M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Rektörlük için 3 alternatif

Gül’ün rektörlük için 3 alternatifi

 

Hepiniz biliyorsunuz…

5 Temmuz’da Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yapılan rektör adayı belirleme seçiminde Prof. Dr. Gaye Usluer 116 oy alarak birinci olmuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, ilk rektör atamasını Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne gerçekleştirerek, Usluer’den sonra en fazla oyu alan Prof. Dr. Fazıl Tekin’i rektör olarak tayin etmişti.

Gül’ün ikinci en çok oyu alan Prof. Dr. Tekin’i rektör tayin etmesinin ardından bazı ileri geri konuşmalar olmadı değil.

Şimdi ne oldu?

YÖK, Selçuk Üniversitesi’nde yapılan seçimler sonrasında Konya’dan 6 rektör adayını Cuma günü mülakata çağırdı…

Mülakatın ardından Cumhurbaşkanına sunulacak 3 isim belirlendi.

Yapılan seçime göre ilk üç Prof. Dr. Süleyman Okudan, Prof. Dr. Ferruh Yıldız, Prof. Dr. Safa Kapıcıoğlu’ndan oluşuyordu.

Fakat YÖK Kapıcıoğlu’nun ismini silerek ondan bir sonraki ismi, yani Prof. Dr. Giray Karalezli’yi Gül’ün önüne götürmeyi uygun buldu.

Yarın Cumhurbaşkanı ilk sırada seçilen rektör adayını atlayıp ondan sonrakilerden birini atarsa yaygara kopmasın diye yazıyorum bunu…

Yani cumhurbaşkanını eleştirenler Prof. Dr. Safa Kağıcıoğlu üçüncü sırada seçilmişken yerine Prof. Dr. Giray Karalezli’nin getirilmiş olmasına ne buyururlar?

Demek ki sistem bu, böyle işliyor!

Yani Abdullah Gül, Prof. Dr. Süleyman Okudan’ı tekrar rektör atayabileceği gibi diğer adaylara yönelik bir inisiyatif de kullanabilir.

Buna hazırlıklı olmak lazım…

Selçuk Üniversitesi’nin 2008 Yılı Ödenek İcmali geçti elime…

Üniversite bu icmale göre 214 milyon 713 bin 500 YTL’ye hükmedecek.

Yani rektör olacak kişinin kasasından 2008’de bu kadar para akacak.

Nerelere akacağına bakınca aslında hoşnut olmadığım tablolarla da karşılaşıyorum.

En büyük miktar doğal olarak eğitim hizmetlerine ayrılmış durumda. Bu paranın 177 milyon 282 bin 100 YTL’sinin kullanılacağı Eğitim Hizmetleri’nin ardından Sağlık Hizmetleri 17 milyon 510 bin 200 YTL’sini alacak.

Genel Kamu Hizmetleri’ne 17 milyon 24 bin YTL ayrılırken, Savunma Hizmetleri’ne 2 milyon167 bin 400 YTL ayrılıyor.

Ödenek koparmakla birlikte diğer etkinliklere oranla ‘sıfırsız’ en düşük miktar ise Dinlenme, Kültür ve Din Hizmetleri’ne 729 bin 800 YTL olarak yer alıyor.

Hiç ödenek ayrılmayanlar dikkat çekici…

Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri, Ekonomik İşler ve Hizmetler, Çevre Koruma Hizmetleri, İskan ve Toplum Refahı Hizmetleri ile Sosyal Güvenlik ve Sosyal Yardım Hizmetleri’ne hiç ödenek ayrılmıyor.

Dinlenme, Kültür ve Din Hizmetleri için 729 bin 800 YTL koparacak olan üniversiteden mesela Konya’nın yeşillenmesi noktasında 2008 yılında bir şey beklememek lazım.

Atanması kuvvetle muhtemel Süleyman Okudan’ın veya ondan sonra atanabilecek Giray Karalezli ile Ferruh Yıldız’ın rektör olmaları da bu konuda bir şeyi değiştirmeyecek.

Selçuk Üniversitesi’nin bugüne kadar –şehir hayatını etkileyecek- sosyal bir varlık gösterememesinin bir nedeni de işte bu… Sosyal alanlarda bir bütçe kaleminin olmaması ve bunun zorlanmaması üniversitenin elini kolunu bağlıyor.

Aslında burada üniversitemizi eleştirmekten çok YÖK’ün stratejini eleştirmek gerekir ki; diğer üniversitelerimiz de Selçuk’la benzer bir şekilde bahsini ettiğim ödenek kalemlerinden mahrumlar.

Geçenlerde ziyaretimize gelen TEMA Konya Temsilci Namık Ceyhan’a üniversiteye Çevre Koruma Hizmetleri için ödenek ayrılmadığını söyleyince, buna hiç şaşırmadığını söyledi.

Geçmişte TEMA’nın yaptığı bazı işleri üniversite ile birlikte yapılmış gibi gösterildiğini, üniversitenin öyle ciddi bir yeşil duyarlılığı içinde olmadığını söyledi.

Çevre ve Orman Müdürlüğü’nden talep edilen fidanların öğrenciler tarafından toprağa gömülmesinin de önemli olduğunu söyleyen Ceyhan’ın anlattıkları bir basın mensubu olarak beni de hayrete düşürdü.

Her neyse…

Yarın öbür gün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversiteyi rektörüne teslim edecektir.

Okudan bugüne kadar yaptığı hayırlı işler vesilesiyle takdir edilmelidir. Vebal ise boynunadır. O devam edecekse bu sütunlardan dile getirmeye çalıştığım eksiklikleri de kuşatma telaşında olursa iyi olur.

Giray Karalezli ya da Ferruh Yıldız’lı bir dönem başlar mı; onu da bekleyip göreceğiz…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum