Sahel'deki güvenlik sorunuyla mücadele

Sahel'deki güvenlik sorunuyla mücadele

Uzmanlara göre, Afrika'nın güvenlik açıklarıyla öne çıkan Sahel bölgesindeki terör olaylarıyla etkin mücadelenin yolu, ülkelerin birlikte hareket etmesinden geçiyor- Mali uzmanı Bertet:- "Sahel ya refaha kavuşacak ya da bölünecek"- Sahel bölgesi uzmanı Ly

BAMAKO/TUNUS (AA) - Afrika'daki Sahel bölgesinde güvenlik zaafiyetinin yaşandığına dikkati çeken bazı uzmanlar, bu sorunu ortadan kaldırmak için birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıyor.

Senegal, Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer, Nijerya, Çad, Sudan ve Eritre'den oluşan Sahel bölgesi, yıllardır İslami Mağrip El Kaidesi (AQMI) ve Boko Haram gibi terör örgütleri ve silahlı grupların şiddet eylemlerine sahne oluyor.

Yaklaşık 3 milyon kilometrekarelik alanı kaplayan Sahel'de, özerklik isteyen ayrılıkçı bazı silahlı gruplar ile birbirleriyle anlaşamayan ve sürekli çatışma halinde olan etnik gruplar da bulunuyor.

Mali'deki BM İstikrar Misyonu (MINUSMA) işbirliğinde çalışan Mali uzmanı Pierre Bertet, bölgedeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmesinde, "Sahel ya refaha kavuşacak ya da bölünecek. G5 Sahel ülkeleri (Mali, Moritanya, Çad, Burkina Faso ve Nijer) savunma ve güvenlik sorunları karşısında birlik içinde hareket etmeli." ifadesini kullandı.

Bertet, Sahel bölgesinde petrol, gaz, uranyum, elmas, fosfat, boksit, plütonyum, manganez, kobalt gibi doğal zengin kaynakların yer almasının bölgedeki çatışmaların önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkati çekti.

- "Uluslararası toplum sessiz kalmamalı"

Kofi Annan Uluslararası Barışı Koruma Eğitim Merkezinde görev yapan Nijerli danışman Abdulaye Abdurahman Ahmedu de radikal görüşlü silahlı gruplar ile uyuşturucu kaçakçılarının bölgede yayılma riskine karşı yetkilileri uyardı.

Ortak Çok Uluslu Müdahale Gücünün (FMM) Boko Haram'a açtığı savaş gibi bölge ülkelerinin tehditlere karşı birlikte mücadele ettiğine ancak bunun yetersiz kaldığına işaret ederen Ahmedu, Sahel ülkelerinin güvenliğini, ekonomisini ve sosyal hayatını kapasayacak bir birlik ruhunun oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Ahmedu, "Uluslararası toplum, bu güvenlik sorunu karşısında sessiz kalırsa eğer, devrik Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin 2011'de iktidardan indirilmesinin ardından yasa dışı silah ticaretinin yayıldığı Libya'da aktif olan DEAŞ ve AQMI, bölgeyi tamamen ele geçirir." dedi.

- "Bölgedeki güvenlik sorunu tüm dünya için bir tehdit"

Sahel bölgesi uzmanı Rida Lyammouri ise yoksullukla mücadele eden toplumlarda gençleri kandırarak güçlenmeye çalışan silahlı gruplarla iletişim kanallarının açılması gerektiğini savundu.

Lyammouri, kalkınma programlarının hazırlanmasının şart olduğunu belirterek, bunun için uluslararası güçlerin Sahel bölgesine yönelmesi gerektiğini kaydetti. Lyammouri ayrıca Sahel'deki güvenlik sorununun sadece Afrika için değil tüm dünya için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkati çekti.

- "Kendi kaderinin efendisi olmak gerek"

Eski Afrika Birliği Danışmanı Sylvain Chibani de ülkelerin, ordularında reform yapılması gerektiğine işaret etti. Chibani, "Söz konusu bölgedeki ülkelerin orduları reform için gereken finansmana sahip değil. Bazı liderler, ülkeyi değil sadece kendilerini korumak amacıyla başkentteki savunma mekanizmalarını geliştiriyor, diğer bölgelerdeki güvenlik durumuyla ilgilenmiyorlar." diye konuştu.

Chibani, yetkileri tamamen elden bırakmadan, Afrikalı yetkililerin uluslararası güçlerle işbirliğine girmesi gerektiğinin altını çizerek, "Uluslararası güçlerin desteğini kabul etmek, elleri kolları bağlı bir şekilde hiçbir şey yapmamak anlamına gelmez. Önemli olan onların tecrübelerini gözeterek kendi kaderinin efendisi olmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :