Ramazan ve Gönüller

Gönül, beş harften mürekkep bir sesler bütünü… Heceye vurulduğunda ise ağızdan iki çırpıda çıkıvermede… Ancak içine neleri almaz ki?.. “Arz u semâya sığmam” diyen, “kenzen bilin-”ir “dil mâdeni” denilen gönülde. Dünya “Kainatın İmparator”unun temaşaya açtığı bir saraysa, gönül de o saray sahibinin tahtıdır. Sultan’ın tahtını yıkmak kadar büyük suç olur mu? O yüzden gönül insanı, Yunus Emre:

“Gönül Çalabın tahtı Çalab  gönüle bahtı

İki Cihân bed-bahtı kim gönül yıkar ise”

Demiştir. Bu yüzden gerek mutasavvıflar gerekse ehl-i hakikatin geneli gönül yıkmayı Dine muhalif bir iş olarak görürler. Hatta öyle gönül yıkmak Kâbe yıkmak gibi algılanmıştır, bizim kültürümüzde… Düşünün bir kere Allah korusun Kâbe olmasa, yıkılsa, insanlar kıblelerini neye göre tayin edecekler? Yunus Emre yine bir başka şiirinde gönül yıkmanın Kabe yıkmakla eş değerde olduğunu:

“Bir kez gönül yıktın ise

Bu kıldığın namaz değil…”

Söyleyerek anlatmaya çalışmıyor mu bize? Böylelikle biz gönlü aynı zaman da Allah’ın evi olarak da anlarız.

Dolaysıyla siz bunu gerek bir ev olarak, gerekse bir taht olarak algılayın. Ama her halükarda Allah’ın nazar ettiği, kimine göre de orada tecelli ettiği yerdir. İnsan misafiri geleceği zaman evini hanesini temiz tutar. Hele gelen misafir rütbece pek yüksek ve kıdemli bir misafirse, bu temizliğe daha çok ehemmiyet verir. Gönüldeki temizlik de ancak, gönlü, haset, şüphe, kin, -çekememezlik manasında- kıskançlık, nefret, yalan, riya, aşırı menfaat duygusu, kanaatsizlik, hırs, su-i zan gibi kötülüğün ve zulmün tohumu olan duygulardan mümkün olduğunca koruma ile olur.

Bunun için tefekkürü böylelikle de gönlü temizlemeyi Kur’an’ı esas alarak telkin eden eserler, H.z. Peygamber’in (a.s.) örnek yaşantısını anlatan siyer kitapları, başta olmak üzere, ibadetle, ibretamiz menkıbeleri de örnek seçerek kendimize yeni bir başlangıç yapabiliriz.

Bunun için ise mübarek aylar, gün ve geceler birer fırsattır, bizim için. Hele geceler!...

Alemin sessizliğe büründüğü bir yerde, uykuya daldığı bir zamanda; durup düşünme oyununun mükemmel sahnesi(manzarası)  geceler. Durup, “Ben kimim, neyim, nerden geliyorum, nereye gideceğim, çevremde durmadan birbiri peşi sıra kalkan bu cenazeler nereye gidiyor, bu kadar yaşantı sadece toprağın altına girmek için mi, bu kadar verilen nimet, bu kadar yapılan masraf yalnızca bunun için mi, bu haneyi(Dünya’yı) yapan başka bir yer yapma ve yaratma kudretine sahipse, o zaman neden yerimiz toprağın altı olsun, peki âlemde bunca musibetler sıkıntılar, bir imtihanın ürünü ise bu imtihan eden benden ne istiyor?..Ve ben O’nun için bugüne kadar neler yaptım, bundan sonra ne yapabilirim?”   

Nice geceler var ki bağrından bir ertesi güne ne Hak dostları ne alimler doğurmuştur. Bu yüzden ben geceleri düşünülen haneleri ve odaları Hira’nın (Hira mağarasının) şubeleri gibi düşünürüm. Ama ifade etmek istediğimiz şeyi esasen şu beyit ne kadar da güzel ifade ediyor:

 “Dil beyt-i Hüdâdır pâk eyle ânı sivâdan

Kasrına nüzûL eyleye Rahmân gecelerde”

Yani dil Allah’ın evidir onu temizle iki, o kasra Cenab-ı Allah gelsin, orayı şereflendirsin. Öyle ya temizlik, nur,güzellik temiz olan yere girer.

İşte Ramazan ayı da gönlün temizlenip orada ünsiyet esintilerinin başlayacağı bu gecelerin idraki adına güzel bir fırsattır. Çok şey yapmaya gerek yok inanın. Bir sayfa en az Kur’an-ı Kerim ve meali, birkaç bab dua, İmanı kuvvetlendirmeye yarayan tefekkürü telkin eden veyahut bizzat tefekkür ettiren eserlerden bir ya da iki sayfa, metafizik heyecanı artırıcı, örnek yaşantıları öğrenmede faydalı filmler, şimdi çocuklar için bunların çizgi filmlerini de piyasada bulmak  mümkün –bu konuda imkanı olmayanlar televizyonlardan da istifade edebilirler. Televizyon kanallarımızın çoğu bu aylarda program sıralarından bunları eksik etmiyor.

Elhasıl bir şekilde bizi bu ayda Din ve Diyanete yönlendirecek, yaşama gayemizi, iyiliği, doğruluğu, temizliği, bize hatırlatacak şeylerle her gün az veya çok meşgul olmak, bizi hakiki bayrama çıkaracak ve bize yeni ve bir öncekine göre daha dolu bir hayat yaşatma imkanını sağlayacaktır.

Bunları öncelikle gecesinden gündüzünden –onları değerlendirme adına- haberi olmayan ve bugüne kadar hep günlerini gecelerini boş geçirmiş kendime telkin ederek ülkem insanı için, yenilenmede bir fırsat olan bu ayın herkes için iyi değerlendirilmiş olmasını Cenab-ı Hak’tan bir kere daha niyaz ediyorum. Öncelikle, Ülkemiz, Devletimiz, birlik ve beraberliğimiz için dua ederken bizleri de dualardan unutmayın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.