Restore edilen Yıldız Hamidiye Camisi ibadete açıldı

Restore edilen Yıldız Hamidiye Camisi ibadete açıldı

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce restorasyonu gerçekleştirilen Yıldız Hamidiye Camisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla kılınan ilk cuma namazının ardından ibadete açıldı

İSTANBUL (AA) - Restore edilen Yıldız Hamidiye Camisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla kılınan cuma namazıyla ibadete açıldı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sultan Abdülhamid tarafından 1885'te mimar Nikolaidis Jelpuylo'ya yaptırılan caminin restorasyonu, yaklaşık 27 milyon liraya mal oldu.

Restorasyon çalışmaları kapsamında, cephelerdeki sıvalı yüzeylerden alınan örnekler, laboratuvar ortamında incelenerek, camiye en uygun sıva türü ortaya çıkarıldı. Elde edilen sıva ile tamirleri gerçekleştirilen camide, 3 milimetre kalınlığında, kireç esaslı özel harçla ince bitim sıvası yapıldı.

Ahşap kubbenin kurşun örtüsü sökülerek, kaplama tahtası ve kubbe kaburgalarının tamir ve ıslah çalışmaları tamamlandı. Islah çalışmalarından sonra kubbe 2 milimetre kalınlığında kurşun ile yeniden örtüldü. Bakır olan kubbe aleminin konservasyonu yapılarak, altın varak ile kaplandı. Kubbe kasnağının ahşap karkasına gerekli müdahaleler yapılarak, kasnakta bulunan ve tekrar kullanılamayacak durumdaki kaplamalar, ahşap süslemeler ve pencereler, orijinal örneğine göre yenilendi.

Kubbe etrafında bulunan çatıların kurşun örtüsü ve kaplama tahtaları, koruyucu çatı altında sökülerek tamir edildi. Özel ebatlı özgün taşıyıcı ahşap elemanlarda sağlamlaştırma işlemi yapıldı. Karkasta bulunan tüm ahşap elemanlara yangın geciktirici kimyasal ve emprenye sürüldü. Kurşun altı ahşap kaplamalar yenilenerek, 2 kat soğuk uygulamalı yalıtım yapıldı.

- Kalem işi için araştırma

Camide araştırmalar sonucu elde edilen veriler doğrultusunda, son dönem kalem işi, alttaki özgün kalem işine zarar vermeden, mekanik ve kimyasal yöntemlerle itinalı şekilde raspa edildi. Raspa sonrası çimento esaslı imitasyonlar duvar yüzeyinden uzaklaştırılarak, kağıt hamuru ile tuz alma işlemi gerçekleştirildi.

Özgün sıvalarda mikro enjeksiyon yöntemi ile sıva sağlamlaştırma işlemleri yapıldı. Raspa sonrası özgün kalem işi çıkmayan kısımlarda gerekli sıva tamiratları yapılarak kalem işi için zemin hazırlığı imalatları yapıldı. Cami içerisinde bulunan özgün bezemeli kısmın eksik kısımlardaki yeni uygulama alanları, özgün bezeme biçim ve renk özelliklerine uygun olarak revize edildi. Alttan gelen özgün bezemeli kısımlarda güçlendirme, temizlik ve noktasal rötuşlar yapılarak, desen, altın varak ve yazıların özgün haline asgari düzeyde müdahale edildi.

Cami tavanlarında bulunan özgün tuval bezinde de mekanik ve kimyasal yöntemlerle itinalı bir temizlik çalışması yapılarak, tuval bezinin kapsamlı konservasyonu gerçekleştirildi.

- Ahşap kafeslere özel cila

Harem ve selamlık kısımlarında bulunan ve Sultan Abdülhamid'in el işçiliği olduğu rivayet edilen ahşap kafeslerin özgün kuş gözü kaplamasına zarar vermeden, yüzeye uygulanan cila tabakası kimyasal yöntemle uzaklaştırıldı. Kaplamalar ve ahşap süsleme elemanları, konservasyonun ardından bitkisel gomalak cila ile cilalandı.

Mermer süsleme elemanlarının yüzeyinde zamanla çevresel etkenlerden oluşan kir tabakası, zemine ve altın varaklı yüzeylere zarar vermeyecek şekilde kimyasal yöntemlerle temizlendi. Harem ve selamlık kısımlarında bulunan iki özgün antika çini sobanın kapsamlı konservasyonu yapıldı.

Cami avlusunda özgün olmayan ve deforme olmuş mevcut yonu taşı, döşeme kaplaması sökülerek, 10 santimetre kalınlığında yonu taşından yeniden döşendi. Yürüme yollarındaki kayrak taşı döşeme kaplaması da yenilendi.

Cami çevresinde bulunan bitkisel süslemeli pik döküm korkuluklar özenle sökülerek, üzerindeki kat kat yağlı boyalar kimyasal yöntemle raspa edildi. Döküm korkuluklar, ıslah çalışmaları yapılarak yerlerine monte edildi. Cami çevresinde bulunan beton harpuştalar çürütülerek, yonu taşından orijinal örneğine göre yeniden imalatı yapıldı.

- Tarihi fotoğraflardan yararlanıldı

Restorasyon çalışmaları kapsamında tarihi fotoğraflara ve restitüsyon projesine göre döküm aydınlatma direkleri ve pirinç fenerler yeniden imal edildi.

Cami avlusunu çevreleyen ihata duvarlarındaki niteliksiz boya, macun ve sıva katmanları itinalı şekilde raspa edildi. Tuvaletler ve şadırvan ıslah edilerek, günün koşullarına göre yeniden dizayn edildi.

Yıldız Saat Kulesi'nin de çevre düzenlemesi kapsamında restorasyonu yapıldı. Kulede bulunan orijinal saat mekanizmasının bakım ve onarımları yapılarak çalışır vaziyete getirildi. Dış cephesinde bulunan taş süsleme elemanlarının kapsamlı konservasyonu gerçekleştirildi.

- Caminin mimari özellikleri

Restorasyonu tamamlanan Yıldız Hamidiye Camisi'nde farklı dönemler ve üsluplardan derlenmiş ögelerin yan yana getirildiği "eklektik" (seçmeci) üslup egemen.

Caminin ön ve arka cephelerin eksenlerinde yükselen taç kapı görünümlü kitleler Selçuklu ve klasik Osmanlı üsluplarına, pencereler gotik üsluba, harimdeki dilimli kemerleri sütun başlıkları ve kalem işleri ise Endülüs-Mağrip kaynaklı oryantalist üsluba bağlanıyor. Harimin duvarlarının alt kesiminde yer alan "yalancı çini" denebilecek kalem işi bezeme, klasik dönem Osmanlı çinilerindeki rumili kompozisyonları andırıyor.

Caminin iç dekorasyonuna ise kalem işi süslemeler hakim. Her ne kadar yerleştirme düzeni, tasarım desen ve motifler geleneksel Osmanlı mimari dekorasyonuna uygunsa da dikdörtgen çerçeveler ve tüm yüzeylerin bezeme için kullanılmış olması, gelenekten ayrılan uygulamalar olarak değerlendiriliyor.

Yıldız Hamidiye Camisi kubbe ve kubbe kasnağı ahşap olan, tavanlarında tuval bezi üzerine kalem işi olan ve içerisinde kalem işi ve abanoz süslemelerinin bulunduğu bir tasarım örneği.

Siyah zemin üzerine sarı sedef kakmalı olarak yazılmış ve alçı işi çerçevelerle şekillendirilmiş hat levhalarında ise Allah, Hz. Muhammed, Dört Halife, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin adları yazılı. Alman İmparatoru II. Wilhelm'in armağan ettiği, kubbe merkezinde bulunan avize de Yıldız Hamidiye Camisi'nin kıymetli eserlerinden kabul ediliyor.

ERDOĞAN AÇILIŞTA KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce restorasyonu tamamlanan Yıldız Hamidiye Camisi'nde kıldığı cuma namazının ardından vatandaşlara seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşasının üzerinden 132 yıl geçtikten sonra restore edilen Yıldız Hamidiye Camisi'nin ülkeye ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diledi. Caminin banisi Sultan Abdülhamid'i rahmetle andığını dile getiren Erdoğan, Osmanlı, Selçuklu ve Endülüs mimarisinin özelliklerini bünyesinde toplayan caminin, kendine has güzellikleriyle İstanbul için müstesna bir eser olduğunun altını çizdi.

İnşasından bugüne, caminin yaşatılmasında emeği geçen imam, müezzin, kayyum olarak hizmet veren herkese, yaptıkları ibadetlerle bu eseri mabede çeviren cemaate şükranlarını sunan Erdoğan, "Bilhassa, yine böyle bir cumayı Yahya Efendi Dergahı'nda kıldığımız, 21 yıl bu caminin mihrabında görev yapan Abdullah Hocamızla orada bir araya gelmiştik. Cumayı orada kıldık. Cumadan sonra sanki bir vedalaşmaydı o. Birbirimizle kısa da olsa ayak üstü muhabbetimiz oldu. Benim bir yurt dışı seyahatim vardı. O seyahatte onun ebedi aleme irtihalini duydum." dedi.

Merhum Abdullah Hatipoğlu'na Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatipoğlu için vatandaşlarla birlikte Fatiha suresini okudu.

