Medyada "Ezana saygısızlık" tartışması

Medyada "Ezana saygısızlık" tartışması

İstanbul Taksim'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için toplananların okunan yatsı ezanını ıslıklarla ve düdüklerle protesto etmesi vatandaşların tepkisini çekti.

İstanbul Taksim'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için toplananların okunan yatsı ezanını ıslıklarla ve düdüklerle protesto etmesi vatandaşların tepkisini çekti.Konu gündemin ilk sırasına yerleşti. Köşe yazarlarının da gündemindeydi. Bazı yazarlar ezanın protesto edilme amacı taşımadığını savunurken bazı yazarlar da sert dille yaşananları eleştirdi.

 

EZAN OKUNURKEN KÖPEKLER ULUR!..

“…Bağırıyorlar çağırıyorlar, düdük çalıyorlar. Efendim hepsi kadının özgürleştirilmesi içinmiş!.. Derken Ezan-ı Muhammedî okunuyor…

Islık çalmaya başlıyorlar. Gürültü yapıyorlar. Dans edenler, bağırıp çağıranlar, alkış tutanlar, ıslık çalanlar… Taksim Meydanı’nda büyük bir uğultuyla Ezan’ın sesini bastırmaya çalışıyorlar…  O manzarayı görünce inanın ne diyeceğimi bilemedim…

Sadece, “yazıklar olsun, elin gâvuru bile bu kadarını yapmamıştı” diyebildim…

Yaklaşık 600 yıldan beri İstanbul’da Ezan-ı Muhammedî okunur… Böyle ahlaksızlık, İslam’a Ezan’a böyle hakaret, böyle bir saldırı görmedi bu şehir…

Hadi inanmıyorsunuz, hiç mi dine, İslam’a, Ezan’a ve dahi başkalarının inanç özgürlüğüne saygınız yok?!

Düşmanlığınız kime?

Kadının özgürleştirilmesi böyle bir şey midir?

Neyin protestosu bu?

Nice zalim, nice haçlı, nice küffar saldırdı, susturamadı Ezan’ı..,

Bil ki, nefesin yetmez durdurmaya Anadolu kıyamını!..

Ezan okunurken köpekler ulur. Köpek masumdur, İslam’da var sebebi hikmeti.

Lakin Taksim’de Ezan’ı susturmak için itler neden ulur, var mı bilen sebebini?!..”

Hikmet Genç-Akşam

 

DİKTATÖRÜN ÜLKESİ...

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Taksim’de yapılan yürüyüşü izlediniz değil mi? Binlerce kadın İstiklal Caddesi’ni hıncahınç doldurmuş ve sözde kadın hakları konusunda duyarlılık kasıyor.

Büyük bir kısmı önce koro hâlinde ve anıra anıra Recep Tayyip Erdoğan’a uyarladıkları sloganlar atıyor. Ellerindeki mide bulandırıcı cinsel içerikli pankartlar ise en az kendi suretleri kadar iğrenç. Buraya yazmak hayâ ve edep ister.

O sırada ezan okunuyor ve bu ucubeler, okunan ezanı susturmak için ıslık çalmaya başlıyor. Yuhalayanlar, küfredenler, çığlık atanlar ve düdük çalanlar ezan okunmaya devam ettikçe âdeta öfke nöbetleri geçiriyor. Bütün bunlar azılı diktatör denilen adamın ülkesinde yaşanıyor. İçimden bazı şeyler söylüyorum ama buraya yazmayacağım!

Ayıp olur!”

Süleyman Özışık-Türkiye

 

FEMİNİSTLERİN YÜRÜYÜŞÜ VE EZAN PROTESTOSU

“8 Mart gününün akşamı Taksim’deki İstiklal Caddesi’nde yapılan ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yürüyüş ile ilgili tartışmaları biliyorsunuz.

Yürüyüşe katılanların ezanın okunması sırasında ıslıklar çalarak ezanı protesto ettiği iddia ediliyor. Görüntüleri izlediniz mi bilmiyorum ama izlediklerimden hareketle şunu söyleyebilirim ezan okunduğu sırada yürüyenlerin ıslık çaldığı, slogan attığı bal gibi bir gerçek. Ancak şunu öğrendim ki o gerçeğin nedeni ezanı protesto etmek için değilmiş.    
Nereden biliyorum? Evet. Orada değildim ama o an işleri gereği orada olan iki gazeteci arkadaşım vardı ve dün onları aradım. İkisi de iktidara yakın medyada çalışan bu muhabir arkadaşlara işin esasını sordum. Ezan okunduğu sıradaki alkışların, ıslıkların, atılan sloganların öncesinde de sonrasında da devam ettiğini dolayısıyla ezanı protesto için yapılıp yapılmadığını anlayamadıklarını söylüyorlar.”

Sevilay Yılman-Haber Türk

 

BARİZ VE NET BİR EZAN PROTESTOSU OLDU MU?

“…MADDE BİR: Yürüyüş yapanlar, ezan okunmadan önce ne yapıyorlarsa ezan okunmaya başlayınca da aynısını yapmaya devam ediyorlar gibi. Yani ezana yönelik özel bir protestoları yok gibi. Şöyle söyleyeyim: Ezanın üzerine ıslık gelmiyor, ıslığın üzerine ezan geliyor gibi.-MADDE İKİ: Çekimleri yukarıdan yapılan videolarda sanki ezanın sesi, bütün yürüyüşçüler tarafından kolaylıkla işitiliyormuş gibi algılanıyor. Oysa yürüyüşçülerin büyük çoğunluğu, kendi çıkardıkları uğultudan ezanın sesini fark edemiyorlar bile. Yani videolar, bu açıdan aldatıcı olabilir. Yani benim görebildiğim kadarıyla öyle çok net, çok bariz, çok tartışmasız bir ezan protestosu ya da ezan ıslıklaması söz konusu değil. En azından kuşkuyu gerektirecek hususlar var.”

Ahmet Hakan-Hürriyet

 

1.36 SANİYELİK BİR VİDEONUN BİZE YAPTIĞI

“…1.36 saniyelik bir video bir anda yayıldı, insanları harekete geçirdi.

Söz konusu olan ezan gibi hassas bir mesele olunca, bu videoyla, “ezan protesto edildi” denip, denemeyeceğine kimse bakmadı. “Ezanı protesto ediyorlar” denen kalabalığın videoda “Yürüme hakkımız engellenemez” diye bağırdığı duyulmadı. O anda kadınların neyi protesto ettiğiyle de ilgilenilmedi. Bazıları da siyaseten işlerine gelince bu kadar ayrıntısına bakmamayı tercih ettiler. Ama 1.36 saniyelik bir video bile zaten kutuplaşmış bir toplumu germeye, karşılıklı hakaretlerin havada uçuşmasına, toplumsal güvensizliğin perçimlenmesine, korkuların tetiklenmesine ve sokakların hareketlenmesine neden oldu. Umarız daha ileri gitmez. Şimdi bu videoyu sorgusuz dolaşıma sokanlara, haber yapanlara, üzerinden siyaset yapmak için kullananlara düşen bir görev var.  Ezanı protesto gibi bu toplumun en dinden uzak kesimlerinin bile omuzunda taşımak istemeyeceği böylesine ağır bir suçlamayı, bu kadar kolay dolaşıma soktuktan sonra bu videonun varsa kesilmemiş halini bulup yayınlamak, protestoların ezanla birlikte ve ezana karşı başladığını ispatlamak.

Eğer bu ispatlanamıyorsa da toplumu en hassas noktasından bölecek bu haber için özür dilemek, o paylaşımları silmek.  Bir adım geri çekilip “Ama ezanı duymalarına rağmen protestoya devam ettiler” diyerek de ilk iddiayı sorgusuz dillendirmenin ağır sorumluluğu ortadan kalkmaz”

Yıldıray Oğur-Karar

 

untitled-1-copy-180.jpg

EZAN OKUNURKEN HAVLAYANLAR!

“Rahmetli Abdurrahim Karakoç ağabeyin dediği gibi:

“Mıgırdıçı sever de Osman’ı sevmez zındık!

İti-domuzu sever, insanı sevmez zındık!

İster ki diz üstüne çökertilsin Türkiye,

Ekmeğini yer amma vatanı sevmez zındık”.

Ezana düşmanlık vatana düşmanlıkla eşdeğerdir. Ezan okunurken mahallede dolaşan üç-beş köpek ulumaya başlar, zira o bir hayvandır, fıtratının gereğini yapar. Kuvvetli rivayet odur ki kaçan şeytanları gördüğü ifade edilir. Şeytan ezandan kaçar ki kıyamet günü onu işittiğine şahitlik etmek istemez. Ezan okunurken protesto ederek havlayanlar, hayvan bile olamaz, hatta şeytan bile olamazlar. Olsa olsa milletimizin sinesine sokulmuş provokatör olabilirler. 

Toplumun kucağına atılmış birer çamurdurlar. Birilerinin şerefi olmayabilir, ancak şerefsizliklerini millete yansıtamazlar. Provokatörlere karşı daima uyanık kalmalı ve hukukun gereği yapılmalıdır. Hukuk bunlara gerekli yaptırımları uygularsa hedeflerine varamazlar.”

