Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

O geliyor, O!

 

Hicret. Bir düşünce göçü.

Hicret. Hicran, ayrılık, hüzün.

Hicret. Bir yenilenme, nefes alma.

Hicret. İnsanın güvenli bir ada arayışı.

Bütün peygamberlerin hayatında hicret vardır. Medeniyetler hicretle kurulur. Büyük âlimlerin hayatında da hicret söz konusudur.

Hicret, bir yenilenme hareketidir. Muhâcirlik ruhu, biraz da müteyakkız olmayı gerektirir. Hicretin doğasında böyle bir heyecan vardır.

Tarih boyunca Anadolu, hep muhacirlere yurt olmuştur. Anadolu’nun ensârı kimdir?

Bu çok belli değildir. Ama ensâr ruhu, bu topraklarda lebalep hep gezinir durur

Bunu anlamanın yolu, halkta bulunan paylaşma ahlakıyla çok güzel ölçülebilir. Çünkü ensâr ruhunda, îsâr ve fütüvvet ahlakı vardır. Onlar muhacirlere verilenler konusunda içlerinde bir sıkıntı duymazlar. Kendilerini değil, dünya ve ahrette hep kardeşlerini tercih ederler.

Hicret, ancak, gerçek anlamda “yurt” olunan yerlere yapılabilir.

Bizzat ‘Coğrafya’nın kendisi güvenden sonra, verimli bir fikir üretiminde büyük rol oynar.

Tarih boyunca Konya, hep muhacir yurdu olmuştur.

Konya, Moğol saldırıları doğu İslam dünyasını yakıp kavururken hep “dâru’s-selâm/barış yurdu” olma özelliğini korumuştur.

Eğer Konya böyle olmasaydı; Doğu’nun en ucundan Hz. Mevlâna ve ailesi rotasını Konya’ya çevirir miydi?

Eğer Konya bir barış adası olmasaydı, Endülüs’ten Afrika’ya oradan Konya’ya Muhyiddin-i Arabi rotasını çevirir miydi?

Eğer Konya böyle olmasaydı Sadreddin-i Konevî, Evhadüddin-i Kirmanî, Şems-i Tebrizi bu topraklara ayak basar mıydı?

Bugünün dünyasında bile birçok âlim, entelektüel, siyasetçi, düşünür vb. kendi doğup büyüdüğü ülkesinde değil fikir üretmek, yaşama hakkını bile kaybetme tehlikesiyle baş başa kaldığı için acaba hangi ülkelere hicret ediyor?

Neden kendi toplumlarının akl-ı evvelleri olan beyin takımı, Batı ülkelerine hicret etmek zorunda kalıyor?

Neden adı, “barış ve güven” olan İslam’ın müntesipleri, % 99 “İslam” kimliğini temsil ettiğini söyleyen ülkelerinden kendilerini küffar memleketlerine atıyor? Bu İslam ülkeleri adına bir utanç değil midir?

Hicret, “çevreden merkezi” sarmanın adıdır.

Hicret, insanın yurt edindiği yerde farklılaşmasıdır.

Hicret olmasaydı, Belh’te kalacak bir Celâleddîn, acaba Mevlâna Celaleddin-i Rûmî olur muydu?

Sanki o, “O geliyor O!” başlıklı şiirini kendisi için yazmış gibi. Şu sözlere bir bakalım:

“Yollara sular dökün,

Bahçelere müjdeler edin,

Bahar kokuları geliyor,

O geliyor, o. ”

Hz. Mevlânâ ve ailesinin Konya’mızı şereflendirmelerinin 784. yıldönümü münasebetiyle tüm aileyi bir defe daha rahmetle ve minnetle anıyor, bu îsâr ve barış yurdunun bütün bir dünyaya ilahi ışığı saçmaya devam etmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

NOT: Birkaç gün önce, Hz. Mevlânâ’nın kurbunda bulunan Üçler mezarlığına çok değerli dostum Prof. Dr. Hüseyin AYDIN hocamızın on altı yaşında vefat eden kızı, Esmâ Nur’u tevdi ettik. Başları sağ olsun. Hepimizin başı sağ olsun. Yüce Allah, Aydın ailesine sabırlar versin. Âmîn!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.