İSTANBUL (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Fiilen cumhurbaşkanlığı sistemine geçmiş bir Türkiye'nin bunu resmileştirmesi gerekir. Bu sistemin artık çift başlı olduğunu herkesin görmesi lazım." dedi.
Bakan Işık, Fatih'teki Siyasal Vakfı'nda öğrenci ve mezunlara Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önemine değinen Işık, "Parlamenter sistemde güç başbakandadır. Gücün tesiri icradadır, tesiri, yetkisi başbakandadır. Başkanlık sisteminde durum bunun tam tersidir. Tam başkanlıkta başbakan yok, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık diye iki ayrı makam yok. Oradaki güç başkandadır, bizim ifademizle cumhurbaşkanındadır. Yarı başkanlık sisteminde ise Fransa'daki gibi başbakanlık var ama zayıftır. Üçüncü sistem olarak ise cumhurbaşkanlığı sistemi var." ifadelerini kullandı.
- "Mevcut sistem başbakan ile cumhurbaşkanı arasında çatışmalara yol açıyor"
Mevcut sistemin başbakan ile cumhurbaşkanı arasında çatışmalara yol açtığını örneklerle anlatan Işık, "O dönemdekilerin 'Parlamenter sistem olarak devam etsin, ama bu halk cahildir, kimi seçeceği belli olmaz, tartışmalı kişiler olabilir. En iyisi, onun için biz yetkileri cumhurbaşkanında toplayalım' diye parlamenter sistemde olmaması gerekenleri cumhurbaşkanında topladılar. Sebep ne, Cumhurbaşkanı Kenan Evren olacak." diye konuştu.
Şu andaki sistemde ise hiçbir bakanlar kurulu kararlarının cumhurbaşkanının imzası olmadan yürürlüğe giremediğini anlatan Işık, şöyle devam etti:
"Parlamenter sistemde 'Cumhurbaşkanı meclisin kontrolünde olsun, yetki ve güç başbakanda toplansın' diye Cumhurbaşkanı meclis tarafından seçilir. Parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanını halk seçmez. Niye, halkın seçtiği cumhurbaşkanı güçlü olur. 1982 anayasasında durum böyle olunca, 1982'den beri şimdiye kadar cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki hemen hemen her cumhurbaşkanı ile başbakan çatıştı, kavga etti. Mesela Kenan evren ile Özal, Özal ile Mesut Yılmaz. Özal ile Akbulut. Özal ile Demirel. Sonra Demirel Cumhurbaşkanı oldu, Demirel'in siyasete kazandırdığı Tansu Çiller ile arasında çatışma çıktı. Sayın Erbakan ile Demirel. 28 şubat öncesi ve sonrası. En son Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit arasında yaşananlar ki, o anayasa kitapçığının fırlatılması Türkiye'ye nelere mal oldu, hepimiz biliyoruz. 1982 Anayasasına göre Cumhurbaşkanı yetkilidir, başbakan güçlüdür. Güç bir yerde toplanmayınca bu defa çatışma kaçınılmaz oluyor. Şimdi bu zaten Türkiye'nin 1982'den beri karşı karşıya kaldığı ciddi bir problemdi."

Türkiye'de asıl problemin 2007'de Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşandığını vurgulayan Işık, o zaman yapılanın 367 hukuk garabeti olduğunu kaydetti.
- "Bu çift başlılığı ortadan kaldıralım diyoruz"

Türkiye'nin, zaten 2007'den beri cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğini ifade eden Işık, "Fiilen cumhurbaşkanlığı sistemine geçmiş bir Türkiye'nin bunu resmileştirmesi gerekir. Bu sistemin artık çift başlı olduğunu herkesin görmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Şu anda cumhurbaşkanının 1982 Anayasası'na göre yetkili ancak "sorumsuz" olduğuna dikkati çeken Işık, bu sistemin artık sürdürülemez olduğunu belirtti.
Bu anlayışın düzeltilmesinin siyaset kurumunun işi olduğunu vurgulayan Işık, "Bunun için bu anayasayı değiştirelim de bu çift başlılığı ortadan kaldıralım, diyoruz. Evet dersek, bir bu çift başlılığı ortadan kaldıracağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık makamı birleşiyor. Bu önemli bir düzenleme. Artık halk hükümeti sandıkta seçiyor. Seçim oldu, akşam sandıklar açıldığında kimin hükümeti kuracağı belli." dedi.
Program daha sonra öğrencilerle bakan arasında soru-cevap şeklinde devam etti.

Siyasal Vakfı'ndaki programa Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Siyasal Vakfı Başkanı Ünsal Sözbir, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri ve mezunları katıldı.

AA