Hacı Yakışıklı-Yeni Akit

 

EZAN, BÜTÜN İNSANLIK İÇİN ESENLİK VE ÖZGÜRLÜK BİLDİRİSİDİR

“Ezan’ı protesto edebilecek kadar küstahlaşan köle ruhlular, soysuzlar ve ruhsuzlar türedi bu ülkede! Çok tehlikeli bir gelişme bu, bu ülkenin geleceği adına. İlk defa yaşanıyor böyle bir ruhsuzluk bu topraklarda. 15 Temmuz darbe ve işgal gecesi sırasında, ezan okuyan, salâ okuyan imamlar, müezzinler saldırıya uğramıştı bazı şehirlerimizde!  Bu topraklar bu tür soysuzluk, haysiyetsizlik hâdiselerine ilk defa tanık oluyordu. Toplum, bu iğrenç hadiseleri kınadı. Bu hâdiseler, münferit olduğu için büyütmedi.Ama kitlesel olarak ezanın protesto edildiği küstahça bir hâdise yaşandı 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla İstiklal Caddesi’nde düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü’nde. Bu türedilerin derdi kadın hakları değil. Kadınların karşı karşıya kaldıkları şiddet ve tecavüz hâdiselerini konuşmak filan da değil.

Aileyi çökertecek her tür cinsel sapkınlığın, iğrenç pankartlarla haykırıldığı, kadını da

aşağılayan, kadını, erkeği sapkın cinsel hazlarının kölesine, insanaltı bir türe dönüştüren söylemlerin havada uçuştuğu, toplumun huzuruna, kardeşliğine, birliğine ve dirliğine kasteden yüzkarası sloganların atıldığı bu provokatif yürüyüşte ezan ıslıklandı, protesto edildi!

İşte bu ürperticidir!

Böyle bir iğrençliği gavur bile yapama(z)dı!

Kimsiniz siz, celladına âşık tasmalı çekirgeler?

Kimin çocuklarısınız, türediler?

(Not: Bazı kişiler, böyle bir protestonun olmadığını söylüyorlar.

Görüntüler ortada. Ama her şeye rağmen böyle bir protesto olmadığı, provokasyon olduğu ispatlanır ve toplumdan özür dilenirse, burada yayımlarım bunu elbette).”

Yusuf Kaplan-Yeni Şafak

 

SURİYE'DEKİ KADINLAR TAKSİM'DEKİ AZGINLAR

“8 Mart günü gündüz vakti onbinler Sultanahmet’te insanlığın onuru, tecavüz edilen kadın ve çocukların özgürlükleri için bir araya gelirken, akşam Taksim’de toplanan bir güruh da farklı şeylere özgürlük istemek için toplanmışlardı. Tek dertleri bacak aralarının özgürlüğü olan azgın güruhun açtıkları pankartlarda yazılanları burada yazmaktan ar ederim! 

İşte bu azgın güruh ezan okunurken ıslıklarla ezan sesini bastırmaya çalışmış. Beyinleri bacak aralarına akan azgın ve tatminsiz güruhun 15 Temmuz akşamı işgalciyi histeri içerisinde alkışlamalarını da unutmamak gerek! 

Dünya onbinlerce kadın ve çocuk tecavüze, işkenceye mâruz kalırken, kadınlar gününden anladıkları bacak arası özgürlüğü olan güruhun ezanı ıslıklayıp işgalciyi alkışlamaları tıynetlerinin gereğidir!  Beyinleri bacak aralarına akan azgın ve tatminsiz güruhunun eline fırsat geçtiğinde neler yapabileceğini de Suriye örneğinde görebilirsiniz. 

“Bekâ meselesi mi varmış” diyenlere de şimdiden “ahmak” diyebilirsiniz, çünkü onlar “olmaz” dedikleri hâdiseler vukû bulduktan sonra kendilerine ahmak denilmesine izin veriyorlar!..”

Yakup Köse-Star

 

EZANI ISLIKLAYAN DİLLER KOPSUN…

“Geçtiğimiz gün Taksim’de yaşanan hadise ise adeta bardağı taşıran son damla olmuştur.

Taksim’de güya Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak için bir araya gelen kadınlar (ki onlara kadın demeye dilim varmıyor) ezan okunmaya başlayınca ezanı ıslıklamaya başladılar.

Öncesinde zaten açmış oldukları pankartlarla ve sloganlarla niyetlerini belli etmişlerdir. Gezi çapulcularından mülhem artçı tesir ile 'bir de biz hainlik yapabilir miyiz' denemesi yapmaya çalıştılar adeta. 

Güya barış ve sevgi için bir araya gelen bu kendini bilmez güruh, ezan gibi dini bir değere dil uzatmaktan çekinmediler.

Nedir kardeşim sizin bu İslam düşmanlığınız, vatan düşmanlığınız, Allah düşmanlığınız..?

Beğenmiyorsanız; hainlikte sınır tanımayan Mithat Paşa gibi Can Dündar gibi bu ülkeyi terk edenlerin ardına takılın.

Sizin o ezanı ıslıklayan dilleriniz-parmaklarınız kopsun emi…

Sizin ne haddinize ezana dil uzatmak. Ezana dil uzatacak kadar çirkefleşebiliyorsanız vay sizin kadınlığınıza.” Mustafa Sabri Beşer-İnternethaber.com

 

Etiketler :