Mevlana'yı Anma Törenleri'nde üzerlerinde beyaz kıyafet (tennure), başlarında sikkeyle sema yapan ve görünüşleriyle başka bir dünyanın insanı olduklarını düşündüren semazenler, aslında günlük hayatta çiçekçilik, memurluk, marketçilik, çiftçilik gibi işler yapıyor.

Bu yıl Mevlana'yı Anma Törenleri'nin başlamasına birkaç gün kala, Belediye, Selçuk Üniversitesi, Kültür ve Turizm Müdürlüğü son hazırlıklarını yaparken, hazırlık yapanlar asında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu ile birlikte sema törenlerinde, misafir semazen olarak görev alan vatandaşlar da var.

Bu yıl 17 günlük Mevlana'yı Anma Etkinlikleri'nde Konya'da Mevlana Kültür Merkezi'nde 33 ayrı sema gösterisi yapacak olan Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürlüğü bünyesinde 14 kadrolu semazen bulunuyor.

Sema alanı çok büyük olduğu için, ayrıca izleyenlere daha büyük bir görsel şölen izletmek isteyen topluluk, törenlerde görev alacak diğer semazenleri de Konya'da yaşayan, farklı mesleklerle uğraşan, ancak sema yapmayı, en az kadrolu semazenler kadar bilen çeşitli meslek grubuna mensup kişilerden yardım alıyor.

Gruba dışardan dahil olan ve sema törenlerinde görev yapan bu semazenler, çiçekçilik, marketçilik, çiftçilik, nakliyecilik, doktorluk, gözlük imalatçılığı, marangozluk gibi çok çeşitli meslekler yapıyor.

Gündüz esnaflık yapıp, gece düzenlenen programlarda ise sema icra eden bu kişiler, yıl boyunca bazı günler Konya'da düzenlenen büyük çaplı sema programlarında görev aldıkları gibi, Mevlana'yı Anma Etkinlikleri ve bu programların son günü olan Şeb-i Arus (Mevlana'nın öldüğü gece, 'düğün gecesi' de deniyor) programlarında da sema yapıyor.

TÖRENLERİN MİSAFİR SEMAZENLERİNİN HAYATLARINDAN KESİTLER
Sayıları yaklaşık 15 olan ve irtibat telefon numaraları Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürlüğünde kayıtlı olan misafir semazenlerden biri, Konya Zafer Meydanı'nda çiçekçi dükkanı işleten Recep Erol...

29 yaşındaki Recep Erol, semayı bir Hak'ka yakarış, bir zikir olarak gördüğünü, Mevlana'nın yolunu bir hayat biçimi olarak benimsediğini belirterek, ''Semazenlik yaptığımızı öğrenen bazı müşterilerimiz bu duruma şaşırıyor. Çevremdeki pek çok kişi semazenlik yaptığımı biliyor. Biz, sadece Şeb-i Arus programlarında değil, dost sohbetlerinde bir araya geldiğimizde evlerimizde de sema yaparız'' dedi.

12 yaşında sema yapmaya başladığını ifade eden Erol, bu işten büyük zevk aldığını, misafir semazenlik işini ise bu işe gönül verdiği için yaptığını vurguladı.

Mevlana Müzesi yakınlarında market işleten ve serbest meslekle uğraşan Celalettin Berberoğlu da semazenliğe 6-7 yaşında başladığını adeta semanın içinde doğduğunu söyledi.

31 yıldır sema yaptığını anlatan Berberoğlu, zaman zaman yurt dışındaki sema programlarına da katıldığını belirterek ''Sema aslında bir iş değildir. Mevlana, kendi zamanında her dervişin, ailesinin geçimini sağlamak için bir işi olmasını istiyordu. Ancak günümüzde sema bir iş haline dönüştü. Aslında her semazenin bir işi olmalı'' dedi.

Sema hakkında derin tasavvufi bilgiye de sahip olan Berberoğlu, ''Sema aslında kutlamak demektir. Allah'ın 'Bana dönün' emrini duyup, ona dönmektir. Sema yapan kimse adeta kendinden geçer ve Allah'a teşekkür etmiş olur. Ayrıca semazen, sema ederken adeta kristalleşir, billurlaşır. Beden kalıbından çıkar, aslına döner, tevhide ulaşır'' diye konuştu.

AA