"İslamiyet'in alameti farikası"

Camiler ve mescitlerin, buralarda beş vakit okunan ezanlar, kılınan namazlar, irat edilen vaazlar, hutbeler ve hıfzedilen Kur'an-ı Kerimler dolayısıyla İslamiyet'in "alameti farikası" olduğunu kaydeden Erdoğan, milli şair Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'nın, "Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." kıtasını okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değdirmemek için bu coğrafyada bin yıldır kesintisiz mücadele ediyor, topraklarımızı kanlarımızla suluyoruz. Ecdadımız, Haçlı Seferleri'nden beri devam eden bu mücadelenin kahraman neferleri olma şerefine nail olmuşlardır. Bugün de ülkemize ve milletimize saldıranlar öncelikle dikkat edin, mabetlerimizi hedef alıyorlar. Hatırlarsanız 15 Temmuz'da Ankara'da Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Başkanlığı'ndaki mütevazı camimiz ve Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Millet Camimiz savaş uçaklarıyla bombalandı. İstanbul'da sela okunan pek çok cami, darbeciler tarafından kurşunlandı. İzmir'de yine sela okunan bir camiye ve oradaki görevlimize hoyratça saldırıldı. Bütün bunlar tesadüfi değildir. Ezanları susturmadan, bayrakları indirmeden ülkemizi işgal edemeyeceklerini bilenler, özellikle bu mekanlarımızı hedef alıyorlar. Allah'ın izniyle Türkiye'de ezanları susturmaya, bayrakları indirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir."

"İnsanımızın mayası sağlamdır, özü sağlamdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ta, Suriye'de, Kudüs'te ve daha birçok yerde medeniyetin saldırı altında olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"İslam'ın, bizim ecdadımızın hatta çok daha eski toplumların mirası olan eserler, hoyratça, alçakça, kasıtlı olarak yok ediliyor. Suriye'de bu böyle, Irak'ta bu böyle. Bunu acımasızca yapıyorlar. Türk milletinin en son ferdi nefes alıp verdiği sürece inşallah biz, böyle bir felaketi yaşamayacağız. Ecdadımızdan aldığımız emaneti, 'Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan' diyor ya şair, evelallah bu millet buna prim vermeyecek. Yeni nesillere daha güçlü şekilde devretmek için bu mücadeleyi canımız pahasına sürdürmekte kararlıyız. Üzerimizdeki emanete halel getirmek şöyle dursun, burada olduğu gibi dinimizin alameti camilerimizi, mescitlerimizi ihya ediyoruz. Gerek camimiz gerekse şu gördüğünüz saat kulesi, hakikaten bir alameti farika. İnşallah Yıldız Sarayımızı yeniden ihya ediyoruz, her yanıyla inşallah dört dörtlük hale getireceğiz. Bununla da kalmıyor, şimdi Çamlıca sırtlarında artık silueti tamamen ortaya çıkmış olan camimiz gibi tarihe mal olacak yeni abide eserler de inşa ediyoruz. Çamlıca tepesindeki o camimiz de inşallah Cumhuriyet tarihinin hatta Osmanlı'ya da uzandığımızda belki de bir numara olacak. Cemaati itibarıyla, yoğunluğu itibarıyla bu denli büyük bir eseri inşallah şöyle 1-1,5 yıl içerisinde tamamlayacağız."

Dinini bilen, kültürünü bilen, tarihini bilen kuşaklar yetiştirmekte kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Ama bu, benim, hükümetimizin tek başına işi değil. Hep beraber, anneler, babalar, hep beraber. Kim olduğunu, nereden geldiğini, nerede durduğunu, nereye gittiğini bilen nesiller yetiştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda eksikler olabilir fakat şu bir gerçek ki bizim milletimizin, insanımızın mayası sağlamdır, özü sağlamdır, ruhu sağlamdır, böyle olduğu için de eksiklerimizi kısa sürede tamamlayacağımıza inanıyorum. Milletimizin ve tüm İslam dünyasının, tüm mazlumların ümidi olacak nesilleri biz yetiştireceğiz, hep beraber yetiştireceğiz. Bu konuda netice almaya başladığımıza ise ancak camilerimizi gençlerimizle dolu olarak görmeye başladığımızda kani olacağız. O zamana kadar hem fiziki hem manevi altyapımızı geliştirmek için durmaksızın çalışacağız. Sadece kendimiz için değil, aynı zamanda gözünü bize dikmiş, kalbini bize yöneltmiş tüm kardeşlerimiz için de bunu başarmaya mecburuz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldız Hamidiye Camisi'nin restorasyonunun hayırlı olmasını dileyerek, hükümeti, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nü, yüklenici firmaları ve emeği geçenleri tebrik etti. Erdoğan, konuşmasını, "Rabbimden camimizde kılınacak namazları, edilecek duaları, okunacak Kur'an-ı Kerimleri katında kabul ve makbul kılmasını niyaz ediyorum." sözleriyle tamamladı.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :