Kuraklık koca gölü ikiye böldü

Kuraklık koca gölü ikiye böldü

Türkiye'nin dördüncü büyük gölü olan Eğirdir Gölü, kuraklık ve yoğun tarımsal sulama nedeniyle ikiye bölündü. Göl tabanında yürüyen vatandaşlar manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.

Türkiye’nin en önemli tatlı su kaynaklarından biri olan Eğirdir Gölü, kuraklık, kontrolsüz tarımsal sulama ve iklim değişikliğinin etkisiyle alarm veriyor. Son günlerde gölde yaşanan dramatik çekilme, gölü adeta ikiye ayırdı. Dronla havadan kaydedilen görüntülerde, gölün orta kesimlerinde suyun tamamen çekildiği, adacıkların oluştuğu ve vatandaşların göl tabanında yürüyerek karşıya geçtiği görüldü.

1950’li yıllarda ortalama 16 metre derinliğe sahip olan göl, bugün 3,2 metreye kadar gerilemiş durumda. Hoyran Mevkii ile gölü bağlayan Kemer Boğazı'nda ise su tamamen çekildi.

Kuraklık koca gölü ikiye böldü

"Göller Bölgesi adım adım Çöller Bölgesi'ne dönüşüyor"

Eğirdir Turizm Tanıtma ve Doğa Sporları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İl Genel Meclis Üyesi Abdurrahman Sinap, gölde yaşanan su kaybını "içler acısı" sözleriyle değerlendirdi. "Küresel ısınma, buharlaşma, vahşi sulama, göl çevresine kurulan güneş enerji santralleri ve mermer ocakları bu süreci hızlandırıyor. Artık göl çevresinde bu tür tesislere izin verilmemeli," dedi.

Sinap ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 9 maddelik eylem planına rağmen somut adımların yetersiz kaldığını belirtti. "Sadece liman içindeki otlar temizlendi, bu da yanlış bir uygulamaydı. Çünkü o otlar doğası gereği Kasım-Aralık’ta çürüyordu," diyerek yapılan çalışmaların yetersizliğine dikkat çekti.

Bataklık kuşları, gölün can çekiştiğini gösteriyor

Sinap, Kemer Köprü çevresindeki dip temizliğinin de yapılmadığını, gölün derinliğinin bazı bölgelerde 20 santimetreye kadar düştüğünü vurguladı. "Bataklık kuşlarının görülmesi bile gölün yaşam savaşı verdiğinin açık bir göstergesi," ifadelerini kullandı.

Kuraklık koca gölü ikiye böldü

"Kayıklarımız kıyıya yanaşamıyor"

Göldeki çekilme, yörede geçimini balıkçılıkla sağlayanları da vurdu. Balıkçı Murat Gülyiğit, göl suyunun son aylarda hızla çekildiğini belirterek, "Teknelerimiz kıyıya yanaşamıyor. Ne göle çıkabiliyoruz, ne geri dönebiliyoruz" dedi.

"Bu göle artık 'Çığlık Atan Göl' denmeli"

33 yıl önce Eğirdir’de görev yapan emekli Doç. Dr. Canan Ağırtan ise gölde yaşanan değişimi şu sözlerle anlattı:
"O zamanlar 7 ayrı rengiyle bilinen bu göl, kalbimde çok özel bir yere sahipti. Bugün artık 'Ağlayan Göl' değil, 'Çığlık Atan Göl' demeliyiz. Çünkü su ve yaşam neredeyse bitmek üzere."

Ağırtan, su kaynaklarının korunmasına yönelik toplumsal bir seferberlik çağrısında bulundu:
"Bir gün gelecek, su her şeyden daha pahalı olacak. En değerli varlığımız olan suya sahip çıkalım."

Kuraklık koca gölü ikiye böldü

Tarıma ve kırsala ağır darbe

Eğirdir Gölü’nden Aşağı Gökdere Santrali'ne aktarılan suyun miktarı ve kullanımı da tartışma konusu oldu. Sinap, "Bu su nereye gitti, sorgulanmalı. Çiftçiler perişan durumda. Serpil Köyü’nde insanlar ellerine para geçmeden sondaj ve tanker yatırımı yapmak zorunda kaldı" dedi.

Yetkililere çağrı: "Dip temizliği için destek verin"

Gölün kurtarılması için acil eylem çağrısını yineleyen Sinap, “Tarım ve Orman Bakanlığı gölü hassas alan ilan ettiyse, artık laf değil, icraat zamanı. Dip temizliği için kamuoyu desteğine ihtiyacımız var,” dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.