Mehmet Akif Ersoy için anma töreni

Mehmet Akif Ersoy için anma töreni

ANKARA(AA) - Şair Mehmet Akif Ersoy, doğumunun 145. yıl dönümünde Bursa Büyükşehir Belediyesince Tacettin Dergahı'nda düzenlenen törenle anıldı. Bursa...

ANKARA(AA) - Şair Mehmet Akif Ersoy, doğumunun 145. yıl dönümünde Bursa Büyükşehir Belediyesince Tacettin Dergahı'nda düzenlenen törenle anıldı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, törende yaptığı konuşmada, Anadolu'nun işgal edildiği yıllarda evini, ailesini terk ederek geldiği Ankara'da Ersoy'un şiirleriyle, vaazlarıyla, sohbetleriyle Milli Mücadele'ye destek verdiğini anımsattı.

Mehmet Akif Ersoy'un "Bülbül" adlı şiirini de Ankara'da kaldığı Tacettin Dergahı'nda, Bursa'nın Yunan askerlerince işgal edilmesi üzerine yazdığını anlatan Aktaş, "Bülbül şiiri, işgal yıllarında bağrı yanan Anadolu'nun şiire durmuş adı ve ağıdıdır. " dedi.

Ersoy'un vatan savunmasına yaptığı katkıların unutulmayacağını vurgulayarak Aktaş, Ersoy'u rahmet ve minnetle andı.

- Torunu şair Ersoy'u anlattı

Törende, para ödülüne karşı olduğu için şiir yarışmasına katılmayı düşünmeyen Mehmet Akif Ersoy'u İstiklal Marşı'nı yazmaya ikna eden Hasan Basri Çantay'ın yeğeni Latif Çantay ile Ersoy'un torunu Selma Argon, vatan şairi Ersoy'a dair anılarını dile getirdi.

Dedesi Mehmet Akif Ersoy'un parayı önemsemeyen biri olduğunu aktaran Selma Argon, şöyle devam etti:

"(Para ödülü kaldırıldı, biz senin için söz verdik) dediklerinde dedem üç kez 'Söz mü verdiniz?' diye soruyor. Çünkü dedem için söz ancak ölürse tutamayacağı bir şey. Her zaman için sözünün arkasında durmuş bir insan. Daha sonra uzun zamandır aklında olan satırları imzasız olarak teslim ediyor. İkinci okunuşundan itibaren şiirin beğenilip, seçileceği belli oluyor. Mustafa Kemal de o gün Mecliste Hamdullah Suphi'yi yanına çağırıyor, 'Bir kez de benim yanımda okuyun.' diyor. Hamdullah Suphi gür sesli bir insan ve dolayısıyla şiiri çok güzel okumuş. 'Yaşa, var ol.' sesleri yükseldikten sonra dedem biraz utangaç bir insan olduğu için dışarı kaçmış.

Dedemi bir müddet sonra para meselesi için bütçeden çağırıyorlar. 'Bu para çıktı bir kere artık geri konmaz, bunu alacaksınız.' diyorlar. Dedem de 'Ben bunu almam. Para ödülü olmadığı için şiiri yazdım.' diyor. Onlar da 'Kazanan şairin şiirine para verilecek.' deyince, dedem de 'O zaman bir şartla alırım, Hakimiyet-i Milliye Gazetesi'nde bu parayı alıp, bağışladığıma dair bir yazı çıksın.' diyor. O zamanlar şehitlerin, gazilerin çocuklarına, eşlerine meslek öğreten bir yer var. Dedem, 500 lirayı oraya bağışlıyor. O gün cebinde arkadaşından aldığı borç 2 lirası var. Bir de o dönemde Neyzen Tevfik’in kardeşiyle çalışıyorlar, aynı pardösüyü giyiyorlar. Birini gönderiyor, öbürünü giyiyor. Şefik Kolaylı demiş ki, 'Üstad, şu parayı alsaydın bize birer tane yeni pardösü alırdın.' dediği için çok sevdiği dostuyla 3 ay hiç konuşmamış."

Törende, daha sonra Selma Argon'a, dedesi Ersoy'un yazdığı "Bülbül" şiirinin el yazması hediye edildi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :