Özlem Albayrak, Hilal Kaplan ve Ersoy Dede birbirine girdi!

Özlem Albayrak, Hilal Kaplan ve Ersoy Dede birbirine girdi!

Özlem Albayrak'ın Yeni Şafak'tan ayrılması üzerine Ersoy Dede'nin yazdığı yazı ortalığı karıştırdı. Özlem Albayrak'ın İBB çalışanı olduğunu yazan Ersoy Dede'ye Özlem Albayrak'tan cevap geldi. Kavgaya Hilal Kaplan da karışınca olaylar büyüdü.

Yeni Şafak yazarı Özlem Albayrak'ın hapis cezası alan CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu savunduğu yazının yayınlanmamasının ardından yaşananlar baş döndürdü.

Yazısı yayımlanmadığı için istifa eden Özlem Albayrak, gazetesinin kendisinden holiganlık yapmasını istediğini söyledi.

Ardından Star yazarı Ersoy Dede'nin köşe yazısı yeni bir polemiğin fitilini ateşledi. "'Canan Güzellemesi'nin dayanılmaz hafifliği" başlıklı yazısında Dede, şu ifadelere yer verdi:

"İBB olanaklarıyla dil eğitimine gitti"

"Özlem Albayrak gazeteci kimliğinin dışında aynı zamanda kadrosu İBB’ye bağlı olan BİMTAŞ Şirketinin de personelidir... Halen dış görevle Kültür Daire Başkanlığı’na bağlı Tuzla Kültür Merkezi’nde görevli... İBB’nin olanaklarıyla 1 yıl ABD’ye dil eğitimine bile gitti. Ne enteresan değil mi?."

İlkeli davranıp İBB'den ayrılır mı?

Albayrak'ın İBB'de işten çıkarmalarla ilgili tek kelime yazmadığını aksine Kaftancıoğlu'nu destekleyen yazı kaleme aldığını belirten Dede, "İlginç değil mi? Peki, ilkeli duruşunu sürdürüp İBB’den de ayrılır mı acaba?" diye sordu.

Albayrak'dan Dede ve Hilal Kaplan'a sert yanıt

Ersoy'un ağır iddialarına Albayrak'tan jet hızla twitter sayfasından yanıt geldi. Albayrak, "Benim saklayacak hiç bir şeyim yok, operasyonel yazı yazanlar kendine baksın. Velhasıl çok ayıp etmişsin Ersoy Dede, çok çirkinleşmişsin. Söylenecek başka şeyler de olabilirdi ama aynı kabalıkla cevap vermek istemem." diyerek kendini savundu ve Hilal Kaplan'ın paylaşımına da tepki gösterdi.

İBB çalışanı olduğunu doğruladı

copy.jpg

 

 

Cemile Bayraktar Albayrak'ı savundu

Tartışmaya Cemile Bayraktar da katıldı. Bayraktar, "Özlem Albayrak, hem lisanı münasiple yazıp, hem kimsenin “adamı” olmayan, çalıştığı yerden ayrılırken dahi bunu vurdu kırdıya getirmeyen, dün söylediğini bugün yalanlamayan, doktorasını bitirmek üzere olan, onun yerinde olanların 4500 maaşla asla çalışmayacağı işte de çalışan biri" dedi.

 

Kavgaya Kemal Öztürk de katıldı

Tartışmalara bir süre önce Yeni Şafak'tan ayrılan Kemal Öztürk de katıldı. Bir süredir iktidara yönelik mesafeli yazılarıyla bilinen yazarın hedefinde Ersoy Dede vardı. Kendisini milletvekili olamadığı için AK Parti'ye cephe almakla eleştiren yazar Dr. Selman Öğüt'e destek çıkan yazısına tepki gösteren Öztürk'e, Dede'den cevap gecikmedi.

 

İşte Ersoy Dede'nin olay çıkaran o yazısı:

