Nihal Atsız kafatası ölçer miydi?
Yağmur Atsız, 'Ömrümün İlk 65 Yılı' adıyla hatıralarını kitaplaştırdı. Atsız'ın hatıraları arasında babası Nihal Atsız'ın meşhur kafatası ölçüm aletinin hikayesi de var
Beşir Ayvazoğlu, Yağmur Atsız'ın 'Ömrümün İlk 65 Yılı adlı hatıralarını anlattığı kitabının tanıtımıyla ilgili olarak H. O. Tercüman gazetesinin kültür sanat sayfasında yer verdiği metinden bazı notlar:
Yağmur Atsız, kalemini yer yer kılıç gibi kullanan, meydan okuyucu bir üsluba ve özel imlaya sahip, ne düşünüyorsa lafı dolaştırmadan dosdoğru söyleyen, daha da önemlisi gerektiği zaman kendi kendisiyle de tatlı tatlı dalga geçebilen çakırpençe bir yazar. Babası Nihal Atsız ve çevresiyle kendisinin bir zamanlar yer aldığı sol çevreler hakkında bizim açımızdan çok yeni bilgiler yer alıyor kitapta.
Nihal Atsız'ın kafatasçılığı
Rahmetli Nihal Atsız'ın kafatasçılığını anlattığı bölümü okurken önce dehşete kapılıp sonra makaraları koyuvermemek imkansız. Meğerse rahmetli her zaman masasının üzerinde duran ve Hitler'in özel armağanı olarak bilinen bir aletle isteyenlerin kafatasını ölçer, kargacık burgacık bir yazıyla karışık hesaplar yaptıktan sonra yüzde kaç Türk olduklarını söylermiş. Yağmur Atsız, bu aletin gerçekte ne olduğunu babası dışında sadece annesiyle kendisinin bildiğini söylüyor. Şimdi sıkı durunuz: Atsız'a manevi babası Dr. Rıza Nur'dan kalan alet, meğerse doktorların hamile kadınlarının rahat doğum yapıp yapamayacaklarını anlamak için leğen kemiklerinin bulunduğu bölgeyi ölçtükleri 'havsala ölçme aleti'nden başka bir şey değilmiş.
Fotoğraflarında buz gibi bir görüntü veren Atsız, öyle anlaşılıyor ki, aslında muzip ve kendine has bir mizah anlayışına sahip bir adammış. Bir keresinde de Yağmur Atsız vasıtasıyla, Hitler'i evlerinin tavan arasında sakladıklarına dair bir haber yaymış. Küçük Yağmur'un hiç kimseye söylememesi şartıyla bir arkadaşına tevdi ettiği bu sır, kısa bir süre sonra Siyasi Şube polisleri tarafından evlerinin didik didik aranmasına yol açmış.