Prof. Dr. Kerim Buladı: "İnfak Müslümanların temel özelliklerindendir"

Prof. Dr. Kerim Buladı: "İnfak Müslümanların temel özelliklerindendir"

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Buladı:- "Bütün dünyanın ve ülkemizin koronavirüs ile mücadele ettiği bir dönemde infak ve başka bir deyişle sosyal yardımlaşma ve dayanışma hayati önem kazanmaktadır. Gün verme günüdür. Gün paylaşım günüdür, gün fedakârlık günüdür. Gün kanaat günüdür. Gün kardeşlerini görme günüdür. Gün destek günüdür" - "Zekat sosyal dengeyi, toplumsal barışı ve huzuru temin eden güçlü bir yardımlaşma faaliyetidir. Peygamber Efendimiz, 'Zekat İslam'ın

İSTANBUL (AA) - KENAN IRTAK - İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Buladı, bütün dünyanın ve Türkiye'nin koronavirüs ile mücadele ettiği bir dönemde infak, başka bir deyişle sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın hayati önem kazandığının belirterek, "Gün verme günüdür. Gün paylaşım günüdür, gün fedakârlık günüdür. Gün kanaat günüdür. Gün kardeşlerini görme günüdür. Gün destek günüdür." dedi.
Prof. Dr. Kerim Buladı, AA muhabirine yaptığı açıklamada İslam’da infakın, malın elden çıkarılması ve sarf edilmesi anlamına geldiğini söyledi.
İnfakın zekatı, diğer sadakaları, vakıf faaliyetlerini, fakirlere ve aileye yapılan yardımları, çeşitli hayırları ve mal ile yerine getirilen ibadetleri içine aldığını anlatan Buladı, şöyle devam etti:"Kur’an'da infakla ilgili Bakara süresi 215. ayette: 'Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki verdiğiniz hayır, anne baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Yaptığınız hayrı, muhakkak Allah bilir.’
Kur’an’ın bütünlüğüne baktığımızda infak kavramının, inananların, Müslümanların temel özelliklerinden biri olarak sunulduğu görülür. Hadid Suresi 10. ayette infak konusunda gevşek ve ihmalkâr davrananları, 'Ne oluyor size ki Allah yolunda harcamıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır.' beyanı ile kınamış ve ikaz etmiştir.”
Buladı, Kur’an’ın, ölçülü ve aşırılıktan uzak bir şekilde infakta bulunmayı tavsiye ettiğini ancak yeri ve zamanı geldiğinde din, vatan ve millet uğruna bütün servetin harcanabileceğini dile getirdi.
- "Zekat güçlü bir yardımlaşma faaliyetidir"

Zekatın da bir infak türü olduğunu anlatan Buladı, şöyle konuştu:

"Sözlükte temizlik, duruluk, artma, artış, bereket, medih, güzel bir övgü anlamlarına gelir. İslam, öncelikle ferdin kalkınmasını esas alır. Fert kalkınmadan ne aile, ne toplum, ne devlet ve millet kurtulur. Meariç suresinin 70. ayetinde 'Hem isteyen, hem de istemekten utananlar için, onların mallarında belirli bir hak vardır' denildiği gibi, zenginlerin mallarında muhtaçların hakları vardır. Bu hakkı onlara tanıyan, kâinatın ve bütün varlıkların sahibi olan Allah’tır. Zekat, sosyal dengeyi, toplumsal barışı ve huzuru temin eden güçlü bir yardımlaşma faaliyetidir. Peygamber Efendimiz, 'Zekat İslam'ın köprüsüdür' der. Kur’an'da ve hadislerde, zekâtını vermeyenlere çok ağırlaştırıcı hükümlerin getirildiği görülmektedir."

- "Toplumsal barışın sağlanmasında sadakanın rolü büyüktür"
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Buladı, İslam’da sadakanın yani gönüllü harcamanın, paylaşmanın önemine de değinerek, “Sadaka, Allah rızası için fakir ve yoksullara yapılan mali yardıma denir. Sadaka, kişinin gönül arzusu ile yaptığı yardımdır. Kur'an-ı Kerim'de 'sadaka' kelimesi iki anlamda kullanılmıştır. Birincisi zekat, ikincisi kişinin kendi arzusuna bağlı olarak verdiği sadaka anlamında zikredilmiştir. Varlıklı kimselerin, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı sağlayan sadakayı yani gönüllü harcamayı ihmal etmemesi gerekir. Zekatın dışında, sadaka müessesesinin de faal olması büyük önem taşımaktadır. Zira toplumsal barışın sağlanmasında sadakanın rolü büyüktür. Karnı aç, üstü başı açık ve temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanları doyurmadan, giydirmeden ve onlara temel ihtiyaçların karşılayabilecek miktarda yardım etmeden, toplumun huzurunu ve istikrarını temin etmek mümkün değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
Buladı, infakın geniş bir paylaşımı, gönüllü bir dağıtımı ve daha özverili bir cömertliği öngördüğünü kaydederek bu anlamda zekata tabi olmayan kimselerin de gücünün yettiğince bu paylaşımda, bu harcamada, bu gönül seferberliğinde yerini almaya çalışmasının önemli olduğunu aktardı.
- "İnfakın temel amacı insana yardımdır"

Allah’ın infakla, verdiği maddi ve manevi nimetlerden, imkanı olmayanların da yararlandırılmasını istediğini vurgulayan Buladı, şunları söyledi:

“Kur'anın açıkladığı şu prensip, infak ve servet ilişkisini gayet güzel ifade etmektedir. Sebe Suresi 39. ayette: ‘Siz hayra ne infak ederseniz (harcarsanız), Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.’ Hak rızasını gözeterek ve bilinçli bir şekilde infak eden kimse, insana hizmet etmenin sevincini ve mutluluğunu yaşar. İnfakın temel amacı insana yardımdır. İnsana destek olmak, onun onur ve şahsiyetini korumaya çalışmak kadar hayırlı ve faydalı bir faaliyet yoktur. Çeşitli sivil ve gönüllü kuruluşların, insan ve onun oluşturduğu toplumu koruma adına geliştirdiği infak sistemi, tarih boyunca insanın şahsiyetinin korunmasında büyük rol oynamıştır. Kur’anın bu konu üzerinde ısrarla durmasının asıl sebebi de budur. İnfak, cemiyette bir düzenleyici görevini yerine getirir. Allah-u Teâlâ, Kur'anda ‘infak edenin işini kolaylaştıracağını’ bildirmektedir."

- "İnfakın zamanında yapılması çok değer arz ediyor"

Prof. Dr. Buladı, her şeyi zamanında, yerli yerinde yapmanın ve gereken fedakarlığı o anda göstermenin büyük önem taşıdığına dikkati çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Kur'an-ı Kerim ve hadislerde hayırlı işlerde yarışılması ve acele edilmesi istenir. İnfakın dünya hayatındaki mühim tesiri ve rolünün yanında ahirette bakan yönü de daha büyük önem taşımaktadır. İnfakın zamanında yapılması çok değer arz ediyor. Zaman olur ki çoluk çocuk, servet, din, vatan ve millet uğruna feda edilir. Zaman olur ki harcama süreklilik ve hayatiyet kazanır. Zaman olur ki infakın yapılması, bir ümmetin, bir milletin, bir ulusun istiklali ile ölüm kalımı ile doğrudan ilgilidir.
Bütün dünyanın ve ülkemizin koronavirüsü ile mücadele ettiği bir dönemde infak ve başka bir deyişle sosyal yardımlaşma ve dayanışma hayati önem kazanmaktadır. Gün verme günüdür. Gün paylaşım günüdür. Gün fedakârlık günüdür. Gün kanaat günüdür. Gün kardeşlerini görme günüdür. Gün destek günüdür. Gün, Kur’anın infak, zekat, sadaka ve gönüllü harcamayı emrettiği ve tavsiye ettiği ilkeleri öteden beri olduğu gibi alabildiğine daha fazla bir coşkuyla yürürlüğe koyma günüdür."



Kaynak:Haber Kaynağı