TBMM (AA) - CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, tarımda, ülke kaynaklarını, potansiyelini değerlendirmeye yönelik, üretimi temel alan politikalar yerine ithalatı teşvik eden ve destekleyen politikalar uygulandığını öne sürdü.

Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısına üzerinde "çoban kepeneği" giyerek geldi.

"Milli Tarım Projesi"ne ilişkin eleştirilerde bulunan Sarıbal, son 10 yılda, milli gelirin yüzde biri, yani 140 milyar lira olması gereken tarım desteklemelerinin 75 milyar lira olarak gerçekleştiğini; Hükümetin çiftçiye 65 milyar borcu olduğunu öne sürdü.

2015 yılı itibarıyla kişi mili gelirin 9 bin 300 dolar olduğunu, tarımda ise bu oranın 3 bin 400 dolarda kaldığını ifade eden Sarıbal, bu rakamın, çiftçilerin yoksulluğunu tam açıklığıyla ortaya koyduğunu savundu.

İktidarın, tarımda, ülke kaynaklarını, potansiyelini değerlendirmeye yönelik, üretimi temel alan politikalar yerine ithalatı teşvik eden ve destekleyen politikalar uyguladığını öne süren Sarıbal, Türkiye'nin tarımda net ithalatçı bir ülke durumuna geldiğini iddia etti.

AK Parti döneminde 40 milyon ton buğday ithalatı yapıldığını söyleyen Sarıbal, tarımda küçük ölçekli çiftçiliğin yok edildiği ileri sürdü.

Tarımda desteklerin yetersiz olduğunu söyleyen Sarıbal, "Tarımda çiftçilerin kullandığı mazotun yıllık değeri 16 milyar lira. Bunun yarısı 8 milyar lira. 2017 yılı bütçesinden tarıma ayrılacağı belirtilen desteklerin tamamı 12,8 miyar lira olup bunun sadece 723 milyonu mazota ayrılmıştır. Bu vaadin ne ölçüde doğru olduğunun değerlendirmesini kamuoyuna bırakıyorum." diye konuştu.

Hayvancılıkta da sadece büyük işletmelerin destekleneceğini belirten Sarıbal, AK Parti döneminde amaç dışı kullanımı izni verilen tarım arazisi miktarının bir milyon hektar olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çobanlık konusundaki ifadelerine değinen Sarıbal, kendisi dahil bütün aile fertlerinin ve akrabalarının, lise sona kadar çobanlık yaptığını söyledi.

Mera kalmayınca tarla tarımına döndüklerini belirten Sarıbal, "Bizim Anadolu çobanlık öykümüzle Cumhurbaşkanının çobanlık öyküsü arasında farklar var. Anadolu çobanı, sürüsünün sahibidir. Bütün köylü çobana güvenir. Çoban bütün sürüsünün karnını doyurur. Onun sürüsünde kimse aç kalmaz. Sürüsünde ayrım yapmaz. Hepsine eşit davranır. Çobanlığı size vermeyiz. Siz Anadolu çobanı olamazsınız, olsanız olsanız kendi sarayınızın çobanı olursunuz." dedi.

AA