M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Nasredddin Hoca ne yapsın?

Müsaade edin sonuna kadar anlatayım...

Fıkrayı illa ki biliyorsunuzdur...

Bir de benim hatırım için okuyun.

Hem 55. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri de başlamışken, Hocamızdan bir fıkra anlatmazsak olmaz!

***

Bir gün Nasreddin Hoca, oğlunu eşeğe bindirmiş kendisi arkasından ağır ağır yürüyerek köye gidiyorlarmış.

Yolda bunları görenler şöyle söylenmeye başlamışlar:

-Dünya tersine döndü galiba! Baksana hâle ihtiyar adam yerde yürüyor da parmak kadar çocuk eşeğin üzerinde. Ne ayıp şey değil mi?

Bu sözleri duyan Nasreddin Hoca, merkepten oğlunu indirip kendisi binmiş.

Biraz gidince bir kaç kişiye daha rastlamışlar.

Onlar da şöyle homurdanmışlar:

-Şu hâle bakın hele! Koskoca adam binmiş eşeğe, parmak kadar çocuk arkasından yetişeyim diye ter döküyor...

Bu sözleri duyan Hoca:

-Oğlum en iyisi gel beraber binelim, demiş.

Demiş demesine de Hoca önde oğlu arkada giderken birkaç kişiye daha rastlamışlar.

Onlar da:

-İnsanoğlunda merhamet diye bir şey kalmadı. Baksana eşeğin beli neredeyse yere değecek. Yerde yürüseler sanki ölecekler mi? Azıcık Allah korkusu olan kimse böyle yapmaz, demişler.

Hoca bu sefer:

-Oğlum en iyisi mi, ikimiz de yürüyelim, öyle ettik olmadı böyle ettik olmadı. Bir de bu şekil deneyelim, demiş.

Eşek önlerinde, onlar arkada yollarına devam ederlerken, birkaç kişi daha görmüş bunları.

Onlar da şöyle konuşmuşlar:

-Akıl mı yani? Eşek önlerinde bomboş gidiyor da her ikisi de şu sıcakta yerde yürüyorlar. İnsan, boş eşek olur da binmez mi hiç?

Bu sözleri duyan hoca son cümlesi manşetlik şu sözleri söylemiş:

-Gördün ya oğul, her kafadan bir ses çıkıyor. Ne yapsan beğenmiyorlar. En iyisi bildiğinden şaşmayacaksın. Elin ağzı torba değil ki, büzesin!

***

Konya’da bazı hususlarda özellikle belediyeleri ve hizmet üretenleri bu fıkradaki Nasreddin Hoca’ya benzetirim... Mesela... Yeni bir tramvay hattı mı yapacaksınız...

Günlerce anket yapıp sorsanız sesi çıkmayanlar, ya da sizi yönlendirenler işe koyulduğunuzda başlarlar “hiç öyle olur mu?” demeye...

Onların dediği gibi yapsanız da bir başka ‘bildikle’ karşılaşacağınız ve “hiç öyle olur mu?” sözünü defalarca defalarca duyacağınız muhakkak...

***

Alın size örnek... Bir çalışma mı başlatacaksınız...

-Kışın yağmurda-yaşta çalışma mı olur?

-Yazın tozda-dumanda çalışma mı olur?

-17 Aralık’ta çalışma mı olur?

-Üniversiteler açıkken çalışma mı olur?

-Turizm mevsiminde çalışma mı olur?

-Sınav zamanı çalışma mı olur?

-Bayramda çalışma mı olur?

-Tatilde çalışma mı olur?

***

Bir işi önce yap diyenlerin sonradan çark ediverecekleri bir şehir olarak tanımlamak istemem Konya’yı...

Ama maalesef, bu yönde çaba harcayanlar da yok değil.

Durum böyleyken Hoca ne yapsın!

O da tabi ki; bildiğinden şaşmayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum