan Suriyeli kardeşlerimiz, güvenli hale getirdiğimiz yerlere geri dönerek kendi topraklarında yaşamanın hazzını inşallah duyacaklar. İnşallah en kısa sürede Şanlıurfamızın hemen yanı başındaki toprakları da teröristlerden temizleyeceğiz. Fırat sınırından başlayıp Ceylanpınar'a kadar olan bölgeyi kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirdiğimizde, buradaki sığınmacılar gönül huzuru içinde kendi evlerine döneceklerdir. Şartların zorluğuna rağmen ensar olarak Suriyeli muhacir kardeşlerimize sahip çıktığınız için ben her birinize şükranlarımı sunuyorum. Şanlıurfa'nın dünyaya verdiği bu insanlık dersi inanıyorum ki ileride ders kitaplarına dahi konu olacaktır."
Türkiye'nin bir asır önce çok zor şartlar altında emperyalist güçlere teslim olmadığını, kimi yerde düzenli ordusuyla, kimi yerde Şanlıurfa'da olduğu gibi bizatihi milletin kendi gücüyle mücadele verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Türkiye 81 vilayeti, 81 milyon nüfusu, 900 milyar dolara doğru giden milli geliri, güçlü siyasi ve ekonomik altyapısıyla çok farklı bir yerde bulunuyor. Bir asır önce başaramadıklarını şimdi gerçekleştirebilecekleri hayaline kapılanların olduğunu görüyoruz. Bunların kendilerine ancak şöyle sağlam bir Osmanlı tokadı yedikten sonra gelebilecekleri anlaşılıyor." dedi.
- "Zafer yakındır"
"En sıkıntılı, en sancılı döneminde ezanına, bayrağına, toprağına, kardeşliğine, geleceğine sahip çıkan bu millet, bugün mü teslim olacak?" diye soran Erdoğan, 3-5 teröristi giydirip, kuşatıp, silahlandırarak bunu başaracaklarını sananlara gereken cevabın verilmeye başlandığını bildirdi.
Erdoğan, "Sabreden kimse zafere ulaşacaktır." dediklerini anımsatarak, hep sabırla ve kararlılıkla hareket ettiklerini, bugün de sağlam adımlarla operasyonları yürüttüklerini ifade etti.
Hedeflere doğru mesafe katedildikçe, hem harekat kabiliyetinin arttığını hem de artık daha çabuk neticeye ulaşma imkanının bulunduğunu belirten Erdoğan, "Sizin bu heyecanınız, bu coşkunuz olduktan sonra ve o cephedeki Mehmetçiklerin arkasında siz olduktan sonra, zafer yakındır." dedi.
- "Terör koridoru oluşturmasını seyredecek değiliz"
"Yıllar boyunca sınır güvenliğimizi ve kardeşlerimizin huzurlu geleceğini tesis etmesini beklediklerimizin bunun yerine tam tersine burnumuzun dibinde bir terör koridoru oluşturmasını herhalde seyredecek değiliz." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Suruç'un hemen karşısında bir yerde DEAŞ bahanesiyle ortalığı ayağa kaldırıp, bölücü örgüte ne yaptılar? Zemin kazandırdılar. O bölgeden ülkemize çoğunluğu da Kürt kardeşlerimizden oluşan 100 binlerce kişi geldi, misafirimiz oldu. Şimdi orada DEAŞ var mı? Yok ama bu gelen kardeşlerimizin çok büyük bir bölümü halen ülkemizde yaşamaya devam ediyor. Ne için? Çünkü, dünkü DEAŞ'la bugün orada bulunan PYD arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de terör örgütü. Her ikisi de eli kanlı katil sürüsü. Birisi aziz dinimiz İslamı istismar ediyor DEAŞ, diğeri Kürt kardeşlerimizi istismar ediyor. Hangisinin üstündeki yaldızı kazırsanız kazıyın, altından aynı surat, aynı kirli senaryo çıkıyor. Hatta dün DEAŞ saflarında savaşanların bir kısmının bugün bölücü terör örgütü kimliğiyle yine karşımıza çıktığını biliyoruz. Zaten Rakka'da sıkıştırılan DEAŞ'lıların PYD ve onu destekleyen güçler eliyle başka bölgelere nakledildiğinden tüm dünyanın haberi var."
Erdoğan, Afrin'in bir köyünde bölücü teröristlerin yaşları 65 ile 90 arasında değişen dört masum köylünün ellerini, kollarını bağlayıp, çevrelerine bombalı tuzaklar kurarak bırakıp gittiğini, Türk askerleri tarafından bulunan bu kişilerin, güvenli bir şekilde oradan çıkarılıp, her türlü ihtiyaçlarının karşılandığını kaydetti.
- "Nebbaşlar güruhu var"
"Karşımızda işte böylesine insanlıktan nasibini almamış, masumların hayatları üzerinden kendilerine çıkar sağlamaya çalışan bir nebbaşlar güruhu var." diyen Erdoğan, buna rağmen batı medyasının teröristleri bırakıp Türkiye'yi hedef almasının ayrı bir garabet olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ne yapsalar boş. Kaderin üstünde bir kader vardır. Onun için bu iş ya olacak, ya olacak. Oyunu görüyor sunuz değil mi? Bir terör örgütünü ortaya salıyorsunuz, sonra bir başka terör örgütüyle onu güya kovuyorsunuz ama aynı vahşet, aynı baskı, aynı zulüm devam ediyor. Bu arada olan Suriye'nin gerçek sahipleri olan Araplara, Kürtlere, Türkmenlere oluyor. Terör örgütlerinin ve rejimin cenderesi altında can veren, zulüm gören bu insanlara kimsenin dönüp baktığı yok. Bir tane sözde başları var ya... Çekya'da şimdi, ne oldu? Tutuklandı. Temenni ederim ki Çekya bunu bize teslim eder. Teslim ettikten sonra adaletin nasıl tecelli ettiği görülür."
(Sürecek)
AA