Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Kur'an

Kur’an’ın en büyük cihadı, Kur’an ile yapılandır


 Bir savaş dönüşü Peygamberimiz biz küçük cihaddan büyük cihada döndük buyurarak nefisle yapılan cihadın büyük cihad olduğuna dikkat çekmişlerdir. Evet, sürekli kötülükleri emreden nefisle mücadele etmek, açık düşmanla savaşmaktan zordur. Zira karşınızdaki düşmanın gücünü, nereden nasıl saldırabileceğini az çok hesap eder ona göre karşı durursunuz. Ancak sinsi şeytanın güdümündeki nefsin salvoları çok sinsidir, gizlidir, nereden nasıl geleceği belli olmaz.

Kur’ân-ı Kerimdeki bir ayete göre de en büyük cihad Kur’ân ile yapılan cihaddır. Söz konusu ayet şöyledir: Kâfirlere boyun eğme ve bu Kur’ân ile olanca gücünle büyük bir savaş ver. (25 Furkan 52)

Furkân suresinin bu ayeti Mekke’de inmiştir. Mekke’de Müslümanlara söz ve fiille olmadık eziyet ve işkenceleri yapmış olmalarına, müslümanların Ya Rasülallah müsaade et de hiç olmazsa bize saldıranlara karşılık verelim şeklindeki taleplerine rağmen müşriklere fiili bir saldırı konusunda, müminlere izin verilmemiştir. Müslümanlara savaş izni Hicretten sonra gelen Hac suresi 39. Ayetiyle verilmiştir. Söz konusu ayet şöyledir: Kendileriyle savaşılan müminlere zulme uğramış olmaları sebebiyle savaş konusunda izin verildi…

Furkân suresi ayeti Kur’ân ile müşriklere karşı büyük bir savaş verilmesini emretmektedir ki bu Kur’ân’ın büyük cihadıdır. Bir başka ayette de Kur’ân, hakkıyla cihaddan bahseder: Allah yolunda, hakkını vererek cihad edin. (22 Hac 78) Ayette yapılması emredilen cihadın bütün salih amelleri içerisine aldığı söylendiği gibi, düşmanla yapılan savaş ve nefisle yapılan cihad anlamlarına da gelebileceği söylenmiştir. Bir eylemin cihad olması, büyük olması ve hakkının verilmesi için de şu üç şartın bulunması şarttır:

Allah yolunda, Allah için olması, ihlas ve samimiyetle yapılması: Nitekim Peygamberimiz, dünyalık/ganimet elde etmek, şan şöhret kazanmak için yapılan savaş ve mücadelelerin cihad olmayacağını, bu uğurda ölenlerin de şehid olmayacağını açıklamıştır.

O uğurda sahip olunan bütün cehd ve gayretin gösterilmesi, hiçbir fedakarlıktan kaçınılmaması.

Kur’ân mesajıyla yapılması: Bunun için de Kur’ân’ın doğru bir şekilde anlaşılması ve evrensel hakikatlerinin bütün engellerli aşarak insanlığa ulaştırılması gerekir.

Bir hadislerinde Müjde Peygamberi, Allah yolunda savaş ile zikrullahı birleştirerek şöyle buyurur:

Allah yolunda çokça cihad edip zikrullahtan nasipdar olan kimseye müjdeler olsun!

Evet, kişi hem Allah yolunda olur, hem de Allah’ı çokça hatırlamaktan uzak olmazsa Kur’ân’ın hedeflediği mücahidlerden olur ve dünya-ahiret müjdelerine naîl olur. Zaten zikrullah onu istikamette tutacak, cihadında ihlaslı olmasını sağlayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.