Mavi Boğaz

 Mavi Boğaz güzel ama Suğla ekmek demek, aş demek…


Mavi Boğaz; Çarşamba Çayı üzerinde, Balıklava köyünden başlayıp Bozkır’dan gelen kanalın birleştiği yere kadar uzanan yaklaşık 35 km. uzunluğunda iki tarafı sarp kayalarla bezeli dar ve geniş geçitleri ile görülmeye değer bin kanyon.

 

Tarif etmeye çalıştığım yer Seydişehir’e sadece 30 km… Bihaberiz hepimiz… Öyle ya burnumuzun dibindeki Türkiye’nin en uzun mağarasını görmeyenlerin olduğu bir şehirde

35 km mesafede ki kanyondan ne haberi olsun…

 

Konya’dan keşfetmişler kanyonu… Özellikle hafta sonları bu büyüleyici kanyon meraklılarının akınına uğruyor… Hele bu mevsimde…

 

Vadinin genişleyen kısımlarında çevre köylerin elma, erik gibi çok çeşitli meyve bahçeleri var... Bilenler Konya’dan balık tutmak piknik yapmak yürüyüş yapmak için bölgeyi tercih etmekte oldukça haklılar.

 

Suğla Gölünün ve Beyşehir Gölünün suları bu vadide birleşerek Apa barajına doğru bazen sesli bazen sesiz akıp gidiyor…

 

Su sesi ile kuş seslerinin birbirine karıştığı bulunmaz kafa dinlenme yeri.  

 

Salt Kanyon düşünülünce ve hele birde bölgede çay yudumlanırken her gördüğümde sebep olanlara beddua ettiğim Suğla barajı aklıma geliverdi.

 

Biz bu toprakların çocuğuyuz… Bu topraklarda büyüdük… Biliriz ki Suğla demek verim demek Suğla demek bereket demek.  

 

Biliyoruz ki Suğla ismi anılınca çiftçiler içinde bir sevinç yumağı oluşur ve hayaller kurmaya başlar…

 

Zamanla bu bölgeden topraga düşen her tohum hiçbir yerde olmayacak şekilde ürün vermiş suyla dolduğu zamanda bereket olmuş ,boşaldığı zamanda bereket olmuş.. Seydişehir’in ahırlının, Yalıhüyük’ün, Bozkır’ın onlarca köyüne ve binlerce ailesinin ekmek kapısı olmuş onları hiçbir zaman mağdur etmemiş.

 

Böyle bereketli böyle verimli bir arazi belki İsrail’in tüm tarım alanları kadar kıymetli bir arazi… Sugla’dan Seydişehir’de 200 tane leblebici imalatçısı olduğu dönem daha dün gibi.

 

Sugladan orta doğuya kamyonlarca nohut ihraç edildiği dönemler belki çok uzak değil.

Suğlanın bölge ekonomisine katkısı normal kara düzen çiftçiliğin yapıldığı dönemde bile maksimun seviyede olmuş.

 

Daha teknolojik ve daha bilimsel çalışmalarla üretimin yapıldığını düşünürseniz değil bölgeyi Konya’yı besleyecek verimlilikte ve kapasite bir arazi..

 

Her şeyin yanlış yapıldığı gibi araştırılmadan sadece  oportünist bir mantıkla  yapılan projelerden bir tanesi kurban gitmiş bir arazi.. Ben her platformda bu yanlışlı her zaman dile getirdim getirmeye de devam edeceğim.

 

Bu ülke bizim ülkemiz bu topraklar bizim topraklarımız. Amma birileri bunu böyle düşünmediği kesin.  Eğer bu insanlar bu ülkeyi sevselerdi buraya bu barajı yapmazlardı.

Bu insanlar sadece kendi bölgelerini sevmiş kendileri kalkınsın başkaları ne yaparsa yapsın. Nerden bakarsan yanlış  yukarıda bahsettim kaç km uzunluğunda kaç ve kaç metre derinliğinde o vadi

 

Önünü tıkadığın zaman al sana baraj hem de en az maliyetle ama sen dünyanın en verimli arazilerini 9 metre yükseklikte ve 70 km çevresi 4000 hektar alanı milyon m3 malzeme ve milyon dolarlık paralarla yığılarak yapılmış. Yazık hem de ne yazık, bu Ürkeni’nin gezilecek çok güzel yerleri mavi boğaz da bunlardan belki birisi. Ama bu ülkenin ekmeğe  aşa da ihtiyacı var bunu da unutmayalım…


 Tarif: Mavi boğaza gezecekler için Seydişehir den gidenler için  Sarayköyü, Balıklavadan Kanal Boyu ,Konya Dan Ulaşmak İçin Hatunsaray, Akören, Bozkırdan Ulaşmak İçin Avdan Köyü, Sobran ,Sazlı Bademli Köy yollarında ulaşılabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.