CANAN GÜZELLEMESİNİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

Özlem Albayrak yazısını yayınlamadığı için Yeni Şafak’tan ayrıldı. O yayınlanmayan yazıyı da twitter’da paylaştı. Bu tavrıyla da Yeni Şafak’ı hedefe oturtarak linç ettirdi. Enteresan. Özlem Albayrak gazeteci kimliğinin dışında aynı zamanda kadrosu İBB’ye bağlı olan BİMTAŞ Şirketinin de personelidir... Halen dış görevle Kültür Daire Başkanlığı’na bağlı Tuzla Kültür Merkezi’nde görevli... İBB’nin olanaklarıyla 1 yıl ABD’ye dil eğitimine bile gitti. Ne enteresan değil mi? Neyse, gün oldu devran döndü İBB yönetimi CHP’ye geçti.İmamoğlu seçim sürecinde AK Parti’nin yanında tavır ortaya koymuş personeli bir cadı avı ile fişleyip kovmaya başlayınca acaba Özlem Albayrak da bu furyadan etkilenir mi baktık biz de endişeyle. Zira her kritik olayda Erdoğan’ın yanında pozisyon almış, AK Parti lehine kalem oynatmış bir yazardı. İmamoğlu ne kadar ‘Reisçi’ varsa kapının önüne koydu malum. Korktuğumuz olmadı. Ancak bu süreçte Özlem Albayrak’tan da İBB’deki işçi kıyımına ses verip “yeter artık” demesi beklenirdi. Oysa o tuttu Canan Kaftancıoğlu’nu savunan bir yazı kaleme aldı. İlginç değil mi? Peki, ilkeli duruşunu sürdürüp İBB’den de ayrılır mı acaba? Aksi halde, belediyeden kovulmamak için Canan güzellemesi yaptı eleştirisine muhatap olabilir. Benim tanıdığım Özlem Albayrak önce İBB’den istifa eder, ardından Saraçhane’deki işçilerle direnişe katılır peşinden bir de Diyarbakır’a evlat nöbetine gider. Henüz istifa ettiğini duymadık. Belki de etmiştir. O zaman tüm bu yazdıklarımı geri alır özür de dilerim. Göreceğiz...

 

Belediyedeki üç maaş kepazeliğine diyecek sözünüz yok mu?

İBB Sözcüsü Murat Ongun’un da aralarında olduğu Ekrem İmamoğlu’nun birinci çemberindeki pek çok ismin, çeşitli iştiraklerde 3’er yönetim kurulu başkanlığı aldığını gördünüz değil mi? Fakir fukarayı okulların açıldığı hafta kapının önüne koyacaksın, iştiraklerin ballı koltuklarını yandaşlar arasında pay edeceksin. Hak mı bu? Adalet mi bu? Gazeteci Murat Ongun’a Otobüs A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı verilmiş? Neden? Ehliyeti var diye mi? O bile ‘E sınıfı’ değildir arkadaş... 

  

Kemal Öztürk’ün yeni mahallesi hayırlı olsun

Doç. Dr. Selman Öğüt ile gazeteci Kemal Öztürk bir televizyon tartışmasında karşı karşıya geldi. Burada Selman Öğüt, Kemal Öztürk’ün ‘politik doğruculuk’ başlığı altında bazı yerlere mesaj yolladığını açık etti. Ne olduysa ondan sonra oldu. Öğüt bir şey yapmadı. AK Parti iktidarının ilk yıllarında; Başbakan danışmanlığından AA Genel müdürlüğüne kadar pek çok önemli koltuğun teslim edildiği Kemal Öztürk’ün, milletvekili adayı gösterilmemesinin ardından nasıl AK Parti’ye cephe aldığının altını çizdi. O geceki yayın sonrası Kemalistlerden ve mahallenin eski sakinlerinden de bol bol alkış aldı Kemal Öztürk. Ne diyelim, hayırlı olsun. 

 

Yargıda bir yapı bitiyor yeni bir yapı mı kuruluyor?

Rasim Ozan Kütahyalı hakkında 10 ay hapis cezası çıktı. Adam her fırsatta binlerce kez özür dilediği halde mahkeme iyi hal indirimi dahi uygulamadı. Öyle olunca ister istemez şu soruyu soruyor insan, yoksa mesele Boşnak meselesi falan değil de intikam motivasyonuyla mı hareket ediliyor? Hatırlayın. Bir CHP’li vekil Cumhurbaşkanımızın kızına iftira etti diye Rasim Ozan televizyondan veryansın etmişti. O iftira ceza almadı Rasim Ozan’a hapis cezası geldi.  Örnekleri çok. Yargıda Anti-Fetö adı altında başka bir ideolojik aidiyet üzerine bir yapı tesis edilmişse bunun nasıl tehlikeli bir yere doğru gideceğini görmek için 2013 sonrasına bakmamız yeterli sanırım. Bir de bunlara, anlam verilemeyen tahliyelerin eklenmesiyle iş daha da karışık bir hale gelmiş durumda. HSK’nın dikkatle bakmasında yarar var

Etiketler :